Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 396
85. Sana bu Kur'an'ı insanlığa tebliğ etme ve hayatına uygulama görevini veren Allah, seni elbette öz yurdundan çıkaran zalimlerin hile ve tuzaklarından koruyarak ulaşman gereken yere ulaştıracak ve şimdi gözyaşlarıyla terk etmek zorunda kaldığın bu şehre, kısa bir zaman sonra muzaffer bir komutan olarak geri dönmeni sağlayacaktır. Ve görevlerini lâyıkıyla yaptıkları takdirde, tüm müminleri —hem bu dünyada, hem de âhirette— onlara vadedilen mutlu sona kavuşturacaktır. O hâlde, yalnızca Allah'a güven ve de ki: "Benim Rabb'im, kimin doğru yolu izlediğini ve kimin apaçık bir sapkınlık içinde olduğunu çok iyi bilmektedir ve her birine hak ettiği karşılığı muhakkak verecektir."
86. Ey Muhammed! Senin Peygamberliğini inkâr edenler şunu bir düşünsünler: Sen günün birinde bir Peygamber olacağını ve sana bu ilâhî Kitabın indirileceğini umuyor değildin. Mekke halkı içerisinde, senin bir Peygamber olmaya hazırlandığını veya böyle bir heves ve beklenti içinde olduğunu söyleyecek kimse yoktu. Ancak Rabb'inin lütuf ve rahmeti sayesinde sana Kitap ve Peygamberlik verildi. O hâlde, Rabb'inin sana verdiği bu görevi lâyıkıyla yerine getirmeye çalış ve sakın inkârcıların propagandalarına aldanıp da kâfirlere arka çıkma! Öyle ki:
87. Allah'ın ayetleri sana ulaştıktan sonra, artık hiç kimse ve hiçbir güç seni ondan alıkoymasın. Tam tersine, bıkıp usanmadan, ulaşabildiğin bütün insanları Rabb'ine kulluk ve ibadete çağır ve sakın O'ndan başka varlıkların egemenliğine boyun eğen o müşriklerden biri olma!
88. Yani, Allah ile beraber bir başka tanrıya el açıp yalvarma! Bil ki, O'ndan başka tanrı yoktur ve O'nun yüce Zatından başka her şey yok olup gitmeye mahkûmdur. Göklerin ve yerin hükümranlığı O'nun elinde olduğu gibi, Hesap Gününde de nihaî hüküm yalnızca O'na aittir ve hepiniz, yaptıklarınızın hesabını vermek üzere bir gün mutlaka O'nun huzuruna çıkarılacaksınız.
1. Elif, Lâm, Mîm. Dinle, ey insanoğlu! Rabb'inden sana yeni bir mesaj, bir uyarı geldi:
2. İnsanlar, "Biz Allah'a ve âhiret gününe inanıyoruz." demekle hiç imtihan edilmeden bırakılacaklarını ve kolayca cennete ulaşacaklarını mı sanıyorlar? Ne kadar da yanılıyorlar!
3. Doğrusu Biz, onlardan önceki çağlarda yaşayan müminleri de birtakım belâ ve musibetlerle sınamıştık. Allah kullarını böyle imtihan etmek suretiyle, söz ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan dürüst ve samimî insanları mutlaka seçip belirleyecek, iman iddiasında bulunan ikiyüzlü yalancıları da kesinlikle ortaya çıkaracaktır.
Müminlere eziyet çektiren zalimlere gelince:
4. Yoksa kötülük yapanlar, elimizden kaçıp kurtulabileceklerini mi sanıyorlar? Ne kötü hüküm veriyorlar!
5. Kim Hesap Gününde hoşnutluğunu kazanmış bir hâlde Allah'a kavuşmayı ümit ediyorsa, malı, canı, bilgisi ve diğer tüm yetenekleriyle O'nun yolunda mücadele ederek kendisini bu Güne hazırlasın. Çünkü Allah'ın insan ömrü ve evren için belirlediği vade, mutlaka gelip çatacaktır ve hiç kuşkusuz Allah her şeyi işiten, her şeyi bilendir.
6. Unutmayın ki, her kim yeryüzünde İslâm'ın ortaya koyduğu Allah'a kulluk ve teslimiyetin egemen olması için malıyla, canıyla Allah yolunda mücadele ederse, ancak kendi iyiliği için mücadele etmiş olur. Ve hem dünyada, hem de âhirette bunun yararını bizzat kendisi görür. Öyle ya, Allah âlemlerden müstağnidir. Hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç değildir.