Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 411
1. Elif, Lâm, Mîm. Ey insan! Rabb'inden sana gelen mesaja kulak ver:
2. Bunlar, hikmet ve öğütlerle dolu Kitabın ayetleridir.
3. Güzel davranışlarda bulunan ve iyiliğin, güzelliğin özlemini duyan kimseler için bir yol gösterici, bir rahmet kaynağıdır.
4. Onlar ki, Müslümanlığın vazgeçilmez şartı olan namazı ona gereken dikkat ve özeni göstererek dosdoğru ve aksatmadan kılar, böylece günde en az beş kez huzurunda durarak Yaratıcıyla aralarındaki irtibatı sürekli canlı tutarlar. Refah ve zenginliği toplumun tüm katmanlarına yaymak üzere zekâtı verirler. Bir de, ilâhî adaletin tam olarak gerçekleşeceği bir öte dünyanın varlığına tüm kalpleriyle iman eder ve bu inanç doğrultusunda hayatı şekillendirirler.
5. İşte Rab'lerinin gösterdiği dosdoğru yolda yürüyenler ve dünyada da âhirette de kurtuluşa erecek olanlar onlardır.
6. Ama insanlardan öyleleri de vardır ki, hiçbir geçerli ve doğru bilgiye dayanmaksızın, insanları Kur'an'dan uzaklaştırıp Allah yolundan çevirmek ve İslâm'ı alay konusu edinip halkın gözünden düşürmek için insanın merak, heyecan, şiddet ve şehvet duygularını okşayan aldatıcı sözleri satın alır ve bunlarla halkı oyalayıp Kur'an'la ilgilerini koparmaya çalışırlar. İşte onlar için, Allah katında onur kırıcı, küçük düşürücü bir azap vardır.
Böyle birinin kalbi o denli katılaşmıştır ki:
7. Ona ayetlerimiz okunduğu zaman, sanki kulaklarında sağırlık varmış da onu hiç duymuyormuş gibi, anlamsız bir kibre kapılarak küstahça sırt çevirir. O hâlde, onu can yakıcı bir azap ile müjdele!
8. Allah'a ve âhiret gününe yürekten inanan ve bu imana yaraşır güzel ve yararlı davranışlar ortaya koyan kimselere gelince, onlar için nimetlerle dolu cennetler vardır.
9. Hem de sonsuza dek orada yaşamak üzere. Bu, Allah'ın gerçek vaadidir. Hiç kuşkusuz O, sonsuz kudret ve hikmet sahibidir. Öyle ki:
10. Allah, gökleri ve orada bulunan milyarlarca gökcismini, aralarında görebileceğiniz bir direk olmadan boşlukta ve dengede duracak ve birbirlerine çarpmayacak bir şekilde, mükemmel bir sistem hâlinde yaratmıştır. Ayrıca, sizi sarsmasın diye yeryüzüne kazık ve temel vazifesi gören sapasağlam dağlar çakmış, orada her türden canlıyı üretip yaymış ve gökten indirdiği suyla, orada her renk ve her çeşitten erkekli dişili çiftler hâlinde nice güzelim bitkiler yetiştirmiştir.
11. İşte bunlar, Allah'ın yarattığı ve hizmetinize sunduğu varlıklardır. Peki gösterin bana, müşriklerin O'ndan başka hükmüne boyun eğdikleri sözde ilâhlar ve taptıkları diğer varlıklar ne yaratabilmiş? Hayır, hiçbir şey yaratamazlar. Çünkü kendileri yaratılmışlardır. Aslında her insan, bu hakikati bilip anlamaya hazır yaratılmıştır. Fakat o zalimler, bile bile hakkı inkâr ederler ve bu yüzden apaçık bir sapıklık içindedirler.
İşte bu yanılgıya düşmemek için, hepiniz için güzel bir örnek olan Lokman Peygambere kulak verin: