Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 572
1. De ki: "Tanınmayan/bilinmeyen varlıklardan bir kısmının (bu ilahi kelama) kulak verdikleri ve sonra (arkadaşlarına şöyle) söyledikleri bana vahyedildi: 'Biz olağanüstü güzellikte bir hitabe dinledik,
2. doğru ile eğriyi ayırd etme bilincine bizi ulaştıran (bir hitabe); ve böylece ona iman ettik. Ve artık Rabbimizden başka kimseye asla ilahlık yakıştırmayacağız,
3. çünkü (biliriz ki) Rabbimizin şanı yücedir: O, kendisine ne bir eş, ne de bir erkek çocuk edinmiştir!
4. Ve (şimdi öğreniyoruz ki) aramızdaki beyinsiz (kişi), Allah hakkında asılsız şeyler söylüyordu,
5. ve ne insanın ne de (hiçbir) görünmez gücün Allah hakkında yalan uydurmayacağını düşün(mekte yanılmış)tık.
6. Gerçi bazı insanların (bu tür) görünmez güçlere sığındığı (her zaman vaki) olurdu; ama bunlar yalnızca onların şaşkınlığını arttırdı.
7. O kadar ki, sizin (vaktiyle) düşündüğünüz gibi, onlar da Allah'ın hiç kimseyi (yeniden) asla (elçi olarak) göndermeyeceğini düşünmeye başladılar.
8. Ve (zaman oldu) biz göğe uzandık ama onu güçlü muhafızlar ve alevlerle dolu bulduk,
9. halbuki onu(n gizlediği her sırrı) dinleyebileceğimiz (uygun) yerlere kurulmuştuk ve şimdi (veya başka zaman) onu dinlemeye çalışan herkes (aynı şekilde) kendisini bekleyen bir alev ile karşılaşacaktır!
10. Ve (şimdi anladık ki) biz (yaratılmış varlıklar,) yeryüzünde yaşayanlar için kötü bir akibetin hazırlanıp hazırlanmadığını, yahut Rablerinin onları doğru ile eğriyi ayırd etme bilinciyle donatmak isteyip istemediğini bilmiyoruz
11. tıpkı, içimizden bazıları (nasıl) dürüst ve erdemli olurken bazılarımızın da bunun (çok çok) aşağısında kaldı(ğını bilmediğimiz gibi). Biz her zaman birbirinden çok farklı yollar/yöntemler izledik.
12. Ve sonunda anladık ki yeryüzünde (hayat sürerken) Allah'a asla üstün gelemeyiz ve (yine anladık ki) (hayattan) kaçarak da O'nun hükmünden kurtulamayız.
13. Bu nedenle, (Allah'ın) rehberliği(ne çağrıyı) duyar duymaz ona inanmaya başladık. Rabbine inanan kimse hiçbir zaman ziyana veya haksızlığa uğrama korkusu duymaz.