Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 73
174. ve Allah'ın lütfu ve nimeti ile (savaştan) bir zarara uğramadan döndüler: Çünkü onlar, Allah'ın rızası için çabalıyorlardı; ve Allah, yüceliğinde ve lütfunda sınırsızdır.
175. Kendi dostlarından korkmayı (içinize) yerleştiren Şeytandan başkası değildir: Öyleyse onlardan değil, yalnızca Benden korkun, eğer gerçek müminler iseniz!
176. Hakikati inkarda birbirleriyle yarışanlardan dolayı üzülme: Onlar, Allah'a hiçbir zarar veremezler. Onların ahiret(in nimetlerin)den hiç pay alamamaları Allah'ın muradıdır ve onları şiddetli bir azap beklemektedir.
177. İman karşılığında inkarı satın alanlar hiçbir surette Allah'a zarar veremezler, tersine onları şiddetli bir azap beklemektedir.
178. Ve onlar -hakikati inkara şartlanmış olanlar- sanmasınlar ki kendilerine mühlet vermemiz onların hayrınadır, onlara mühlet verdik ki günahkarlıkları artsın; sonuçta onları utanç verici bir azap beklemektedir.
179. (Ey hakikati inkar edenler!) Müminlerin sizin hayat tarzınıza uymalarına göz yummak, Allah'ın istediği bir şey değildir: Sonunda Allah iyiyi kötüden ayıracaktır. Ve Allah, insan idrakini aşan şeyleri kavrama gücünü size verecek değildir: (Bunun için) Allah, elçileri arasından dilediğini seçer. Öyleyse Allah'a ve elçilerine inanın; zira eğer O'na inanır ve O'na karşı sorumluluğunuzun bilincinde olursanız o zaman bilin ki, sizi muhteşem bir karşılık beklemektedir.
180. Onlar, -Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiklerine cimrice sarılanlar- bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar: Aksine, bu onlar için kötüdür. (Bu kadar) cimrice sarıldıkları şey, Kıyamet Günü boyunlarına asılacaktır: Zira, göklerin ve yerin mirası (yalnız) Allah'a aittir: Ve Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır.