Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 582
1. O inkârcılar, birbirlerine neyi sorup duruyorlar?
2. Kur'an'ın haber verdiği o Büyük Olayı mı?
3. Yani, kimileri belli belirsiz inanarak, kimileri inkâr ederek, kimileri de tereddüde düşerek üzerinde anlaşmazlığa düştükleri o yeniden diriliş olayını mı?
4. Hayır, kibir ve inatları yüzünden inkâr ettikleri bu haberin gerçek olduğunu yakında anlayacaklar.
5. Hayır hayır, pek yakında bunu bizzat görerek, yaşayarak anlayacaklar. Öyle ya;
6. Biz yeryüzünü her türlü nimet ve imkânlarla donatılmış rahat, konforlu ve güvenli bir beşik kılmadık mı?
7. Ve dağları, arzın sarsılmasını engelleyen birer kazık gibi yere çakmadık mı?
8. Sizi ve diğer varlıkları karşıt kutuplu, fakat aynı zamanda birbiriyle uyumlu, birbirini tamamlayan erkekli dişili çiftler hâlinde yaratmadık mı?
9. Uykunuzu, ruhunuzu ve bedeninizi huzura, sükûnete erdiren bir dinlenme anı kılmadık mı?
10. Geceyi, siyah bir tül gibi yeryüzünü kaplayan bir örtü yapmadık mı?
11. Gündüzü de, işlerinizi rahatça görebileceğiniz bir çalışma ve geçim sağlama vakti kılmadık mı?
12. Üzerinizde yedi kat sapasağlam bir gök kubbe kurmadık mı?
13. Ve bu kubbeye, ışıl ışıl parlayan bir lâmba gibi, size ihtiyaç duyduğunuz ölçüde ısı ve ışık gönderen Güneş'i yerleştirmedik mi?
14. Bir de, deniz ve okyanuslardan buharlaşıp göğe yükselen ve soğuk havayla karşılaşıp yoğunlaşan yağmur yüklü bulutlardan, şarıl şarıl akıp yeryüzüne hayat veren sular indirmedik mi?
15. Ki böylece, onunla yerden size rızık olarak çeşit çeşit taneler, bitkiler çıkaralım.
16. Ve ağaçları birbirine girmiş yemyeşil bağlar, bahçeler yetiştirelim.
Allah insanoğluna bunca nimetlerini cömertçe bahşederek engin lütuf ve keremini gösterdikten sonra, onu ebedî yokluğa mahkûm eder mi? Rahmetini gaddarlığa, cömertliğini cimriliğe çevirir mi? Yeri göğü şaşmaz bir hesap ve mükemmel bir sistem halinde, hak ve adalet üzere yaratmışken, evrenin en değerli varlığı olan insandan adaletini esirger mi? İman edip güzel davranış gösteren kullarını, nimetlere karşı nankörce davranan zalimlerle bir tutar mı? Evrendeki en küçük varlığı yaratırken hak ve adaleti gözeten Allah, tüm evreni kendisi için yarattığı insana haksızlık ve zulüm yapar mı? Asla! İşte bunun içindir ki:
17. Hiç şüphe yok ki, ölmüş bedenlerin yeniden diriltilerek hak ehli ile batıl ehli arasındaki anlaşmazlıkların nihaî hükme bağlanacağı ve ilâhî adaletin tam olarak tecelli edeceği o Karar Günü, belirlenmiş bir vakitte mutlaka gerçekleşecektir.
18. O gün, yeniden diriliş için sura üflenir ve hepiniz, toprağa düşen tohumun bahar mevsiminde çatlayıp yemyeşil bir filiz hâlinde başını topraktan çıkardığı gibi, mezarlarınızdan çıkar ve bölük bölük Rabb'inizin huzuruna gelirsiniz.
19. O gün tüm evren köklü bir değişim geçirmiş, gökler her yandan çatlayıp açılmış ve melek ordularının akın akın girdiği çok sayıda kapılara dönüşmüştür.
20. Dağlar yerlerinden koparılıp yürütülmüş ve un ufak edilerek bir serap oluvermiştir.
21. İşte o anda cehennem, gazaba gelmiş bir hâlde, içine atılacak günahkârları gözetlemektedir.
22. İlâhî hükümlere başkaldıran azgınlara, ebedî barınak olacaktır.
23. Onlar çağlar boyu orada, o alevlerin içinde kalacaklar.
24. Ne bir serinlik tadabilecekler orada, ne de bir içecek.
25. Sadece, iç organları kavurup paramparça eden kaynar su ve kendi yaralarından akan kan ve irinden içecekler.
26. Yaptıkları kötülüklere en uygun bir karşılık olarak.
27. Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyor ve bunun doğal sonucu olarak, her türlü insanî ve ahlâkî sorumluluktan uzak bir hayat yaşıyorlardı.
28. Ve böylece, ayetlerimizi yalanladıkça yalanlıyorlardı.
29. Oysa Biz, yapıp ettikleri her şeyi bir bir yazıp kaydediyorduk.
30. O gün onlara "Ey zalimler!" diyeceğiz, "Madem inkârı tercih ettiniz, o hâlde işlediğiniz günahların acı meyvelerini tadın bakalım! Artık size, azabınızı artırmaktan başka bir şey yapmayacağız."