Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 442
28. Ve ondan sonra biz kavminin üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirme gereği de duymadık:
29. hiçbir şey (gerekmiyordu), bir (ceza) çığlığından başka! Ve sonunda sessiz ve hareketsiz bir kül yığınına dönüverdiler.
30. Ah! Yazık şu insanlar(ın çoğun)a! Kendilerine hangi elçi geldiyse onu alaya aldılar!
31. Kendilerinden önce kaç nesli yok ettiğimizi; (ve) bu (yok olup gide)nlerin bir daha onlara dönüp gelemeyeceklerini görmüyorlar mı?
32. Ve (sonunda) hep birlikte huzurumuzda toplanacaklarını?
33. Onlar, ölü toprağa can vermemizde ve beslenmeleri için topraktan ürünler çıkarmamızda (yaratma ve diriltme gücümüzün) işaretini görürler;
34. orada (nasıl) hurmalıklar ve üzüm bağları (yetiştirmiş) ve içlerinden (nasıl) pınarlar fışkırtmıştık,
35. ki onları meydana getiren kendileri olmadığı halde meyvelerini yiyebilsinler. Buna rağmen hala şükretmeyecekler mi?
36. Toprağın verdiği her türlü ürünü, insanların bizzat kendilerini ve hakkında (henüz) bilgi sahibi olmadıkları şeyleri çift çift yaratan Allah ne yücedir!
37. Ve (bütün evren üzerindeki hakimiyetimizin bir parçası olan) gecede de onlar için bir işaret vardır: Biz ondan gün (ışığı)nı çekip alırız; ve birden karanlıkta kalıverirler.
38. Ve güneş(te de onlar için bir işaret vardır): o, kendine ait bir yörüngede akıp gider; bu, kudret sahibi ve her şeyi bilen (Allah)ın iradesinin bir sonucudur;
39. ve ay(da da bir işaret vardır ki) Biz onu, kuru ve eğik bir hurma dalını andırır hale gelinceye kadar çeşitli safhalardan geçirdik:
40. ne güneş aya erişebilir, ne de gece gündüzü yok edebilir, çünkü hepsi uzayda (yasalarımız doğrultusunda) hareket ederler.