İsrâ Suresi 48. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
İsrâ Suresi 111 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 50. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 282 sayfa numarasında yer almaktadır.
اُنْظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الْاَمْثَالَ فَضَلُّوا فَلَا يَسْتَط۪يعُونَ سَب۪يلاً
Sureler
Mushaf
Sayfa 282
Sayfa 282
İlgili Sure
İsrâ Suresi
İsrâ Suresi
Önceki
İsrâ Suresi 47. Ayet
İsrâ Suresi 47. Ayet
Sonraki
İsrâ Suresi 49. Ayet
İsrâ Suresi 49. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Baksana, onlar seni kimlere benzettiler de saptılar. Artık bir yol bulmaya güçleri yetmeyecek onların. |
Abdullah Parlıyan | Baksana; senin için ne türlü benzetmeler yaptılar! Bu yüzden, (öyle bir) saptılar ki, artık (doğru) yolu bulamayacaklardır. |
Adem Uğur | Bak senin için nasıl benzetmeler yaptılar da bu sebeple saptılar! Artık (Hakikate götüren) bir yol bulamazlar! |
Ahmed Hulusi | İbret nazarıyla bak, senin için ne türlü benzetmeler yaptılar. Bu yüzden başlarına buyruk hareket ederek hak yoldan uzaklaştılar, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ettiler, artık doğru yola ulaşabilecekleri bir çıkış yolu da bulamayacaklar. |
Ahmet Tekin | Bak sana nasıl örnekler verdiler de saptılar. Artık bir yol (bulmay)a güç yetiremezler. |
Ahmet Varol | Sana nasıl örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık onların bir yola güçleri yetmemektedir. |
Ali Bulaç | Bak, seni nelere nisbet ettiler (şairdir, sahirdir, mecnundur dediler) de nasıl dalâlete düştüler! Artık hak yolu bulmağa güçleri yetmez. |
Ali Fikri Yavuz | Bak (Rasûlüm), hakkında ne tuhaf benzetmeler uyduruyor (ve sana bazen büyücü, bazen şair, bazen büyülenmiş, bazen mecnun, bazen kâhin diyorlar); böyle diye diye tamamen sapıp gittiler de, artık kendilerini hidayete ulaştıracak yolu bulabilecek durumda değildirler. |
Ali Ünal | Baksana, senin için ne türlü benzetmeyi yaptılar! Bu yüzden öylesine saptılar ki, artık doğru yolu bulamayacaklardır. |
Bayraktar Bayraklı | Sana nasil misaller verdiklerine bir bak! Bu yuzden sapmislardir, artik bir yol da bulamamaktadirlar. |
Bekir Sadak | Dikkat et, sana nasıl da misâller veriyorlar da bu yüzden sapıttılar ; artık bir yol da bulamıyacaklar. |
Celal Yıldırım | (Ey Resulüm!) Bak, senin için (sihirbaz, kâhin, mecnun gibi) ne türlü benzetmeler yaptılar da saptılar. Artık onların doğru yolu bulmaya güçleri kalmamıştır. |
Cemal Külünkoğlu | Bak, senin için ne türlü benzetmeler yaptılar da saptılar. Artık (doğru) yolu bulamazlar. |
Diyanet İşleri | Sana nasıl misaller verdiklerine bir bak! Bu yüzden sapmışlardır, artık bir yol da bulamamaktadırlar. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Baksana; senin için ne türlü benzetmeler yaptılar! Bu yüzden, (öyle bir) saptılar ki, artık (doğru) yolu bulamayacaklardır. |
Diyanet Vakfı | Dikkat et, seni nasıl da tanımlayarak sapıyorlar ve artık bir daha yol bulamazlar |
Edip Yüksel | Bak senin için nasıl misaller verdiler de bu yüzden nasıl sapıklığa düştüler! Artık hak yolu bulmaya güçleri yetmez. |
Elmalılı ( Sade ) | Bak seni nelerle mukayese ettiler de nasıl sapıklığa düştüler, onun için bir yol bulmaya da güçleri yok. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Bak seni nelere kıyas ettiler de nasıl dalâlete düştüler, onun için bir yol bulmağa tab-ü tüvanları yok |
Elmalılı Hamdi Yazır | Sana nasıl örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık onların bir yola güçleri yetmemektedir. |
