Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 543
7. Allah'ın göklerde ve yerde olan her şeyden haberdar olduğunu bilmez misin? Ve yine bilmez misin ki, ne zaman üç kişi aralarında fısıldaşsalar, dördüncüleri mutlaka Allah'tır. Beş kişi olsalar, altıncıları yine O'dur. Bundan daha az veya daha çok da olsalar, her yerde ve her zaman Allah onlarla beraberdir ve yaptıkları her şeyi kayda geçmektedir. Sonra da Hesap Günü gelip çatınca yaptıkları her şeyi onlara bildirecek ve hak ettikleri karşılığı onlara tam olarak verecektir. Hiç kuşkusuz Allah, her şeyi tam olarak bilmektedir.
O hâlde, İslâm toplumu içinde ayrı bir cephe oluşturan ve Müslümanları birbirine düşürmek için gizli toplantılar yapıp komplolar hazırlayan münafıklar, azâbımdan korksunlar.
8. Baksana şu Yahudi ve münafıklara; bu tür gizli toplantı yapmaları kesinlikle yasaklandığı hâlde, hâlâ yasağı çiğnemekte ısrar ediyor ve günah işlemek, müminler arasına kin ve düşmanlık tohumları ekmek ve Peygambere başkaldırmak amacıyla gizli toplantılar düzenliyorlar. Senin yanına geldiklerinde, seni Allah'ın Kur'an'daki selâmlamasına aykırı bir tarzda selâmlıyorlar. "Es-selâmu aleyküm!" (Size selâm olsun!) sözünü kasten "Es-sâmu aleyküm!" (Ölüm sizin başınıza!) şeklinde telaffuz ediyorlar. Bundan dolayı başlarına yıldırımlar düşmediğini görünce de, içlerinden, "Eğer Muhammed gerçekten bir Peygamber ise ve ilâhî adalet diye bir şey varsa, bu söylediklerimizden dolayı Allah bizi cezalandırsa ya!" diyorlar. Elbette cezalandıracak. İçinde ebediyen azap çekecekleri cehennem onlara ceza olarak yeter. Ne kötü bir son!
9. Öyleyse, ey iman edenler! Aranızda gizli toplantılar yapacağınız zaman, sakın günah işlemeye, insanlar arasına kin ve düşmanlık yerleştirmeye ve Peygambere karşı gelmeye yönelik sözler söylemeyin. Aksine, böyle toplantılarda iyilik ve erdemlilik gibi güzel davranışları yaygınlaştırmak amacıyla görüşmeler yapın ve huzurunda toplanacağınız Allah'ın emirlerini çiğneyip azabına uğramaktan sakının.
10. Unutmayın ki, kötü amaçlı gizli konuşmalar kesinlikle şeytandan kaynaklanan çirkin bir davranıştır. Çünkü şeytan, bu yolla inananları birbirine düşürüp üzmek için her zaman fırsat kollar. Fakat Allah şeytana izin vermedikçe —ki müminler Kur'an'a bağlı kaldıkları sürece asla vermeyecektir— şeytan ve taraftarları onlara asla zarar veremez. O hâlde inananlar, yalnızca Allah'a güvenip O'nun emir ve talimatlarını izlesinler.
Ey iman edenler! Bir mecliste otururken, Peygamber tarafından size, (Mücadele, 58/11)
11. Ey inananlar! Kalabalık toplantılarda otururken, size "Yeni gelen arkadaşlarınıza yer açın!" denildiğinde, hemen toparlanıp onlara yer açın ki, böylece Allah da size rahmet ve bereket kapılarını açsın. Ayrıca, Peygamber veya bir yetkili tarafından size, "Yerinizden kalkın ve başkasına yer verin!" denildiği zaman bunu kesinlikle gurur meselesi yapmayın. Hemen emre itaat ederek yerinizden kalkın ki, içinizden iman edenleri ve kendilerine ilim bahşedilmiş olanları bu fedakârlıkları sayesinde Allah yüce makamlara eriştirsin. Çünkü üstünlük konusunda gerçek ölçü iman, ilim ve takvadır. Meclislerde büyük şahsiyetlerin yakınında veya uzağında oturmak kişiyi ne yüceltir, ne de alçaltır. Dolayısıyla, İslâm önderlerine bağlılık onlara yakın oturmakla değil, emirlerine itaat etmekle ölçülür. Öyleyse, ilim ve imanda en önde gitmeye çalışın. Unutmayın ki, Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.