Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 453
1. Sad! Dinle, ey insan! Rabb'in, bu basit harfleri yan yana dizerek en mükemmel inanç sistemini içinde barındıran, en usta şairleri, edipleri ve bilim adamlarını dize getiren eşsiz bir kitap meydan getirdi
İnsanları eğitip mükemmel bir toplum oluşturabilmek için ihtiyaç duyabileceğiniz her türlü hikmet, öğüt, uyarı ve ibret derslerini içerisinde barındıran ve size dillere destan olacak şan, şeref, onur, itibar, yücelik kazandırmaya ve gündem belirlemeye tek yetkili olan bu şanlı Kur'an'a yemin olsun ki, insanlığı dünyada ve âhirette mutluluğa, kurtuluşa ulaştıracak tek yol, İslâm yoludur!
2. Fakat ayetlerimizi inkâr edenler, kendilerini anlamsız ve ahmakça bir büyüklük duygusuna kaptırmış, böylece hakikat karşısında inatla direniyor, Rablerine karşı isyankârca tavır takınıyorlar.
3. Oysa kendilerinden önce nice toplumları helâk ettik. Öyle ki, zalimler azabımızı gördüklerinde, son anda pişmanlık duyup feryat etmişlerdi. Ne var ki, kurtuluş vakti çoktan geçmişti. Şimdiki inkârcılara gelince:
4. Onlar, kendi içlerinden ve aynen kendileri gibi beşerî özellikler taşıyan bir uyarıcının gelmesini garipsediler ve böylece o inkârcılar, Kur'an'ın kitlelerce benimsenmesini engellemek için, "Okuduğu o büyüleyici sözlerle vicdanları sarsıp derinden etkileyen bu adam, yalancı bir sihirbazdır!" dediler. Ve eklediler:
5. "O, bütün ilâhlarımızı bir tek İlâh mı yapmış? Peki, o zaman bizim ibadetlerimizi, yakarışlarımızı Allah'a kim ulaştıracak? Düşünebiliyor musunuz; bütün yetkileri kendi elinde toplayan, yaptığımız her şeyi kontrol eden, hayatımıza ahlâkî sınırlar çizen ve bu kurallara uymadığımız takdirde bizi cezalandıracak olan bir ilâh! Bu gerçekten de şaşılacak bir şey!"
6. Böylece kâfirlerin liderleri, halkı sömürerek kurdukları kölelik sisteminin yıkılacağı ve alışageldikleri lüks ve refah dolu yaşantının sona ereceği endişesiyle öne atılarak, "Ey ahali!" dediler, "Haydi yürüyün, ilâhlarınıza bağlılıkta direnin! Bu, mutlaka yapılması gereken bir şeydir."
7. "Biz, Kur'an'ın ortaya koyduğu tek tanrı inancını reddediyoruz. Çünkü çağdaş inanç ve ideoloji sahiplerinin hiç birinden böyle bir şey işitmedik. Demek ki bu iddia, yalandan başka bir şey değildir!"
8. "Haydi Allah bir kitap gönderdi diyelim, peki bu uyarı, aramızdan yalnızca ve özellikle ona mı indirildi? İçimizde Muhammed'den daha zengin, daha güçlü ve daha akıllı adam yok muydu? Allah madem emirlerine uymamızı istiyor, neden hepimize ayrı ayrı melek göndermiyor?"
Hayır, onlar aslında Benim uyarım olan Kur'an'dan yana şüphe içindeler. Daha doğrusu onlar, Benim azabımı henüz tatmadılar. Bu yüzden küstahça başkaldırıyorlar.
9. Yoksa sonsuz kudret ve lütuf sahibi olan Rabb'inin rahmet hazineleri onların elinde mi ki, dilediği kişileri Peygamber yapma yetkisini kendilerinde görüyorlar?
10. Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin hükümranlığı ve yönetimi onlara ait midir ki, hükmümüzü kabul etmiyorlar? Madem fakirlerin, zayıfların arasında yaşayan bir "yetime" Peygamberliği yakıştıramıyorlar, öyleyse bulabildikleri vasıtalarla Peygamberlik, hatta tanrılık makamına yükselsinler bakalım! Yükselsinler de, oradan âlemi yönetsinler, vahyi de dilediklerine, diledikleri gibi indirsinler!
Yoksa inkârcılar, sahip oldukları sosyal, siyasal ve ekonomik güce mi güveniyorlar? Şunu iyi bilsinler ki:
11. Onlar, Allah'ın karşısında daima yenilmeye mahkûm, çeşitli gruplardan oluşmuş derme çatma bir ordudur."
12. Nitekim onlardan önce Nuh kavmi, Ad kavmi ve dev piramitlerle simgelenen büyük bir saltanata, güçlü ordulara sahip o zalim diktatör, kazıklı Firavun da ayetlerimi yalanlamıştı.
13. Semud kavmi, Lût kavmi ve Eyke halkı da inkâr etmişlerdi. İşte onlar, kötülük amacıyla örgütlenmiş birer şer çetesiydi.
14. Ve hepsi de Elçilerimi yalanlamış, böylece vereceğim cezayı hak etmişlerdi. Bunlardan ibret almayan çağdaş zalimlere gelince:
15. Onlar, ölümün habercisi olan ve gelip çattığı anda ertelenmesi asla mümkün olamayan korkunç bir çığlıktan başka ne bekliyorlar! İnkârcılar öyle bir gaflet bataklığına gömülmüşler ki:
16. Allah'a karşı küstahça meydan okuyarak, "Ey Rabb'imiz!" diyorlar, "Eğer yeniden dirilme ve yargılanma iddiası gerçekse, Hesap Günü gelmeden önce payımıza düşen cezayı hemen ver bize!"