Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 484
11. O, gökleri ve yeri yoktan var edendir. Size kendi cinsinizden eşler armağan eden ve birçok yönden yararlandığınız hayvanları çiftler hâlinde yaratıp istifadenize sunan, böylece sizi bu mükemmel sistem içinde üretip çoğaltan O'dur. İşte bu çokluk ve çift kutupluluk, yaratılmışların özelliğidir. Allah ise tektir, eşsiz ve benzersizdir. O sınırsız kudret, merhamet, adalet, ilim, azamet gibi vasıflarıyla öyle yücedir ki, insanoğlunun hayal edebileceği, zihninde canlandırabileceği hiçbir varlık, mevcut olan veya olabilecek hiçbir şey O'na benzemez. Yalnızca O'dur her şeyi işiten, her şeyi gören.
12. Göklerin ve yerin hazinelerinin anahtarları O'nun elindedir. Dilediğinin rızkını genişletir, dilediğinin rızkını kısar ve az, ölçülü verir. Hiç kuşkusuz O, her şeyi tam olarak bilendir.
HAK DİN EVRENSELDİR
13. Ey Muhammed! İşte o sonsuz ilim sahibi Allah, vaktiyle Nuh'a emrettiği inanç sistemini, sana gönderdiği bu Kur'an'daki inanç ilkeleriyle temel hayat prensiplerini ve İbrahim'e, Musa'ya, İsa'ya emrettiğimiz aynı inanç ilkelerini sizin bireysel ve toplumsal hayatınız için mutlaka uyulması gereken bir kanun yaptı. Ve elçileri aracılığıyla, tarih boyunca insanlığa şu çağrıda bulundu: "Ey inanan kullarım! Bu mükemmel inanç sistemini hayatın her alanına egemen kılın ve sakın batıl inançlara, ideolojilere sapıp da onda ayrılığa düşmeyin!
Fakat senin insanları davet ettiğin bu prensipler, Allah'tan başka otoritelerin hükmüne boyun eğen o müşriklere çok ağır gelecektir. Bu yüzden onlar, bu çağrıyı şiddetle reddedeceklerdir.Çünkü Allah, hakikat karşısında inatla direten zalimleri değil, hakikate ulaşmak isteyen temiz yürekli kimseleri seçip kendisine yakınlaştırır ve sadece doğruluğa, güzelliğe yönelen kimseleri kendisine varan yollara iletir.
Allah bütün Peygamberlere aynı inanç sistemini gönderdiği hâlde, o Peygamberlerin izinden gittiklerini öne süren Yahudiler ve Hristiyanlar son Elçiye iman etmiyor, ayrı birer din gibi birbirleriyle ve Müslümanlarla sürekli çekişip duruyorlar.
EVRENSEL MESAJI PARÇALAYANLAR
14. Çünkü onlar, kendilerine Allah katından ikna edici bilgi ve belgeler ulaşmasına rağmen, sırf aralarındaki ihtiras ve kıskançlık yüzünden Allah'ın ayetlerini tahrif ederek dinde ayrılığa düştüler. Eğer bu dünyanınimtihan yeri olduğuna, bu yüzden Allah tarafından belirlenmiş bir vakte kadar günahkârlara mühlet tanınacağına, asıl ceza ve mükâfatın ise ancak âhirette verileceğine dair Rabb'in tarafından ezelden belirlenmiş bir yasa olmasaydı, aralarında hüküm verilmiş ve çoktan işleri bitirilmiş olurdu. Önceki nesiller nasıl imandan yüz çevirdilerse, onlardan sonra kutsal Kitabı devralanlar da bugün onun gerçekten ilâhî kaynaklı olup olmadığı hakkında karmakarışık bir şüphe ve tereddüt içindedirler. Kur'an'ı reddettikleri gibi, Tevrat ve İncil'e de gerçek anlamda iman etmezler. Bu yüzden hiçbir ahlâkî sınır tanımaz, her türlü zulüm ve haksızlığı kendilerine mubah görürler.
15. Ey Peygamber! İşte bunun içindir ki, sen onları, bütünPeygamberlerin ortak mesajı olanhak dine davet et ve bütün söz ve davranışlarında, sana emredildiği gibi dosdoğru ol. Dikkat et, inkârcılar seni Kur'an'dan saptırmaya çalışacaklar. Sakın onların arzu ve heveslerine uyma. Onlara de ki: "Ben Allah'ın gönderdiği bütün kitaplara —sonradan değiştirdiğiniz, tahrif ettiğiniz kısımları düzelterek, ilk gönderildiği hâliyle— iman ediyorum. Aranızda adaleti gerçekleştirmek ve insanlığı yeniden vahyin kaynağında buluşturarak yeryüzünde hakkı tesis etmekle emrolundum. Unutmayın ki, Allah hem bizim, hem de sizin Rabb'inizdir. Okulları arasından herhangi bir kavmi özel imtiyazlarla donatıp diğerlerini rahmetinin dışında tutmuş değildir. Aksine, ilâhî lütfa nail olmak isteyen ve bu yolda gereken çabayı harcayan her kuluna rahmet kapılarını sonuna kadar açmıştır. O hâlde kurtuluşa erecek olanlar, yalnızca O'nun buyruklarına itaat edenlerdir. Bununla birlikte, hak dini kabullenmeniz konusunda sizi zorlayacak değilim. Çünkü bizim davranışlarımızın sorumluluğu bize, sizinkiler de size aittir. Doğrusu hak ve hakikat o kadar açık, o kadar berraktır ki, aslında sizinle bizim aramızda tartışacak hiçbir şey yoktur. Çünkü bütün vahiylerin kaynağı birdir ve bütün Peygamberler hep aynı gerçeği tebliğ etmişlerdir. Eğer bu bütünlüğü bozar da Son Elçiyi inkâr edecek olursanız, şunu iyi bilin ki, Allah Hesap Gününde hepimizi huzurunda toplayacak ve inkârcıları cezalandıracaktır. Unutmayın, dönüşümüzdaima O'nadır. Eninde sonunda Allah'a dönecek ve huzurunda hesaba çekileceğiz.