Kasas Suresi 75. Ayet

Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.

Kasas Suresi 88 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 49. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 385 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَنَزَعْنَا مِنْ كُلِّ اُمَّةٍ شَه۪يداً فَقُلْنَا هَاتُوا بُرْهَانَكُمْ فَعَلِمُٓوا اَنَّ الْحَقَّ لِلّٰهِ وَضَلَّ عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَفْتَرُونَ۟
Sureler
Mushaf
Sayfa 385
İlgili Sure
Kasas Suresi
Ayetler
İsim Meal
Abdulbaki Gölpınarlı Ve bu soru cevapsız kalacak, çünkü biz o sırada, her ümmetten birini şahit olarak çekip çıkarırız da, inkâr ettiklerinize dair delilinizi getirin deriz. Onlar o zaman gerçeğin Allah'a ait olduğunu bilip anlarlar ve uydurageldikleri düzmece ilahların hepsi de, gözlerinden kaybolup gider.
Abdullah Parlıyan (O gün) her ümmetten bir şahit çıkarır, (kâfirlere): Kesin delilinizi getirin! deriz. O zaman bilirler ki hakikat Allah'a aittir ve uydurageldikleri şeyler (putlar) da kendilerinden ayrılıp kaybolmuşlardır.
Adem Uğur Her ümmetten bir şahit (Rasûl) çıkartıp dedik ki: "Hadi kesin delilinizi getirin!" Bunun üzerine bildiler ki Hak Allâh içindir! Uydurdukları şeyler de, kendilerinde kaybolup gitti!
Ahmed Hulusi O gün, her milletten kutsal kitapları bilen ve tebliğ eden, çözüm getiren güvenilir örnek önderler, doğruları konuşan şâhitler çıkarır, kâfirlere: 'Kesin delilinizi getirin' deriz. O zaman, hak ilâh olma vasfının Allah’a ait olduğunu, uydura geldikleri şeylerin, putların da kendilerinden ayrılıp kaybolduğunu anlarlar.
Ahmet Tekin O gün her ümmetten bir şahit çıkarır ve: 'Delilinizi getirin' deriz. Böylece hakkın Allah'a ait olduğunu bilirler. Uydurageldikleri de onlardan kaybolur.
Ahmet Varol Her ümmetten bir şahid ayırıp çıkardık da: "Kesin kanıt (burhan)ınızı getirin" dedik. Artık öğrenmiş oldular ki, hak, gerçekten Allah'ındır ve düzüp uydurdukları kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuşlardır.
Ali Bulaç (O gün) her ümmetten (peygamberlerini) birer şahid çıkaracağız da: “- (Ey peygamberleri yalanlıyan ümmetler, yolunuzun hak olduğuna ve ortaklarım bulunduğuna dair) delilinizi getirin.” diyeceğiz. O vakit (her ümmet), hak Allah’ın olduğunu bilecektir; ve uydurdukları şeyler de kendilerinden ayrılıb kaybolacaktır.
Ali Fikri Yavuz O gün her ümmetten de (kendilerine gönderilen Rasûl’ü) şahit olarak çıkarır ve diğerlerine, “İddianıza dayanak yaptığınız bir delil varsa haydi getirin!” deriz. (Elbette getiremeyecek ve) bilecekler ki, (bütün varlıklar üzerinde ibadete lâyık İlâh, Rab ve mutlak hakimiyet sahibi olmada) hak sadece Allah’ındır. Ve onların Allah’a ortak koştukları uydurma ilâhları kendilerini yüzüstü bırakıverecektir.
Ali Ünal Her ümmetten bir tanık çıkarır ve “Kesin delilinizi ortaya koyunuz” deriz. O zaman, gerçeğin Allah'a ait olduğunu, uydurduklarının kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar.
Bayraktar Bayraklı Her ummetten bir sahit cikarir ve «kesin delilinizi ortaya koyun» deriz. O zaman, gercegin Allah'a ait oldugunu, uydurduklarinin kendilerini birakip kactigini anlarlar.*
Bekir Sadak (Kıyamet günü) her bir ümmetten (kendilerine uyarıcı olarak gönderilen peygamberlerini) şahit olarak çekip çıkarırız, «haydi açık-seçik kesin delillerinizi getirin !» deriz. Onlar, artık Hakk'ın (tamamiyle) Allah'a ait olduğunu bilip anlarlar ve uydurdukları (bâtıl tanrılar) da kendilerinden uzaklaşıp kaybolurlar.
Celal Yıldırım (O gün) her topluluktan bir şahit çıkarırız: “Delillerinizi getirin” deriz. O zaman, gerçeğin Allah'a ait olduğunu bilirler ve uydurdukları şeylerin kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar.
Cemal Külünkoğlu Her ümmetten bir şahit çıkarırız ve (kâfirlere), “Kesin delilinizi getirin” deriz. Onlar da gerçeğin Allah’a ait olduğunu bilirler ve (Allah’a ortak diye) uydurdukları şeyler kendilerini yüzüstü bırakıp kaybolup gitmişlerdir.
