Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 170
156. Şu dünyâda da iyilikler ver bize, âhirette de ve şüphesiz ki sana yöneldik biz. Tanrı, dilediğimi azâbıma uğratırım dedi, fakat rahmetim, her şeyi kaplamıştır da çekinenleri, zekât verenleri ve âyetlerime inananları rahmetime mazhar ederim.
157. Onlar, öyle kişilerdir ki ellerindeki Tevrat'ta ve İncil'de de yazılmış olarak bulacakları şeriât sâhibi Ümmî Peygambere uyarlar ve o, onlara iyiliği emreder, kötülükten nehy eder onları ve temiz şeyleri onlara helâl etmededir, pis ve kötü şeyleri harâm etmede. Sırtlarındaki ağır yükleri indirmededir, bağlandıkları zincirleri kırmada. Artık ona inananlar, onu ululayanlar, ona yardım edenler ve ona indirilen ışığa uyanlardır kurtulanlar, muratlarına erenler.
158. De ki: Ey insanlar, şüphe yok ki ben, Allah tarafından sizin hepinize gönderilmiş olan peygamberim; o, öyle bir Allah'tır ki göklerin saltanat ve tasarrufu da onundur, yeryüzünün de. Ondan başka yoktur tapacak, odur dirilten ve öldüren. Artık Allah'a ve Allah'ın sözlerine inanın ve şerîat sâhibi Ümmî Peygamberine inanın ve uyun ona da doğru yolu bulun.
159. Mûsâ kavminden bir topluluk vardı ki halkı doğru yola sevk ederler ve adâletle muâmelede bulunurlardı.