Kasas Suresi 15. Ayet

Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.

Kasas Suresi 88 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 49. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 385 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَدَخَلَ الْمَد۪ينَةَ عَلٰى ح۪ينِ غَفْلَةٍ مِنْ اَهْلِهَا فَوَجَدَ ف۪يهَا رَجُلَيْنِ يَقْتَتِلَانِۘ هٰذَا مِنْ ش۪يعَتِه۪ وَهٰذَا مِنْ عَدُوِّه۪ۚ فَاسْتَغَاثَهُ الَّذ۪ي مِنْ ش۪يعَتِه۪ عَلَى الَّذ۪ي مِنْ عَدُوِّه۪ۙ فَوَكَزَهُ مُوسٰى فَقَضٰى عَلَيْهِۘ قَالَ هٰذَا مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِۜ اِنَّهُ عَدُوٌّ مُضِلٌّ مُب۪ينٌ
Sureler
Mushaf
Sayfa 385
İlgili Sure
Kasas Suresi
Ayetler
İsim Meal
Abdulbaki Gölpınarlı Ve Musa, halkının kendisinden habersiz olduğu bir sırada şehre indi. Orada biri kendi taraflarından, öbürü de düşmanlarından olan iki adamın dövüştüklerini gördü. Kendi halkından olan kişi, düşman tarafından olan kişiye karşı, O'nu yardıma çağırdı. Bunun üzerine Musa, bir yumruk indirip onun ölümüne sebeb oldu. Ama hemen sonra kendi kendine: “Bu düpedüz şeytanın işindendir!” dedi. Doğrusu o gözle görülse de görülmese de insanı yoldan çıkaran apaçık bir düşmandır.
Abdullah Parlıyan Musa, ahalisinin habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada, biri kendi tarafından, diğeri düşman tarafından olan iki adamı birbiriyle döğüşür buldu. Kendi tarafından olanı, düşmana karşı ondan yardım diledi. Musa da ötekine bir yumruk vurup ölümüne sebep oldu. (Bunun üzerine:) Bu şeytan işidir. O, gerçekten saptırıcı, apaçık bir düşman, dedi.
Adem Uğur (Musa) herkesin kendi dünyasına çekilmiş olduğu bir saatte şehre girdi. . . Orada birbirini öldürmeye çalışan iki kişi gördü. . . Biri Onun halkından, öbürü de Onun düşmanındandı. . . Onun halkından olan, düşmanına karşı Musa'dan yardım istedi. . . Musa da ona bir yumruk vurup öldürdü. . . (Sonra) dedi ki: "Bu, şeytanın (bedenselliğin - bedensel bağların) işindendir. Muhakkak ki o (şeytan - kendini beden kabullenmek), apaçık saptırıcı bir düşmandır. "
Ahmed Hulusi Mûsâ, idarecilerin, halkın farkına varamayacakları bir sırada şehre girdi. Orada iki kişinin kavga ettiklerini gördü. Şu kendi tarafındandı. Öteki de düşman tarafından. Kendi kabilesinden olan, düşman tarafından olana karşı Mûsâ’dan yardım istedi. Mûsâ da, ötekine yumruk vurma durumunda kaldı, ölümüne sebep oldu. Bunun üzerine: 'Bu şeytanın işidir. O düşmandır, insanı başına buyruk hale getirerek, hak yoldan uzaklaştıran, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine imkân sağlayandır.' dedi.
Ahmet Tekin Halkının habersiz olduğu bir anda şehire girdi. Orada birbirleriyle kavga eden iki adam gördü. Biri kendi taraftarlarından diğeri de düşmanlarından(dı). Kendi taraftarlarından olan düşmanlarından olana karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa ona bir yumruk vurup canını aldı. 'Bu şeytanın işindendir. Şüphesiz o apaçık saptırıcı bir düşmandır' dedi.
Ahmet Varol (Musa) Halkının haberi olmadığı bir zamanda şehre girdi, orda kavga etmekte olan iki adam buldu; bu kendi taraftarlarından, şu da düşmanlarından. Derken taraftarlarından olan, düşmanlarından olana karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine ona bir yumruk attı ve işini bitiriverdi. (Sonra da:) "Bu şeytanın işindendir; o, gerçekten açıkca saptırıcı bir düşmandır" dedi.
Ali Bulaç Mûsa, halkının meşgul bulunduğu bir zamanda şehire (Mısır’a) girdi de, orada birbirleriyle döğüşen iki adam buldu. Biri kendi taraftarlarından, diğeri de düşmanlarından. Taraftarlarından olan adam, düşmanı olan kimseye karşı, kendisinden (Mûsa’dan) yardım istedi. Bunun üzerine Mûsa ona bir yumruk atıp onu öldürdü. Mûsa dedi ki:”- Bu şeytanın işindendir. O, gerçekten şaşırtıcı açık bir düşmandır.”
