Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 510
30. Heyhat! Eğer dileseydik, ey Muhammed, gaybın perdelerini açar ve münafıkların maskesini düşürerek onları sana gösterirdik ve sen onları görür görmez yüzlerinden tanırdın. Fakat imtihan hikmeti gereğince, size gaybı bildirmeyeceğiz. Ancak onların karakter yapısını ve genel özelliklerini sana bildirdiğimiz için, sen onları davranışlarından ve konuşma tarzlarından tanıyabilirsin.
O hâlde, ey müminler! İkiyüzlülerin saf dışı bırakıldığı bir İslâm toplumu oluşturmak için var gücünüzle çalışın. Unutmayın ki, Allah bütün yaptıklarınızı bilmektedir.
31. Andolsun ki, içinizden Allah yolunda mücadele eden ve bu uğurda karşısına çıkan sıkıntılara sabreden samimî ve fedakâr müminleri ortaya çıkarıncaya kadar, hepinizi çetin bir sınavdan geçireceğiz. Ayrıca, iman ve itaat konusundaki bütün iddialarınızı da birer birer denemeye tâbi tutacağız.
32. Allah'ın ayetlerini inkâr eden, insanları Allah yolundan çevirmeye çalışan ve doğru yol apaçık gösterildikten sonra Peygambere karşı gelen şu ikiyüzlüler, Allah'ın davasına kesinlikle zarar veremeyeceklerdir. Çünkü Allah, onların İslâm ve Müslümanlar aleyhindeki faaliyetlerini ve komplolarını boşa çıkaracaktır.
33. Öyleyse, ey inananlar! Allah'ın Kitabına kayıtsız şartsız uyun ve ayrıca, bu Kitabın pratik hayata uygulanmasında mükemmel bir örnek olan Peygamberin sünnetine de kayıtsız şartsız uyun. Sakın bunları hafife alıp da, bugüne kadar yapmış olduğunuz güzel davranışlarınızı boşa çıkarmayın!
34. Unutmayın ki, Kur'an'a veya Peygamber'e karşı gelerek Allah'ı inkâr eden, bununla da kalmayıp, sinsi propagandalarla insanları Allah yolundan çevirmeye çalışan ve en sonunda azgın bir kâfir olarak can veren kimseleri, Allah kesinlikle bağışlamayacaktır!
35. Öyleyse, yeryüzünde Kur'an'ın ortaya koyduğu hayat sistemini egemen kılmak için mücadele verirken, sakın gevşekliğe kapılıp da zalimlerin egemenliğini perçinleyen ve müminleri zillete mahkûm eden bir barış için düşmana yalvarmayın. Özgürlük ve adalet, daima barıştan sonra gelir. Unutmayın, siz Kur'an çizgisinde yürüdüğünüz sürece, ahlâkî, kültürel, ekonomik, siyâsî, askerî ve benzeri yönlerden en üstün olan sizlersiniz Çünkü Allah sizinle beraberdir ve bu uğurda harcadığınız emeklerinizi kesinlikle karşılıksız bırakmayacaktır.
Evet, Allah'ın yardımıyla nice zaferler kazanacak, nice ganimetler elde edeceksiniz. Fakat er meydanında düşmanla göğüs göğse çarpışmak kadar, belki daha da çetin bir imtihan var ki, işte asıl kahramanlığı burada göstermelisiniz:
36. Bu dünya hayatı, son derece cazip, fakat gelip geçici bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Bu yüzden asıl hedefiniz, ebedî mutluluğu kazanmak olmalıdır: Eğer siz Allah'a ve âhiret gününe gereğince iman eder ve erdemlice bir hayatı tercih ederek kötülüklerden sakınırsanız, Allah size hak ettiğiniz mükâfatı verecektir. Korkmayın, Allah sizden bütün malınızı mülkünüzü İslâm uğrunda feda etmenizi istemiyor. Çünkü O, insanın gücünü ve kapasitesini çok iyi biliyor:
37. Eğer Allah, imkânsız bir ideali gerçekleştirme adına sizden bütün malınızı isteseydi ve bunun için size baskı yapsaydı, doğal olarak cimriliğe kapılırdınız ve insanın yaratılıştan taşıdığı özelliklere ters olan bu uygulama, içinizdeki kin ve nefret duygularını harekete geçirir ve sizi şefkat ve merhametten yoksun bir toplum hâline getirirdi. İşte bunun içindir ki;
38. Ey inananlar! Sizler, Allah yolunda malınızın sadece bir kısmını ve gönüllü olarak harcamaya davet ediliyorsunuz. Fakat yine de, içinizden cimrilik edenler var. Şunu unutmayın ki, her kim bu yolda cimrice davranırsa, ancak kendisine karşı cimrilik etmiş olur. Çünkü Allah hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç değildir, dolayısıyla sizin yapacağınız ibadetlere, vereceğiniz sadakalara ihtiyacı yoktur. Asıl buna muhtaç olan sizlersiniz.
Eğer Kur'an'ı yaşama ve tebliğ etme görevini başarıyla yürütürseniz, dünyada da âhirette de şeref ve üstünlük kazanırsınız. Fakat yüz çevirirseniz, Allah emanetini sizden geri alır ve sizin yerinize, bu davayı cesaretle omuzlayacak ve sizin durumunuza düşmeyecek başka bir toplum getirir.