Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 365
56. Bununla birlikte, (ey Peygamber,) Biz seni yalnızca bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
57. De ki: "Bunun için sizden, dileyen kimsenin Rabbine giden yolu bulmasından başka bir karşılık istemiyorum!"
58. Öyleyse, ebediyyen ölmeyecek olan o mutlak diri varlığa güven ve O'nun sınırsız kudret ve yüceliğini övgülerle an, ki kimse kullarının günahlarından O'nun kadar haberdar değildir.
59. Gökleri, yeri ve bu ikisi arasında var olan her şeyi altı evrede yaratan ve kudret ve hükümranlık tahtına kurulan O'dur, O: Rahman / sınırsız Bağış (Kayra) Sahibi! O'nu (Kendisinden), O her şeyden Haberdar Olan'dan sor.
60. Hal böyleyken, onlara "Rahman önünde secdeye varın" denildiğinde, "Rahman da neymiş (ya da kimmiş?) Şimdi biz senin buyurduğun şeyin önünde mi secdeye varalım yani?" derler; ve böylece (senin çağrın) onların nefretini artırır.
61. Göğe büyük takım yıldızları serpiştiren, ve yine oraya (parlak) bir ışık kaynağı ve ay (gibi) bir aydınlatıcı yerleştiren (Allah) ne yüce, ne cömerttir.
62. Ve, hatırda tutmak isteyen, yani şükretmek isteyen kimseler için (varlığına, birliğine işaret olmak üzere) geceyle gündüzün birbiri ardınca gelmesini sağlayan da O'dur.
63. Rahman'ın has kulları ki, onlar yeryüzünde tevazu ve vekar içinde yürürler ve ne zaman kötü niyetli, dar kafalı kimseler kendilerine laf atacak olsa, (sadece) selam! derler.
64. Onlar ki, gecenin derinliklerinde secdeye vararak ve kıyama durarak, Rablerini anarlar.
65. Ve onlar ki, "Ey Rabbimiz!" derler, "Cehennem azabını bizden uzaklaştır; çünkü onun çektireceği azap, gerçekten, pek korkunç, pek yaralayıcı olacaktır;
66. gerçekten, o ne kötü bir yer, o ne kötü bir durak!"
67. Ve onlar ki, başkaları için harcadıkları zaman, ne saçıp savururlar, ne de cimrilik yaparlar; bu ikisi arasında her zaman bir orta yol bulunduğunu (bilirler).