Ali Fikri Yavuz Bir gün, halkın ortalıkta olmadığı bir saatte şehre indi. Gördü ki, iki adam birbiriyle dövüşüyor: biri kendi cemaatinden, diğeri ise halkının düşmanı olan (Kıptî)lerdendi. Kendi cemaatinden olan düşman taraftan olana karşı kendisinden yardım isteyince Musa adama bir yumruk attı ve adam oracıkta ölüverdi. “Bu (kavga),” dedi Musa, “belli ki şeytanın işi. Doğrusu o, insanı yoldan çıkaran apaçık bir düşmandır.”
Ali Ünal Mûsâ, halkının habersiz olduğu bir zamanda şehre girdi. Orada, biri kendi tarafından, diğeri düşman tarafından olan iki adamı birbiriyle dövüşür buldu. Kendi tarafından olanı, düşmana karşı ondan yardım diledi. Mûsâ da ötekine bir yumruk vurup ölümüne sebep oldu. Bunun üzerine, “Bu, şeytan işidir. O, gerçekten saptırıcıdır; apaçık bir düşmandır” dedi.
Bayraktar Bayraklı Musa, halkinin haberi olmadigi bir zamanda, sehre girdi. Biri kendi adamlarindan, digeri de dusmani olan iki adami dogusur buldu. Kendi tarafindan olan kimse, dusmanina karsi ondan yardim istedi. Musa, onun dusmanina bir yumruk vurdu; olumune sebep oldu. «Bu seytanin isidir; cunku o apacik, saptiran bir dusmandir» dedi.
Bekir Sadak Musâ, halkının haberi olmadığı bir sırada şehre girdi; iki adamı kavga eder buldu. Biri kendi tarafdarlarından, diğeri de düşmanı tarafından idi. Kendi tarafdarlarından olan adam, düşmana karşı Musa'dan yardım diledi. Musâ da ona bir yumruk vurdu, derken adam öldü. Musâ, bu (olsa olsa) şeytanın işindendir. Şüphesiz ki o apaçık saptırıcı bir düşmandır, dedi.
Celal Yıldırım Musa, halkının haberi olmadığı bir sırada şehre girdi; iki adamı kavga eder buldu. Biri kendi tarafından, diğeri de düşman tarafından (Mısırlı bir Kipti) idi. Kendi tarafından olan adam, düşmana karşı Musa'dan yardım istedi. Musa da ona (düşman tarafından olana) bir yumruk vurdu, derken adam öldü. Musa: “Bu (olsa olsa) şeytanın işindendir. Şüphesiz ki o apaçık saptırıcı bir düşmandır” dedi.
Cemal Külünkoğlu Mûsâ, halkın habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada biri kendi tarafından, diğeri düşmanı tarafından; kavga eden iki adam gördü. Kendi tarafından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Mûsâ da ona bir yumruk indirip onu öldürdü. Mûsâ, “Bu şeytanın işidir. O, gerçekten apaçık bir saptırıcı düşmandır” dedi.
Diyanet İşleri Musa, halkının haberi olmadığı bir zamanda, şehre girdi. Biri kendi adamlarından, diğeri de düşmanı olan iki adamı döğüşür buldu. Kendi tarafından olan kimse, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Musa, onun düşmanına bir yumruk vurdu; ölümüne sebep oldu. 'Bu şeytanin işidir; çünkü o apaçık, saptıran bir düşmandır' dedi.
Diyanet İşleri ( Eski ) Musa, ahalisinin habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada, biri kendi tarafından, diğeri düşman tarafından olan iki adamı birbiriyle döğüşür buldu. Kendi tarafından olanı, düşmana karşı ondan yardım diledi. Musa da ötekine, bir yumruk vurup ölümüne sebep oldu. (Bunun üzerine:) Bu şeytan işidir. O, gerçekten saptırıcı, apaçık bir düşman, dedi.
Diyanet Vakfı Halkının haberi olmadığı bir sırada kente girmişti. Orada iki adamın kavga ettiklerini gördü; biri onun tarafından (İbrani), diğeri de düşman tarafından (Mısırlı) idi. Tarafından olan adam düşmanına karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa da ötekine bir yumruk indirip işini bitirdi. 'Bu şeytanın bir işidir; o bir düşmandır, apaçık bir saptırıcıdır,' dedi.
