Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 93
92. Bir müminin suçsuz bir insanı, özellikle de bir mümini öldürmesi olacak şey değildir; ancak hata sonucu olursa, o zaman başka.
Kim İslam ülkesinde veya Müslümanlarla barış halindeki bir toplumda yaşayan bir mümini yanlışlıkla öldürürse, Müslüman bir köle veya cariye azat etmeli ve bunun yanı sıra, öldürülenin meşru varisleri olan ailesine kan diyeti [73] ödemelidir. Ancak öldürülenin varisleri katili affeder ve diyet hakkından vazgeçerek bunu ona sadaka olarak bağışlarlarsa, o zaman başka. Bu durumda katilin diyet ödemesi gerekmez. Ancak köleyi yine azat etmelidir.
Eğer bu yanlışlıkla öldürülen kişi mümin olmakla birlikte, size düşman olan ve kendileriyle fiilen savaş hâlinde bulunduğunuz bir devlet veya topluluğa mensup ise, o zaman katilin yalnızca mümin bir köle veya cariye azat etmesi yeterlidir. Böyle yanlışlıkla öldürülen bir mümin için kan diyeti ödenmez. Zira o, Müslümanlarla sıcak savaş hâlindeki bir toplum içinde kalmakla kendi canını bilerek tehlikeye atmıştır. Ayrıca onun ailesine ödenecek diyet, düşmanın maddî yönden güçlenmesini sağlayacaktır.
Hataen öldürülen kâfirin durumuna gelince: İslâm ülkesinde veya Müslümanlarla antlaşmalı bir ülkede yaşayan bir gayrimüslim hataen öldürülürse, tıpkı Müslümanın hataen öldürülmesinde olduğu gibi, katilin mümin bir köle azat etmesi ve ölenin varislerine kan diyeti ödemesi gerekir. Müslümanlarla fiilen savaş hâlinde bulunan bir ülkenin gayrimüslim vatandaşı yanlışlıkla öldürülürse, bunun için ne diyet ne de kefaret gerekir. Zira böyle bir kimse harbî (düşman askeri) hükmündedir.
Eğer hataenöldürülen bu mümin, aranızda barış ve saldırmazlık antlaşması bulunan gayrimüslim bir devlet veya topluluğa mensup ise, o daaynen İslâm devletinde öldürülmüş gibi kabul edilir. Bu durumda katil, öldürülenin ailesine yukarıda açıklanan miktarda kan diyeti ödemeli [74] ve Müslüman bir köle veya cariye azat etmelidir.
Fakirlik veya başka bir sebeple azad edecek köle bulamayan kimse, Allah tarafından tövbesinin kabulü için kamerî takvime göre iki ay aralıksız oruç tutmalıdır. Oruç tutabilecek durumda değilse, imkânı varsa 60 fakiri doyurmalıdır. Buna da imkân bulamazsa, o zaman Allah'tan bağışlanma dilemekle yetinir.
Şunu hiç unutmayın ki, Allah her şeyi bilendir, her konuda en güzel ve en doğru hüküm verendir. Kasten adam öldürmenin cezasına gelince:
93. Her kim suçsuz bir insanı, hele de bir Müslüman'ı kasten öldürecek olursa, onun âhiretteki cezası —gereğince tövbe etmediği takdirde— ebedî cehennemdir! Masum bir cana kıyan kişi öyle korkunç bir kötülük işlemiştir ki, bu kötülüğünden dolayı Allah ona gazap etmiş, onu rahmetinden kovarak lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır! Suçsuz bir insanı kasten öldürenin dünyadaki cezası ise, kısas edilerek öldürülmektir. Ancak maktulün varislerinden biri katili affettiği takdirde, katilin onlara kan diyeti ödemesi gerekir (Bakara, 2/178).
O hâlde, bu gibi konularda kılı kırk yararcasına titiz ve dikkatli davranın:
94. Ey iman edenler! Allah yolunda savaşmak üzere sefere çıktığınızda, saldırıda bulunacağınız kimselerin düşman askeri olup olmadığını iyice araştırın! Müslüman olduğunu bildirmek üzere size İslâmî tarzda selâm veren kimseye, zafer kazanma, ganimet ve esir elde etme gibi basit dünya menfaatlerini kazanma uğruna, "Sen Müslüman değilsin! Bizi kandırmak için yalan söylüyorsun!" deyip desaldırıya yeltenmeyin! Eğer istediğiniz ganimetse, Allah katında pek çok ganimet, sınırsız lütuf ve nimetler vardır. Bu nimetleri elde etmenin yolu masum insanları öldürüp mallarına el koymak değil, her ne pahasına olursa olsun hak ve adalet ilkelerine sımsıkı bağlı kalmaktır.
Müslüman olduğunu söyleyip sizden eman dileyen kişi sizin gözünüzde İslam'dan uzak, cahil bir kimse olabilir. Unutmayın ki, siz de bir zamanlar böyle dalalet içinde, zayıf ve merhamete muhtaç bir halde idiniz. Sonra Allah size kitap ve Peygamber göndererek lütufta bulundu da sizi önce imansızlıktan, sonra da kâfirlerin baskı ve işkencesinden kurtardı. O hâlde, bir topluluğa saldırmadan önce, onların düşman kuvvetleri olup olmadığını iyice araştırın!
Hiç kuşku yok ki, Allah bütün yapıp ettiklerinizden haberdardır ve yaptığınız her iyilik ve kötülüğün karşılığını mutlaka verecektir.