Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 216
62. Bilin, haberdâr olun ki şüphe yok Allah dostlarına ne korku vardır, ne de mahzun olur onlar.
63. Onlar öyle kişilerdir ki inanmışlardır ve çekinir onlar.
64. Onlara müjde var dünyâ yaşayışında da, âhirette de. Allah'ın sözlerinin değişmesine imkân yok. Budur en büyük kurtuluş ve saâdet.
65. Onların sözü mahzun etmesin seni. Şüphe yok ki üstünlük, yücelik Allah'ındır. Odur duyan, bilen.
66. Bilin, haberdâr olun ki Allah'ındır ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve ondan başka ona eş saydıkları şeylere tapanlar, onlara uymuyorlar, ancak kuru bir zanna uyuyorlar ve ancak yalan söylüyorlar.
67. Öyle bir mabuttur ki geceyi dinlenmeniz için yaratmış, gündüzü de ışıklı halketmiştir. Şüphe yok ki bunda, duyan topluluğa deliller var.
68. Allah, kendisine evlât edinmiştir dediler, münezzehtir o, müstağnîdir. Onundur ne varsa göklerde ve yeryüzünde: Şu iddiânıza dâir bir deliliniz var mı? Allah hakkında bilmediğiniz birşeyi mi söylüyorsunuz?
69. De ki: Allah'a yalan isnât edip iftirâ edenler kurtulmazlar, muratlarına ermezler.
70. Dünyâda değersiz menfaatler elde ettikten sonra dönüp tapımıza gelirler, sonra da kâfir oldukları, inkâr ettikleri şeyler yüzünden biz, onlara şiddetli bir azap tattırırız.