Edip Yüksel Musa, halkının habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada, biri kendi tarafından diğeri düşman tarafından olan iki adamı birbirleriyle döğüşür buldu. Kendi tarafı olan, düşmana karşı ondan yardım diledi. Musa da ötekine bir yumruk indirip onun ölümüne sebep oldu. «Bu, şeytan işidir. O, gerçekten saptırıcı, apaçık bir düşmandır» dedi.
Elmalılı ( Sade ) Bir de, halkının habersiz bulunduğu bir sırada şehre girdi, orada dövüşmekte olan iki adam buldu. Biri kendi taraftarlarından, biri düşmanlarındandı. Kendi taraftarlarından olan düşmanlarından olana karşı kendisinden yardım istedi. Musa da ona bir yumruk indirdi ve işini bitiriverdi. Bunun üzerine: «Bu, şeytanın işindendir. O, gerçekten şaşırtıcı belli bir düşmandır.» dedi.
Elmalılı ( Sade - 2 ) Bir de şehre girdi ehalisinin bir gaflet demi idi, derken orada iki adam buldu döğüşüyorlardı biri şiy'asından biri de düşmanından, binaenaleyh şiy'asından olan ondan düşmanından olana karşı istimdad etti Musâ da ona bir yumruk indirdi işini bitiriverdi, bu dedi: Şeytanın işinden, o cidden şaşırtıcı belli bir düşman
Elmalılı Hamdi Yazır (Musa) Ehlinin (halkının) haberi olmadığı bir zamanda şehre girdi, orda kavga etmekte olan iki erkek buldu; bu kendi taraftarlarından, şu da düşmanlarından. Derken taraftarlarından olan, düşmanlarından olana karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine ona bir yumruk attı ve işini bitiriverdi. (Sonra da) "Bu şeytanın işindendir; o, gerçekten açıkca saptırıcı bir düşmandır" dedi.
Gültekin Onan Musa, ahalisinin habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada, biri kendi tarafından, diğeri düşman tarafından olan iki adamı birbiriyle döğüşür buldu. Kendi tarafından olanı, düşmana karşı ondan yardım diledi. Musa da ötekine bir yumruk vurup ölümüne sebep oldu. (Bunun üzerine:) Bu şeytan işidir. O, gerçekten saptırıcı, apaçık bir düşman, dedi.
Harun Yıldırım (Musa), ehâlîsinin gaflet üzere bulunduğu bir zamanda şehre girdi de (orada) birbiriyle kavga etmekde olan iki adam gördü. Şu kendi tarafdarlarından, bu da düşman (lar) ındandı. Derken tarafdarlarından olan (adam), düşmanının aleyhinde imdâd istedi. Bunun üzerine (Musa) onu bir yumruk vurub öldürdü. «Bu, dedi, şeytanın iş (ler) indendir. O, hakıykat şaşırtıcı, apaçık bir düşman».
Hasan Basri Çantay Derken (Mûsâ,) halkının (henüz istirâhatte iken herşeyden) habersiz olduğu bir sırada şehre girdi de orada birbiriyle öldüresiye dövüşen iki adam buldu; birisi kendi kabîlesinden (İsrâiloğullarından), diğeri düşmanından (Mısırlı bir kıbtî) idi. Bunun üzerine kendi kabîlesinden olan kimse, düşmanından olana karşı, ondan (Mûsâ’dan) yardım istedi. Mûsâ da ona (o kıbtîye) bir yumruk vurdu, böylece onun hakkında (takdîr edilen) kazâya(ölümüne) sebeb oldu. (O kâfir kıbtî öldü). (Hatâen de olsa, bundan çok üzüldü ve:) 'Bu,şeytanın işindendir. Gerçekten o, saptırıcı apaçık bir düşmandır!' dedi.
Hayrat Neşriyat O, halkının haberi olmadığı bir sırada şehre girdi ve birbiriyle dövüşen iki adam gördü. Şu, kendi adamlarından, bu da düşmanlarındandı. Kendi tarafından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa düşmanına bir yumruk indirdi ve ölümüne sebep oldu. Bu, şeytanın işidir. Zira o, apaçık saptıran bir düşmandır, dedi.
İbni Kesir Ehlinin, sokaklardan evlerine çekildikleri ıssız saatlerde, bir şehre girmişti. Bir müddet sonra karşılıklı kavga eden iki adamla karşılaştı. Onlardan birisi kendi tarafından (kavminden), diğeri ise kendisinin de düşman olduğu karşı taraftandı. Sonra Musa düşmanı olduğu kimseye yumruk atınca, adamın ölümü gerçekleşmişti. Dedi ki "Bu (adam öldürmek) şeytanın yaptırdığı yanlış davranışlardan birisi. Gerçekten şeytan apaçık saptıran bir düşmandır" dedi.
