Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 415
1. Elif, Lâm, Mîm. Ey insan! Rabb'inden sana bir mesaj geldi:
2. İçerisinde hiçbir çelişki, yanlışlık ve şüphe bulunmayan bu kitap, tüm varlıkların biricik Sahibi, Efendisi, Eğiticisi, Yöneticisi ve Rabb'i olan Allah tarafından gönderilmiştir.
Buna rağmen, Kur'an'a inanmamak için bir şüphe, bir itiraz öne sürülebilir mi?
3. Yoksa inkâr edenler, "Onu Muhammed uydurdu!" mu diyorlar? Hayır, asla! Tam tersine bu Kur'an, kendilerine senden önce bir uyarıcı gelmemiş olan bir toplumu doğru yola gelsinler diye uyarman için sana Rabb'in tarafından gönderilen hakikatin ta kendisidir.
Onlar samimî olsalardı, Kur'an'ı okur okumaz onun insan ürünü bir kitap olamayacağını, doğrudan Allah'tan geldiğini kalplerinin ta derinliklerinde hissedeceklerdi. Fakat hâlâ körü körüne itiraz ediyorlarsa, onların samimiyetlerinden söz edilebilir mi?
4. Gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunan bütün varlıkları altı evrede yaratan, sonra bir kenara çekilip mahlûkatı kendi kaderiyle baş başa bırakmayan, aksine, kâinatın mutlak hâkimi olarak Egemenlik Tahtına oturan O'dur. Ey insanlar! Sizin O'ndan başka ne bir dostunuz vardır, ne de bir kurtarıcınız. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?
5. Gökten yere kadar bütün işleri O düzenleyip yönetir. Yani kâinatın her zerresinde yalnızca O'nun hükmü geçer. Sonra bütün varlıklar, sizin hesabınızla bin yıl süren bir Gün'de O'na yükselir. Bin yıl sürecek olan o mahşer gününde, bütün insanlar ve cinler hesaba çekilmek üzere O'nun huzuruna çıkarlar.
6. İşte budur, yaratılmışların algılama sınırları ötesinde bir âlem olan gayb'ı da, duyularla kavranabilen şehadet âlemini de eksiksiz bilen sonsuz kudret ve merhamet sahibi Allah!
7. O, yarattığı her şeyi en güzel şekilde yaratandır. Örneğin, ilk insanın yaratılışına balçıktan başladı.
8. Sonra insana üreme kabiliyeti vererek, onun neslini meni denilen basit bir suyun özünden meydana getirdi.
9. Derken onu anne karnında, yaratılış amacına uygun biçimde düzenleyip şekillendirdi. Ona Kendi ruhundan hayat nefesi üfledi ve böylece, ey insanlar, sizin için işiten kulaklar, gören gözler ve düşünen, hisseden gönüller yarattı. Fakat siz, bunca nimetlere karşı ne kadar da az şükrediyorsunuz!
10. Yeniden dirilişi inkâr edenler, "Ne yani, bizim kemiklerimiz tamamen çürüyüp toza toprağa karıştıktan sonra mı yeniden diriltileceğiz?" diyorlar. Hayır, aslında onlar bunun pekâlâ mümkün olduğunu biliyorlar, fakat yargılanmak işlerine gelmediği için, Rab'leri olan Allah ile buluşmayı inkâr ediyorlar.
11. Onlara de ki: "Evet, sizin için görevlendirilmiş olan ölüm meleği Azrail sizi bir gün öldürecek, sonra da yaptıklarınızın hesabını vermek üzere Rabb'inizin huzuruna çıkarılacaksınız.