Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 571
11. Rabb'inize kulluk edin ki, göğün bütün maddî ve manevî nimetlerini üzerinize yağdırsın.
12. Servetinize servet katsın, size sağlıklı ve hayırlı bir nesil bahşetsin, sizin için verimli bağlar, bahçeler ve hayat bahşeden ırmaklar yaratsın!
13. Ey halkım, size ne oluyor ki, Allah'a saygı göstermek istemiyorsunuz?
14. Oysa sizi annenizin karnında bir damla su, bir çiğnem et parçası ve cenin gibi peş peşe aşamalardan geçirerek yaratan O'dur.
15. Görmez misiniz, Allah yedi kat göğü nasıl birbiriyle uyumlu, mükemmel bir ölçüyle ayarlanmış iç içe tabakalar hâlinde yarattı?
16. Ve bu mükemmel sistem içinde, Ay'ı ışık yansıtan bir nur, Güneş'i de ısı ve ışık saçan bir lamba yaptı.
17. O Allah ki, sizi topraktan süzdüğü elementlerle, yerden bitirdiği bir bitki gibi yetiştirip geliştirdi.
18. Fakat sonunda sizi öldürüp tekrar oraya döndürecek ve zamanı gelince de, sizi hesaba çekmek üzere yeniden diriltip huzuruna çıkaracaktır.
19. Yine görmez misiniz ki, Allah yeryüzünü sizin huzur ve güven içinde yaşayabilmeniz için her türlü nimet ve imkânlarla donatarak bir halı gibi serip döşedi.
20. Ki, orada bulunan doğal geçitlerde, nehir yataklarında, ovalarda ve geniş yollarda rahatça yürüyebilesiniz. Her türlü ulaşım ve taşıma faaliyetlerini yürütebilesiniz ve böylece, yeryüzünün nimetlerinden gereği gibi faydalanabilesiniz. O hâlde, hâlâ O'na şükretmeyecek misiniz?"
21. Nuh, yüzyıllar süren tebliğ ve uyarılarının sonuç vermediğini görünce, "Ey Rabb'im!" dedi, "Görüyorsun ki, bunlar beni zayıf ve güçsüz gördükleri için bana isyan ettiler ve bunun yerine, malı mülkü ve çoluk çocuğu kendisini sadece hüsrana sürükleyen inkârcı liderlerin peşinden gittiler."
22. "Ve davetimi etkisiz kılmak için akla hayale gelmedik entrikalar, büyük tuzaklar kurdular."
23. "Halkı bana karşı kışkırtmak için onları toplayıp dediler ki: "Bu adam, sizin hayat tarzınızı kökünden değiştirmek istiyor! O hâlde, sakın ilâhlarınızı bırakmayın. Özellikle de, inanç ve ideolojinizin birer simgesi hâline gelen Vedd'i ve Suva'yı, bir de Yeğus'u, Yeuk'u ve Nesr'i asla terk etmeyin! Yani, hayatınıza yön veren değerlere ve bu değerleri temsil eden atalarınıza, önderlerinize, efendilerinize sahip çıkın ve ne pahasına olursa olsun, vahiy kaynaklı değerlerin hayata egemen olmasına izin vermeyin!"
24. "Ey Rabb'im! Böylece toplumu yönlendiren bu inkârcılar, aldatıcı propagandalarla birçok kişiyi doğru yoldan saptırdılar. Öyleyse, Sen de bu zalimlerin yalnızca şaşkınlık ve sapkınlığını artır ve böylece onları cezalandır, ya Rab!"
Ve Nuh'un duası kabul edildi:
25. Böylece, zalimler günahlarından dolayı o büyük tufanda boğulup gittiler ve ateşe atıldılar. Kıyamete kadar cehennem ateşini görerek kabir azabı çektiler, mahşer günü de cehennem ateşine atıldılar ve kendilerini Allah'a karşı koruyacak hiçbir yardımcı da bulamadılar.
26. Daha sonra Nuh, "Ey Rabb'im!" diye yalvardı, "Yeryüzünde bir tek kâfir bile bırakma. Diğerlerine yaptığın gibi, bu zalimleri de azabınla kahreyle!"
27. "Çünkü onları sağ bırakırsan, Senin tertemiz kullarını doğru yoldan saptırmaya kalkışır, ancak günahkâr ve inkârcı bir nesil yetiştirirler."
28. "Ey Rabb'im! Beni, ana babamı, evime mümin olarak girenleri ve diğer bütün inanan erkek ve kadınları rahmetinle bağışla ve yeryüzünde zulüm ve inkârı egemen kılmaya çalışan o zalimlere başarısızlık, çöküş ve yıkımdan başka bir şey nasip etme ya Rab!"