İlyas Yorulmaz (Musa,) Halkının haberi olmadığı bir zamanda şehre girdi ve orda kavga etmekte olan iki adam buldu. Bu kendi taraftarlarından, şu da düşmanlarından. Derken taraftarlarından olan, düşmanlarından olana karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine ona bir yumruk attı ve (elinde olmaksızın) işini bitiriverdi. “Bu (ölüm sebebi kavganız) şeytanın işindendir. O, gerçekten açıkça saptırıcı bir düşmandır” dedi.
İnsan Dergisi Bir gün, halkın öğle sıcağında evlerine çekildikleri bir sırada saraydan çıkıp şehre indi. Orada, biri kendi halkından, diğeri düşman tarafından olan iki adamın kavga etmekte olduğunu gördü. Bir Mısırlı, İsrail Oğulları'ndan birisini tartaklamakta idi. Kendi halkından olan adam, düşmanlarından olan adama karşı Musa'dan yardım istedi. Bunun üzerine Musa, Mısırlıyı engellemek için ona bir yumruk vurdu ve istemeden de olsa onu öldürdü. Çok geçmeden büyük bir pişmanlıkla, "Bu yaptığım düpedüz şeytanın işi. Doğrusu şeytan, insanı yoldan çıkaran apaçık bir düşmandır!" dedi.
Kadri Çelik Ve (Musa), halkının (şehirde olup bitenden) habersiz (evlerinde oturdukları bir gün) şehre indi; ve biri kendi halkından, ötekisi düşmanlarından olan iki adamın birbiriyle kavga ettiğini gördü. Kendi halkından olan kişi düşman tarafından olan kişiye karşı o'nu yardıma çağırdı; bunun üzerine Musa onu yumrukla devirip işini bitirdi. (Ama hemen sonra kendi kendine:) "Bu düpedüz Şeytan'ın işi!" dedi, "Doğrusu o (insanı) yoldan çıkaran apaçık bir düşmandır!"
Mahmut Kısa Halkı, gaflete dalmış, öğle uykusundayken şehre girdi de orada iki adamın kavga etmekte olduğunu gördü; bu, kendi taraftarlarındandı, öbürü, düşmanlarından. Derken, taraftarlarından olan, düşmanlarından olana karşı Mûsâ'dan yardım istedi, o da düşmanlarından olan kişinin göğsüne bir yumruk indirdi de işini bitiriverdi; bu iş dedi, Şeytan'ın işlerinden; şüphe yok ki o, insanı apaçık sapıklığa sevkeden bir düşman.
Muhammed Esed Ve (Musa) halkından bir kısmının gaflete daldığı bir zamanda kente girdi ve orada iki adamı birbirleriyle kavga ederken buldu. Bunlardan biri kendi halkına, diğeri düşman tarafına mensuptu. Derken kendi halkından olan, düşmanca mensup olana karşı ondan yardım istedi. Yerinden fırlayan Musa ona bir yumruk vurdu ve hesabını gördü. (Fakat kendine geldiğinde) "Bu Şeytan'ın işi!" dedi, "Çünkü o, kişiyi yoldan çıkaran apaçık bir düşmandır."
Mustafa İslamoğlu Ve ahalisinin gaflette bulundukları bir vakitte şehre girdi, orada birbiriyle mukatelede bulunan iki erkek buldu. Bu biri kendi kabilesinden idi ve öbürü de düşmanından idi. Kendisinin kabilesinden olan düşmanından olana karşı ondan yardım diledi. Mûsa da ona bir yumruk vurdu, artık onun işini bitirmiş oldu. Dedi ki: «Bu şeytanın işindendir. Şüphe yok ki o şaşırtıcı, apaçık bir düşmandır.»
Ömer Nasuhi Bilmen O, ahalisinin haberi olmadığı bir sırada şehre girdi. Orada birbiriyle dövüşen iki adam gördü. Birisi kendi tarafından, diğeri düşman tarafındandı. Kendi tarafından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Musa ona bir yumruk indirdi ve ölümüne sebep oldu. “Bu şeytanın işidir, çünkü o apaçık saptıran bir düşmandır. ” dedi.
Ömer Öngüt O halkın haberi olmadığı bir sırada şehre girdi ve kavga eden iki adam gördü. Birisi kendi tarafından, diğeri düşmanlarından idi. Kendi tarafından olan, düşmanına karşı yardım istedi. Musa da ona bir yumruk vurdu, adam öldü. -Bu, şeytanın işindendir, O, apaçık yoldan saptıran bir düşmandır, dedi.
