Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 362
21. Bize ulaşacaklarını ummayanlar, bize melekler inmeliydi, yahut da Rabbimizi görmeliydik dediler. And olsun ki onlar, kendi kendilerine ululanmadalar ve büyük bir azgınlığa ve inada düşmedeler.
22. Melekleri görecekleri gün, mücrimlere hiçbir müjde yok ve melekler, müjde sözü bile mücrimlere haram diyecekler.
23. Ne yaptılarsa hepsini ele aldık da zerreler haline getirip dağıttık.
24. Cennet ehli, o gün, en hayırlı bir yurttadır, en güzel bir dinlenme yerinde.
25. Ve o gün, gök yarılıp beyaz bir bulutla örtülecek ve melekler, boyuna indirilecek.
26. O gün, saltanat ve tasarruf, gerçekten de rahmânındır ve kâfirlere, çok güç bir gündür o.
27. O gün zâlim, ellerini ısırıp duracak da ne olurdu diyecek, ben de Peygamberle aynı yolu tutsaydım.
28. Yazıklar olsun bana, ne olurdu filânı dost edinmeseydim.
29. Andolsun beni Kur'ân'dan saptıran, hem de bana tebliğ edildikten sonra saptıran odur; ve Şeytan, insanı yardımcısız, hor hakir bir halde bırakıverir.
30. Ve Peygamber, yâ Rabbi dedi, bu kavmim, şu Kur'ân'ı ihmâl etti, terkedilmiş bir hale getirdi.
31. Ve biz böylece her peygambere, mücrimlerden düşmanlar halkettik ve doğru yolu göstermek için de Rabbin yeter sana, yardım etmek için de.
32. Kâfir olanlar, ona Kur'ân dediler, birden ve toplu olarak indirilseydi ya. Biz, onu, gönlüne iyice yerleştirmen için böyle indirdik ve onu âyet âyet ayırdık, birbiri ardınca indirdik.