Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 82
24. Ayrıca evli kadınlar ile evlenmeniz de size haram kılınmıştır. Ancak savaş esiri olarak elinizde bulunan ve kölelik/cariyelik [71] hukukuna tabi olan kadınlar, —esirler arasında kocalarının bulunmaması şartıyla— bunun dışındadır. Savaş esiri kadınlar, asıl memleketlerinde evli bile olsalar —kölelik kurumu ortadan kaldırılıp savaş esirleriyle ilgili uluslararası antlaşmalar kabul edilinceye kadar geçici bir çözüm olarak— cariye olarak alınabilir veya kendileriyle evlenilebilir.Çünkü kölelik hâli, önceki nikâhı hukuken geçersiz kılar.
İşte bu sayılanlar, Allah'ın size farz kıldığı ilâhî kanunlar olarak bildirilen ve mutlaka uymanız gereken hükümlerdir.
Buraya kadar sayılanların ve Kur'ân'ın diğer âyetlerinde [72] evlenilmesi yasaklananların dışında kalan kadınlarla, iffetli olmak ve fuhuştan uzak durmak şartıyla, evlilik bedeli olan mehirlerini ödeyerek evlenmeniz size helâl kılınmıştır.
O hâlde, onlardan bir eş olarak yararlanmanıza karşılık, belirlenen mehir ücretlerini meşru ve vazgeçilmez bir hak olarak kendilerine verin.
Bununla birlikte, mehir miktarının belirlenmesinden sonra karşılıklı anlaşarakbelirlenen miktarı yükseltmenizde veya azaltmanızda da size bir günah yoktur.
Hiç kuşkusuz Allah, her şeyi en mükemmel şekilde bilendir; en güzel, en adil ve yerli yerince hüküm verendir.
25. Sizden Müslüman hür kadınlarla evlenmeye maddî yönden güç yetiremeyenler veya böyle Müslüman hür kadın bulamayanlar,savaş esiri olarak elinizde bulunan ve daha sonra Müslüman olmuş cariyelerden biriyle evlensinler. Çünkü cariyenin mehir ücreti ve diğer masrafları, hür kadınlara göre daha düşüktür. İslâm toplumunun yöneticileri, zenginleri ve aile büyükleri, evlenme imkânı bulamayanlara bu hususta yardımcı olmalıdırlar. Cariyesi olanlar da fakir gençlerin kendi cariyeleriyle evlenmelerine izin vermelidirler. Böylece hem fuhşun önüne geçilmiş, hem de kölelik kurumunun kaldırılması için toplumsal altyapı hazırlanmış olacaktır.
Cariyelerle evliliği onur kırıcı bir davranış olarak görmeyin. Unutmayın ki, sizin iman vesamimiyetderecenizi ve ilahi emirlere bağlılığınızı en iyi bilen ve fakat buna rağmen cariyelerle evlenebileceğinizi söyleyen Allah'tır. O insanları toplumsal sınıf ve statülerine göre değil, inanç ve eylemlerine göre değerlendirir. Unutmayın ki, hür olsun köle olsun, sonuçta hepiniz aynı özden ve aynı soydansınız. Dilleriniz, renkleriniz ve kültürleriniz farklı olsa da, neticede hepiniz Âdem'in evlatları olan kardeşlersiniz. Hiç kimse doğuştan üstün veya aşağılık değildir. İnsanların küçümseyip hor gördüğü bir köle veya cariye, Allah katında birçok hür Müslümandan daha değerli olabilir. O hâlde, zina etmeyen, metres hayatı yaşamayan ve gizli dost tutmayan böyle namuslu cariyelerle, efendilerinin onları size bağışladığına dair iznini alarak evlenin ve evlilik bedeli olan mehirlerini kendilerine güzelce verin.
Eğer cariyeler evlendikten sonra zina etmek, evlilik dışı ilişkilerde bulunmak yahut kadın kadına sapıkça ilişkilere girmek suretiyle fuhuş yapacak olurlarsa, onlara bekâr hür kadınlara verilen cezanın yarısını verin.Çünkü cariyelerin toplumsal statüsü ve içinde yetiştikleri olumsuz şartlar, onları hür kadınlara göre suç işlemeye daha yatkın hâle getirmektedir. Bu yüzden, zina eden hür ve bekâr bir kadının cezası 100 değnek iken, aynı suçu işleyen cariyenin cezası 50 değnektir.
Bu cariyelerle evlenme izni, içinizden nefsine hâkim olamayıp sıkıntıya ve zina tehlikesine düşmekten endişe edenler içindir. Bununla birlikte, bekârlığın sıkıntılarına sabrediphür bir kadınla evleninceye dek beklemeniz, sizin için daha hayırlıdır. Zira ortak kültürü paylaşan eşler daha mutlu, sağlıklı ve uyumlu bir aile oluştururlar. Gerçi ne kadar titiz davransanız da mutlaka hatalar, kusurlar olacaktır. Fakat ihlâs ve samimiyetle Rabb'inize yöneldiğiniz sürece, bunlar bağışlanacaktır. Çünkü Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. İşte bu merhametin apaçık bir tecellisi olarak:
26. Allah, dünya ve âhirette mutlu olmanızı sağlayacak prensipleri size açıkça bildirmek, sizi de öncekilerin yürüdüğü hidayet yollarına iletmek ve kötülükleri, zulüm ve haksızlıkları ortadan kaldırıp günahlarınızı bağışlamak istiyor. İşte bu yüzden size âyetlerini gönderiyor. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi en iyi bilendir, sizin yararınız için en güzel ve en uygun hükmü verendir.
Buna karşılık, doğru yolda yürümenizi engellemek isteyenler de her zaman olacaktır: