Sureler
Mealler
Önceki
Şems Suresi
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 Andolsun bürüyüp örttüğü zaman geceye!
2 Andolsun, ağarıp açıldığı vakit gündüze!
3 Andolsun, Allahın erkeklerde ve dişilerde yarattığı özelliklere ve kabiliyetlere!
4 Kesinlikle ailedeki ve toplumdaki faaliyet alanlarınız – işlevleriniz farklıdır.
5 Kim Allah’ın hakkını verir, mâlî mükellefiyetleri yerine getirir, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp azaptan korunur, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranır, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olur, takva esaslarını benimserse, ona ihsan edeceğiz.
6 Kim en güzeli, Kelime-i Tevhid’i tasdik eder, Allah yolunda harcadığı malın bedelinin daha güzeliyle yerine geleceğine inanırsa, ona da ihsan edeceğiz.
7 En kolay olan için, hayır için, ona kolaylık ihsan edeceğiz. Başarılı olmayı onda meleke haline getireceğiz. Ona vicdan rahatlığı ve âhiret saadeti müyesser kılacağız.
8 Ama cimrilik edene, mâlî mükellefiyetleri yerine getirmeyene; kelime-i tevhide ve Allah yolunda karşılıksız harcamanın mükâfat ve sevabına, vahyin, Kur’ân’ın rehberliğine ihtiyacı olmadığını, gücü, imkânları ve kabiliyetleriyle yeterli donanıma sahip olduğunu ileri sürene de kolaylaştıracağız.
9 En güzeli, kelime-i tevhidi, Allah yolunda karşılıksız harcadığının bedelinin daha güzeliyle yerine geleceğini yalanlayana da kolaylaştıracağız.
10 Ona da, en zor yolu, başarısızlığı, vicdan azâbını, âhiret azâbını kolaylaştıracağız.
11 Çukura yuvarlandığı zaman, malı onu kurtaramayacak.
12 Bize düşen, insanlara ve cinlere kesinkes doğru, hak yolu kitap ve peygamberle göstermek, aydınlatıcı bilgiler vermektir.
13 Elbette âkıbetiniz de, başlangıcınız da, son hayatınız, âhiretiniz ve ilk hayatınız dünyanız da bizimdir, bize kulluk ve ibadet içindir, bizim kudret ve tasarrufumuzdadır.
14 Ben sizi köpürdükçe köpüren, alev saçan bir ateşe karşı uyardım.
15 Ona, ancak azgın olan, Allah yoluna, Allah yolundaki faaliyete engel olan kâfir girer, yaslanır.
16 Kur’ân’ı yalanlayan ve Allah’a, peygamberlerine imandan ve itaatten yüz çeviren, güç ve iktidarlarını kullanarak, halkı istedikleri istikamete yönlendiren ateşe yaslanır.
17 Takva esaslarını-Kur’ân esaslarını iyice benimseyip tavizsiz hayata geçirenler, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minler ateşten uzaklaştırılacaktır.
18 Allah yolunda servetlerini verenler, temizlenip vicdanlarını arındıranlar da, ateşten uzaklaştırılacaktır.
19 Mal vererek ihsanda bulundukları hiçbir kimsenin, kendilerine bir mukabeleleri bir şükran borçları da yoktur.
20 Yalnız yüce Rabbinin rızasını talep etmek için malından gönüllü verir.
21 Elbette yakında kendisi de hoşnut olacaktır.
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
وَالَّيْلِ اِذَا يَغْشٰىۙ 1
وَالنَّهَارِ اِذَا تَجَلّٰىۙ 2
وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْاُنْثٰىۙ 3
اِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتّٰىۜ 4
فَاَمَّا مَنْ اَعْطٰى وَاتَّقٰىۙ 5
وَصَدَّقَ بِالْحُسْنٰىۙ 6
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرٰىۜ 7
وَاَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنٰىۙ 8
وَكَذَّبَ بِالْحُسْنٰىۙ 9
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرٰىۜ 10
وَمَا يُغْن۪ي عَنْهُ مَالُـهُٓ اِذَا تَرَدّٰىۜ 11
اِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدٰىۘ 12
وَاِنَّ لَنَا لَلْاٰخِرَةَ وَالْاُو۫لٰى 13
فَاَنْذَرْتُكُمْ نَاراً تَلَظّٰىۚ 14
لَا يَصْلٰيهَٓا اِلَّا الْاَشْقٰىۙ 15
اَلَّذ۪ي كَذَّبَ وَتَوَلّٰىۜ 16
وَسَيُجَنَّبُهَا الْاَتْقٰىۙ 17
اَلَّذ۪ي يُؤْت۪ي مَالَهُ يَتَزَكّٰىۚ 18
وَمَا لِاَحَدٍ عِنْدَهُ مِنْ نِعْمَةٍ تُجْزٰىۙ 19
اِلَّا ابْتِغَٓاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْاَعْلٰىۚ 20
وَلَسَوْفَ يَرْضٰى 21
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
وَالَّيْلِ اِذَا يَغْشٰىۙ
Andolsun bürüyüp örttüğü zaman geceye!