Diyanet İşleri Her ümmetten bir şahit çıkarır ve 'kesin delilinizi ortaya koyun' deriz. O zaman, gerçeğin Allah'a ait olduğunu, uydurduklarının kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar.
Diyanet İşleri ( Eski ) (O gün) her ümmetten bir şahit çıkarır, (kâfirlere): Kesin delilinizi getirin! deriz. O zaman bilirler ki hakikat Allah'a aittir ve uydurageldikleri şeyler (putlar) da kendilerinden ayrılıp kaybolmuşlardır.
Diyanet Vakfı Her bir toplumdan bir tanık seçer ve, 'Delilinizi getirin,' deriz. Böylece, tüm gerçeğin ALLAH'a ait olduğunu öğrenecekler ve uydurmuş oldukları şeyler kendilerini bırakıp kaybolacaktır.
Edip Yüksel (O gün) her ümmetten bir şahit çıkarır, «Haydin, kesin delilinizi getirin!» deriz. O zaman bilirler ki, hakikat Allah'a aittir ve uydurageldikleri şeyler (putlar) de kendilerinden ayrılıp kaybolmuşlardır.
Elmalılı ( Sade ) Bir de her ümmetten bir şahit çıkarıp da: «Haydi, kesin delilinizi getirin!» dediğimizde artık gerçeğin Allah'ın olduğunu bilmiş olacaklar ve o uydurdukları şeyler kendilerinden kaybolup gitmiş olacaktır.
Elmalılı ( Sade - 2 ) Hem her ümmetten birer şâhid çıkardık ta haydin bürhanınızı dedik mi o vakıt hakk Allahın olduğunu bilmişler ve o uydurdukları şeyler kendilerinden gaib olup gitmişlerdir
Elmalılı Hamdi Yazır Her ümmetten bir şahid ayırıp çıkardık da: "Kesin kanıt (burhan)ınızı getirin" dedik. Artık öğrenmiş oldular ki, hak gerçekten Tanrı'nındır ve düzüp uydurdukları kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuştur.
Gültekin Onan (O gün) her ümmetten bir şahit çıkarır, (kâfirlere): Kesin delilinizi getirin! deriz. O zaman bilirler ki hakikat Allah'a aittir ve uydura geldikleri şeyler (putlar) da kendilerinden ayrılıp kaybolmuşlardır.
Harun Yıldırım (O gün) her ümmetden birer şâhid (çekib) çıkarmışızdır da «Burhanınızı getirin» demişizdir. (O vakit) bilmişlerdir ki hak muhakkak Allahındır ve uydurageldikleri şeyler (putlar) da kendilerinden ayrılıb gaalib olmuşdur.
Hasan Basri Çantay Hem (o gün) her ümmetten (kendi peygamberlerini) bir şâhid (olarak) çıkarırız da(o ümmetlere): '(Sizi emirlerime uymaktan alıkoyan) delîlinizi getirin!' deriz; o zaman şübhesiz hakkın Allah’a âid olduğunu bilmişlerdir ve uydurmakta oldukları şeyler kendilerinden kaybolup gitmiştir.
Hayrat Neşriyat Her ümmetten bir şahid çekip çıkarmışızdır. Ve kesin delilinizi getirin, demişizdir. O zaman gerçeğin Allah'tan olduğunu ve uydurduklarının kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar.
İbni Kesir Her inancın temsilcileri arasından bir şahit çıkarırız ve onlara "Yaptıklarınızın doğru olduğuna dair kanıtlarınızı getirin" deriz. O zaman onlar, bütün gerçeklerin (Hakkın) Allah'a ait olduğunu öğrenirler ve uydurdukları şeyler onlardan uzaklaşıp kaybolurlar.
İlyas Yorulmaz Her ümmetten bir şahit çıkarır ve “Kesin delilinizi ortaya koyun” deriz. O zaman, gerçeğin Allah'a ait olduğunu ve de uydurduklarının kendilerinden uzaklaşıp kaybolduklarını anlarlar.
İnsan Dergisi Ve daha sonra, biz her ümmetten bir şahit çıkarıp, "Haydi bakalım, geçmişte öne sürdüğünüz batıl iddialarınızı ispatlayan delillerinizi koyun ortaya!" diyeceğiz. Fakat müşrikler, utanç içerisinde başlarını öne eğmekten başka bir şey yapamayacaklar. Böylece, hak ve hakikatin bütünüyle Allah'a ait olduğunu ve O'na dayanmayan, O'ndan kaynaklanmayan her şeyin batıl olduğunu görecekler. Ve gerek şefaatçi diye bel bağladıkları sözde ilâhları, gerekse din adına uydurdukları batıl inançları, onları yüzüstü bırakıp ortadan kaybolacak.