Şaban Piriş (Musa) halkının haberi olmadığı bir zamanda şehre girdi. Orada dövüşen iki adam gördü. Birisi kendi taraftarı, diğeri ise düşmanlık yapanlardandı. Kendi taraftarı olan kimse, düşmanlık yapan kimseye karşı ondan yardım istedi. Musa da diğerine (ayırmak için) bir yumruk attı, o da derhal ölüverdi. Dedi ki: “Bu (dövüş) şeytanın işindendir! Gerçekten o; apaçık, saptırıcı/saldırgan bir düşmandır!”
Sadık Türkmen Musa, halkının haberi olmadığı bir zamanda şehre girdi. Orada, biri kendi tarafından diğeri düşman tarafından olan iki adamın birbiriyle dövüştüklerini gördü. Kendi tarafından olan, düşman olana karşı Musa'dan yardım istedi. Musa'da onun düşmanına bir yumruk vurdu, ölümüne sebep oldu. Sonrada; «Bu şeytanın işidir; çünkü o apaçık saptıran bir düşmandır.» dedi.
Seyyid Kutub Mûsa, bir gün, halkın habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. İki adamı, birbiriyle kavga eder vaziyette gördü. Onlardan biri kendi kavminden, öbürü ise düşmanının kabilesinden idi. Hemşehrisi, düşman olana karşı ondan yardım istedi. Mûsa da bir yumruk atıp onu öldürdü. Arkasından: "Bu, dedi, şeytanın işindendir, kötü bir iştir. O gerçekten saptırıcı açık bir düşmandır."
Suat Yıldırım Halkının (kendisinden) habersiz olduğu bir sırada şehre girdi, orada biri kendi taraftarlarından, öbürü de düşmanlarından olan iki adamın dövüştüklerini gördü. Kendi taraftarlarından olan, düşmanlarından olana karşı Mûsâ'dan yardım istedi. Mûsâ da ötekine bir yumruk indirip onun işini bitirdi. (Sonra): "Bu dedi, şeytânın işindendir. O, gerçekten apaçık, şaşırtıcı bir düşmandır."
Süleyman Ateş (Musa,) Halkının haberi olmadığı bir zamanda şehre girdi, orda kavga etmekte olan iki adam buldu; bu kendi taraftarlarından, şu da düşmanlarından. Derken taraftarlarından olan, düşmanlarından olana karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine ona bir yumruk attı ve işini bitiriverdi. (Sonra da:) «Bu şeytanın işindendir; o, gerçekten açıkça saptırıcı bir düşmandır» dedi.
Süleymaniye Vakfı Musa, halkın onu fark edemeyeceği bir sırada şehre indi. İki kişinin öldüresiye kavga ettiklerini gördü; biri kendi halkından/İsrailoğullarından diğeri düşman tarafındandı. Kendi halkından olan, düşmanına karşı yardım istedi. Musa ona okkalı bir şamar indirerek işini bitirdi. “Bunu Şeytan yaptırdı; o insanı yoldan çıkaran açık bir düşmandır” dedi.
Tefhim-ul Kuran Birgün Musa, ahalisinden habersiz bir şekilde şehre girdiğinde, kavga eden iki adamla karşılaştı. Onlardan biri kendi kavminden, diğeri ise düşman tarafından idi. Kendi kavminden olan adam, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Musa da ona bir yumruk attığı gibi, onun ölümüne sebep oldu. O zaman dedi ki: 'Bu Şeytanın işidir. O ise insanı şaşırtan apaçık bir düşmandır.'
Ümit Şimşek Halkının habersiz olduğu bir sırada kente girdi. Orada iki adam buldu, dövüşüyorlardı. Bu, Mûsa'nın halkından, şu da düşmanlarındandı. Kendi halkından olan, düşmanından olana karşı Mûsa'dan yardım istedi. Mûsa ona bir yumruk indirdirip işini bitirdi. Dedi: "Bu yaptığım, şeytanın amellerindendir. İnsanı saptıran açık bir düşmandır o."
Yaşar Nuri Öztürk (Musa) halkının haberi olmadığı bir zamanda şehre girdi. Orada biri kendi tarafından diğeri düşman tarafından olan iki adamı birbiriyle döğüşür buldu. Kendi tarafından olan, düşmanlarından olana karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine ona bir yumruk atıp ölümüne sebep oldu. (Sonra da pişman olup) "Bu şeytanın işindendir, o (doğru yoldan) saptırıcı apaçık bir düşmandır" dedi.

Sureler
Sayfa 385
Mushaf
Kasas Suresi
İlgili Sure
Ayetler