1
وَالنَّهَارِ اِذَا تَجَلّٰىۙ
Andolsun, ağarıp açıldığı vakit gündüze!
2
وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْاُنْثٰىۙ
Andolsun, Allahın erkeklerde ve dişilerde yarattığı özelliklere ve kabiliyetlere!
3
اِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتّٰىۜ
Kesinlikle ailedeki ve toplumdaki faaliyet alanlarınız – işlevleriniz farklıdır.
4
فَاَمَّا مَنْ اَعْطٰى وَاتَّقٰىۙ
Kim Allah’ın hakkını verir, mâlî mükellefiyetleri yerine getirir, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp azaptan korunur, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranır, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olur, takva esaslarını benimserse, ona ihsan edeceğiz.
5
وَصَدَّقَ بِالْحُسْنٰىۙ
Kim en güzeli, Kelime-i Tevhid’i tasdik eder, Allah yolunda harcadığı malın bedelinin daha güzeliyle yerine geleceğine inanırsa, ona da ihsan edeceğiz.
6
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرٰىۜ
En kolay olan için, hayır için, ona kolaylık ihsan edeceğiz. Başarılı olmayı onda meleke haline getireceğiz. Ona vicdan rahatlığı ve âhiret saadeti müyesser kılacağız.
7
وَاَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنٰىۙ
Ama cimrilik edene, mâlî mükellefiyetleri yerine getirmeyene; kelime-i tevhide ve Allah yolunda karşılıksız harcamanın mükâfat ve sevabına, vahyin, Kur’ân’ın rehberliğine ihtiyacı olmadığını, gücü, imkânları ve kabiliyetleriyle yeterli donanıma sahip olduğunu ileri sürene de kolaylaştıracağız.
8
وَكَذَّبَ بِالْحُسْنٰىۙ
En güzeli, kelime-i tevhidi, Allah yolunda karşılıksız harcadığının bedelinin daha güzeliyle yerine geleceğini yalanlayana da kolaylaştıracağız.
9
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرٰىۜ
Ona da, en zor yolu, başarısızlığı, vicdan azâbını, âhiret azâbını kolaylaştıracağız.
10
وَمَا يُغْن۪ي عَنْهُ مَالُـهُٓ اِذَا تَرَدّٰىۜ
Çukura yuvarlandığı zaman, malı onu kurtaramayacak.
11
اِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدٰىۘ
Bize düşen, insanlara ve cinlere kesinkes doğru, hak yolu kitap ve peygamberle göstermek, aydınlatıcı bilgiler vermektir.
12
وَاِنَّ لَنَا لَلْاٰخِرَةَ وَالْاُو۫لٰى
Elbette âkıbetiniz de, başlangıcınız da, son hayatınız, âhiretiniz ve ilk hayatınız dünyanız da bizimdir, bize kulluk ve ibadet içindir, bizim kudret ve tasarrufumuzdadır.
13
فَاَنْذَرْتُكُمْ نَاراً تَلَظّٰىۚ
Ben sizi köpürdükçe köpüren, alev saçan bir ateşe karşı uyardım.
14
لَا يَصْلٰيهَٓا اِلَّا الْاَشْقٰىۙ
Ona, ancak azgın olan, Allah yoluna, Allah yolundaki faaliyete engel olan kâfir girer, yaslanır.
15
اَلَّذ۪ي كَذَّبَ وَتَوَلّٰىۜ
Kur’ân’ı yalanlayan ve Allah’a, peygamberlerine imandan ve itaatten yüz çeviren, güç ve iktidarlarını kullanarak, halkı istedikleri istikamete yönlendiren ateşe yaslanır.
16
وَسَيُجَنَّبُهَا الْاَتْقٰىۙ
Takva esaslarını-Kur’ân esaslarını iyice benimseyip tavizsiz hayata geçirenler, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minler ateşten uzaklaştırılacaktır.
17
اَلَّذ۪ي يُؤْت۪ي مَالَهُ يَتَزَكّٰىۚ
Allah yolunda servetlerini verenler, temizlenip vicdanlarını arındıranlar da, ateşten uzaklaştırılacaktır.
18
وَمَا لِاَحَدٍ عِنْدَهُ مِنْ نِعْمَةٍ تُجْزٰىۙ
Mal vererek ihsanda bulundukları hiçbir kimsenin, kendilerine bir mukabeleleri bir şükran borçları da yoktur.
19
اِلَّا ابْتِغَٓاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْاَعْلٰىۚ
Yalnız yüce Rabbinin rızasını talep etmek için malından gönüllü verir.
20
وَلَسَوْفَ يَرْضٰى
Elbette yakında kendisi de hoşnut olacaktır.
21

Sureler

Mealler
Duhâ Suresi
Sonraki