Hak dinden yüz çevirmenin insanı ne hâle getireceğini daha iyi görmek için, şu ibret verici olaya kulak verin:
Kadri Çelik Ve (bu soru cevapsız kalacak, çünkü) Biz (o sırada) her ümmetten bir şahit çıkarmış olacağız ve (günahkarlara:) "Geçmişteki iddialarınızı doğrulayan bir delil getirin!" diyeceğiz. Ve böylece görecekler ki, gerçek bütünüyle Allah'tan yana ve kendi çarpık muhayyilelerinin ürünü bütün o düzmece tanrılar onları terk etmiş.
Mahmut Kısa Ve biz her ümmetten bir tanık getirir de getirin bakalım deriz, delillerinizi. Artık bilirler ki şüphesiz gerçek, Allah'ındır ve uydurdukları şeylerin hepsi de gözlerinden kaybolup gider.
Muhammed Esed Zaten (o demeye kalmadan) Biz, her ümmetten bir tanık çıkarmış olacağız; ve dönüp "Haydi, getirin delilinizi!" diyeceğiz. Sonuçta onlar anlayacaklar ki, gerçek bütünüyle Allah'tan yana ve (çarpık tasavvurlarının) ürettiği sahte ilahlar kendilerini yalnız bırakmış.
Mustafa İslamoğlu Ve her ümmetten bir şahit çıkarmış, «Artık delillerinizi getiriniz!» demiş olacağız. Binaenaleyh bileceklerdir ki, şüphe yok hak Allah içindir ve onlardan iftira eder oldukları şey gaip olup gitmiş olacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen Her ümmetten bir şâhit çıkarırız ve (şirk koşanlara): “Kesin delilinizi getirin!” deriz. O zaman bilirler ki hakikat Allah'a âittir ve uydurdukları şeyler de kendilerini bırakıp kaybolmuşlardır.
Ömer Öngüt Her toplumdan bir şahit çıkarırız ve: -Haydi delillerinizi getirin! deriz. İşte o zaman gerçeğin Allah’a ait olduğunu anlarlar. Uydurmuş oldukları şeyler onlardan kaybolup gider.
Şaban Piriş Her ümmetten bir şahit çekip çıkardık da: “Delilinizi getirin” dedik. Artık bilmişlerdir ki; kesinlikle gerçek Allah’a aittir ve uydurup iftira ettikleri şeyler kendilerinden sapıp gitmiştir.
Sadık Türkmen Her ümmetten bir şahit çıkarırız. «Delillerinizi getirin» deriz. O zaman, gerçeğin Allah'a ait olduğunu bilirler ve uydurdukları şeylerin kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar.
Seyyid Kutub O gün her ümmetten birer şahit çıkarırız. Resulleri yalancı sayanlara da: "Haydi bakalım, varsa delilinizi ortaya koyun!" deriz. O zaman onlar, hak ve hakikatin Allah’a ait olduğunu kesinlikle anlar ve uydurdukları tanrılar ise ortada görünmez olur.
Suat Yıldırım Her ümmetten bir şâhid çıkarırız: "Delilinizi getirin!" deriz. Gerçeğin Allah'a âidolduğunu bilirler ve uydurdukları şeyler kendilerinden sapıp gider.
Süleyman Ateş Her ümmetten bir şahid ayırıp çıkardık da: «Kesin kanıt (burhan)ınızı getirin» dedik. Artık öğrenmiş oldular ki, hak, gerçekten Allah'ındır ve düzüp uydurdukları kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuşlardır.
Süleymaniye Vakfı (Bu sözü), her toplumun içinden bir şahit çıkardığımız ve onlara; “Haydi, delilinizi getirin.” dediğimiz sırada söyleriz. O sırada bunlar, Allah’ın haklı olduğunu öğrenmiş olurlar. Zaten uydurup durdukları şey de kaybolup gitmiştir.
Tefhim-ul Kuran O gün her ümmetten bir şahit çıkarmış, onlara da 'Haydi, getirin delilinizi' buyurmuşuzdur. Ve onlar da hak ve hakikatin tümüyle Allah'a ait olduğunu anlamışlar; uydurdukları şeyler ise onları bırakmış, yok olup gitmiştir.
Ümit Şimşek Her ümmetten bir tanık çıkarmış da şöyle demişizdir: "Getirin susturucu kanıtınızı!" Bunun üzerine onlar hakkın Allah'a ait olduğunu bilmişlerdir. O iftira aracı yaptıkları şeyler de onları yüzüstü koyup kaybolmuşlardır.
Yaşar Nuri Öztürk (O gün) her ümmetten bir şahit çıkarır ve (ortak koşanlara) "Burhanınızı (kesin delilinizi) getirin!" deriz. O zaman bilirler ki hak Allah'a aittir ve düzüp-uydurdukları (ortaklar) kendilerinden uzaklaşıp-kaybolmuşlardır.

Sureler
Sayfa 385
Mushaf
Kasas Suresi
İlgili Sure
Ayetler