Gültekin Onan | Baksana; senin için ne türlü benzetmeler yaptılar! Bu yüzden, saptılar ki, artık yolu bulamayacaklardır. |
Harun Yıldırım | Bak, sana nasıl misâller getirib sapdılar. Artık onlar bir yol (bulmıy) a güc yetiremiyeceklerdir. |
Hasan Basri Çantay | Bak, senin için (şâir, sihirbaz ve kâhin diyerek) nasıl misâller getirdiler de bu yüzden dalâlete düştüler; artık (hakka giden) bir yola güçleri yetmez. |
Hayrat Neşriyat | Bak, sana nasıl misaller veriyorlar. Bunun için dalalete düşmüşlerdir. Ve bir daha yol bulamamaktadırlar. |
İbni Kesir | Onlara bak, sana nasıl misaller anlatıyorlar. Artık onlar doğrulardan sapmış olup, hakikate ulaşmak için kendilerine asla bir yol bulamayacaklar. |
İlyas Yorulmaz | Sana nasıl örnekler (kötü sıfatlar) vererek saptıklarına bir bak! Artık onların (doğru) yolu bulmaya güçleri yetmemektedir. |
İnsan Dergisi | Bak, ozalimler gerçeği çarpıtmak için senin hakkında kimi zaman büyücü, kimi zaman büyülenmiş, bezen zeki bir düzenbaz, bazen deli, bazen da şair diyerek nasıl saçma ve anlamsız örnekler getirdiler de doğru yoldan iyice saptılar. Bu bakış açısıyla, bir daha da doğru yola gelemezler. |
Kadri Çelik | Seni benzettikleri şeye bak (ey Peygamber!) Bir kere yoldan çıkmış bunlar ve bu yüzden (hakka çıkan) bir yol da bulacak durumda değiller artık! |
Mahmut Kısa | Bak da gör, sana nasıl örnekler getirip de saptılar ve artık bir yol bulmaya güçleri yetmeyecek onların. |
Muhammed Esed | Şunların seni neye benzettiklerine bir bak hele! Ve sonuçta öyle bir sapıtıyorlar ki, bir daha doğru yolu bulacak (muhakeme) gücünü asla kendilerinde bulamıyorlar. |
Mustafa İslamoğlu | Bak senin için nasıl misaller irad ettiler, artık onlar sapıtmış oldular, artık onlar doğru bir yola (gitmeğe) güç yetiremezler. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Bak! Sana nasıl misaller veriyorlar? Bunun için dalâlete düştüler ve bir daha yol bulamamaktadırlar. |
Ömer Öngüt | Sana nasıl örnek verdiklerine bir bak! Bu sebeple onlar sapıtmışlardır. Artık yol da bulamazlar. |
Şaban Piriş | Bak, sana nasıl misaller verdiler? Böylece şaşırdılar, artık bir yol bulmaya güç yetiremezler. |
Sadık Türkmen | Senin hakkında nasıl benzetmeler, ne tür yakıştırmalar yaptıklarına baksana! Sapıttılar, bir türlü doğru yolu bulamıyorlar. |
Seyyid Kutub | Bak Resulüm, seni nelere kıyas ettiler (gâh şair, gâh büyücü, gâh kâhin, gâh mecnûn dediler) de nasıl dalâlete düştüler? Hem öyle sersemleştiler ki artık yol bulacak halleri kalmadı. |
Suat Yıldırım | Bak, nasıl misaller verdiler (seni şâ'ire, büyücüye, kâhine ve mecnuna benzettiler) de şaştılar. Artık bir daha yolu bulamazlar. |
Süleyman Ateş | Sana nasıl örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık onların bir yola güçleri yetmemektedir. |
Süleymaniye Vakfı | Baksana seni nelere benzettiler de sapıttılar. Artık bir çıkış yolu bulamazlar. |
Tefhim-ul Kuran | Seni benzettikleri şeye bak! Onlar öyle bir saptılar ki, bir daha da yollarını bulamıyorlar. |
Ümit Şimşek | Bak nasıl örnekler verdiler sana, nasıl sapıttılar. Artık hiçbir yola varamazlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Senin için (suizanla) nasıl misaller verdiklerine bir bak. Bu yüzden dalalete (sapıklığa) düştüler. Artık hak yolu bulmaya güçleri yetmez. |
Sureler
Sayfa 282
Mushaf
Mushaf
İsrâ Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
İsrâ Suresi 47. Ayet
Önceki
Önceki
İsrâ Suresi 49. Ayet
Sonraki
Sonraki