Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 385
1. Tâ, Sîn, Mîm. Ey insan! Rabb'inden sana bir mesaj geldi:
2. Bunlar, insanlığa mutluluk ve kurtuluş yollarını gösteren apaçık ve apaydınlık Kitabın ayetleridir.
3. Ey şanlı Elçi! İnananlara yol gösterici bir örnek ve ibret verici bir ders olması için, Musa ile Firavun arasında geçen olaylardan bir kısmını sana bütün gerçekliğiyle anlatacağız:
4. Doğrusu Firavun, o ülkede sahip olduğu güç ve saltanatla şımarıp kibre kapılmış ve saltanatını sürdürebilmek için halkı çeşitli gruplara ayırmıştı. Şöyle ki, onlardan bir kısmını el üstünde tutarken, İsrail Oğulları denilen bir topluluğu köle gibi kullanarak tamamen zayıf ve çaresiz bir hâle getirmişti. Nüfuslarının artmasını engellemek için erkek çocuklarını hunharca boğazlatıyor, kız çocuklarını ise utanç verici işlerde kullanmak üzere sağ bırakıyordu. O gerçekten de yeryüzünde bozgunculuk çıkaran zalim kimselerdendi.
5. Biz ise, bu ülkede ezilen, sömürülen bu insanlara lütufta bulunarak onları adalet, dürüstlük ve erdemlilik konusunda insanlığa örneklik ve öncülük eden önderler kılmak ve Firavunu helâk ettikten sonra onları yeryüzünün nimet ve zenginliklerini devralan mirasçılar yapmak istiyorduk.
89. Her kim O'nun huzuruna bir iyilikle gelirse, ona bundan daha iyi bir karşılık vardır. Üstelik onlar, o dehşetli Günün korkusundan uzak, güven içinde olacaklardır.
90. Ve kim de O'nun huzuruna kötülüklerle gelirse, onlar da yüzüstü cehenneme atılacak ve şu acı sözleri duyacaklardır: "Siz buraya, bizzat kendi arzunuzla geldiniz. Öyle ya, yaptıklarınızdan başka bir şeyin cezasını mı çekiyorsunuz?"
91. O hâlde, ey şanlı Elçi! İçinde yaşadığın Mekke halkından başlamak üzere, tüm insanlığı hak dine çağırarak de ki: "Ben ancak, bu şehrin Rabb'ine kulluk etmekle ve O'ndan başka tapınılan bütün ilâhları reddetmekle emrolundum. Unutmayın ki, Arabistan'ın dört bir yanında kargaşa ve anarşi hüküm sürerken, bu şehri saygıdeğer kılan ve sizi huzur ve güven içinde yaşatan O'dur. Ve bu nimeti, kendisine kulluk eden bütün milletlere bahşedecektir. Çünkü göklerde ve yerde ne varsa, her şeyin yaratıcısı ve gerçek sahibi O'dur. Bunun için bana, Allah'a yürekten boyun eğen kimselerden olmam emredildi."
92. "Ayrıca bana, Kur'an'ı okumam ve onu tüm insanlığa ulaştırmam emredildi. Artık kim doğru yolu tutarsa, bunu ancak kendi iyiliği için yapmış olur. Kim de İslâm'ı terk edip şeytanın yoluna saparsa, onlara da de ki: "Ben ancak bir uyarıcıyım. Tercih ve eylemlerinizin sorumluluğu yalnızca size aittir."
93. Ve kıyamete kadar gelecek tüm insanlığa seslenerek de ki: "Hamd olsun Allah'a ki, Kur'an'ın ilâhî kelâm olduğunu ispatlayan delillerini hem dış dünyanızda, hem iç dünyanızda size gösterecek ve siz de onları her defasında görüp tanıyacaksınız."
Unutma ki, Rabb'in yaptıklarınızdan asla habersiz değildir.