Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 7
38. Biz, "Hepiniz buradan çıkıp gidin!" dedikse de size yol göstericiliğimiz devam edecektir: ve Benim yol gösterici mesajlarıma uyanlar için artık ne korku vardır, ne de üzüntü;
39. Hakikati inkara şartlanmış olanlara ve mesajlarımızı yalanlayanlara gelince -işte onlar, içinde yaşayıp kalmak üzere ateşe mahkum olan kimselerdir.
40. Ey İsrail oğulları! Size bağışladığım o nimetleri hatırlayın ve Bana verdiğiniz sözü tutun (ki) Ben de sözümü tutayım; ve Benden, yalnız Benden sakının!
41. Bunun için de, size geçmişte bildirilmiş olan haberleri doğrulayıcı nitelikte indirdiğim bu vahye inanın; onun gerçekliğini inkar edenlerin öncüsü olmayın; mesajlarımı küçük bir kazanca değişmeyin; ve Bana, yalnızca Bana karşı sorumluluk bilinci taşıyın!
42. Hakkı batıl ile örtüp bile bile gizlemeyin.
43. Namazda dikkatli ve devamlı olun, karşılıksız yardımda bulunun ve namazda rüku edenlerle birlikte rüku edin.
44. Siz kendinizi unutarak diğer insanlara erdemli olmayı mı öğütlüyorsunuz -hem de ilahi kelamı okuyup durduğunuz halde?- Siz hiç aklınızı kullanmaz mısınız?
45. (Ey müminler!) Sabır ve namazla yardım dileyin: Bu, tam bir sığınma duygusu içinde yürekten Allah'a yönelenler dışında herkes için zor bir iştir.
46. Onlar ise (sonunda) Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini kesinlikle bilirler.
47. Ey İsrailoğulları! Size bağışladığım nimetleri ve sizin diğer kavimlere karşı üstün gelmenizi sağladığım günleri hatırlasanıza!
48. Ve hiçbir insanın ötekine en ufak bir yararının dokunmayacağı, hiç kimseden şefaatin kabul edilmeyeceği, kimseden fidye alınmayacağı ve hiç kimsenin yardım görmeyeceği Gün(ün mutlaka gelip çatacağı) bilinciyle yaşasanıza!