Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 37
231. Hanımlarınızı boşadığınız zaman, bekleme sürelerinin sonuna geldiklerinde onları ya boşamaktan vazgeçerek güzellikle tutun ya da sürenin sona ermesini bekleyip güzellikle serbest bırakın.
Yoksa sırf haklarını çiğnemek ve kendilerine zarar vermek için onları nikâhınız altında tutmayın! Kim böyle bir şey yaparsa, başkasına değil, yalnızca kendisine zulmetmiş olur.
Sakın bu tür çirkin davranışlarla Allah'ın hükümlerini oyuncak haline getirip de O'nun âyetlerini alay konusu edinmeyin! Allah'ın üzerinizdeki nimetlerini; öğüt ve ibret almanız için size gönderdiği kitabı ve hikmeti [34] yani ilahi hükümleri ve hikmetli öğütleri düşünün. Bunları düşünün de, O'nun kitabına lâyık, güzel ve erdemlice davranışlar göstermeye çalışın.
Allah'a karşı gelmekten de sakının ve bilin ki, Allah her şeyi bilmektedir.
232. Kadınlarınızı boşadığınız zaman, bekleme süreleri sona erince, eğer kendi aralarında uygun biçimde anlaşırlarsa, anlamsız bir kıskançlığa kapılıp da onların başka bir erkekle veya daha önceki kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın. Yahut ey veliler ve aile büyükleri! Velisi olduğunuz bir kadın boşandığı eski kocasıyla yeniden evlenmek isterse, sakın bu evliliğe mani olmayın.
Sizden Allah'a ve âhiret gününe inananlara öğütlenen işte budur. Zira bu, size yakışan en erdemli ve en temiz davranıştır. Öyleyse, yersiz kıskançlıklara kapılarak Allah'ın yasalarını çiğnemeyin. Unutmayın ki, her şeyi en ince ayrıntısıyla ve mükemmel biçimde ancak Allah bilir, siz bilemezsiniz.
233. Nikâh altında olsun boşanmış olsun bütün anneler, emzirme süresini tamamlamak isteyen kocaları için çocuklarını tam iki yıl emzirirler. Çocuğun fizyolojik ve psikolojik gelişimi için en uygun emzirme süresi iki yıldır. Eşler karşılıklı anlaşıp bu süreyi kısaltabilirler. Fakat çocuğun iki yıldan daha uzun süre emzirilmesi uygun olmaz. Bu süre, hem evli hem de boşanmış ailelerin çocukları için geçerlidir. Boşanma durumunda çocuk, anne evleninceye veya çocuk temyiz çağına ulaşıncaya kadar anneye verilir. Şayet anne bakamayacak durumdaysa, annenin en yakın kadın arkabasına verilir. Bu arada baba, temyiz çağına ulaşıncaya kadar çocuğun masraflarını karşılamakla yükümlüdür. [35]
Boşanmış kadın çocuğunu emzirdiği sürece, onların yiyecek, giyecek ve barınma gibi ihtiyaçlarını uygun biçimde karşılamak çocuğun babasına düşen bir görevdir. Bununla birlikte, hiç kimse gücünün yettiğinden fazlasıyla yükümlü tutulamaz.
Ne anne çocuğundan dolayı sıkıntıya uğratılsın, ne de çocuğun babası. Çocuğunu iki yıl emzirme dışında, onun bakımı, yetiştirilmesi, eğitimi gibi esasen babaya ait olan sorumluluklar anneye yüklenmemelidir. Ayrıca, gücünün üzerinde nafakayla yükümlü tutularak babaya sıkıntı verilmemelidir. Bu ihtiyaçları karşılayacak nafaka miktarının belirlenmesi, takip ve denetimi, İslâmî yönetimin ve mahkemelerin görevidir. Baba ne ile yükümlüyse, mirasçılar da aynısıyla yükümlüdür. Baba öldüğü takdirde, onun bu görevini mirasçıları üstlenmelidir.
Eğer eşler kendi aralarında danışıp anlaşarak henüz iki yıl dolmadan çocuğu sütten kesmeye karar verirlerse, bunun da bir sakıncası yoktur. Ayrıca, boşanmış kadın çocuğunu emzirirken, eski kocası ile istişare ederek iki yıl dolmadan çocuğu sütten kesip babasına verirse, bu da günah değildir.
Eğer çocuklarınızı başka bir sütanneye emzirtmek isterseniz, hak ve adalet ölçülerine uygun olarak ücretini ödediğiniz takdirde, bunun da bir sakıncası yoktur. Yeter ki, bütün bunları yaparken Allah'akarşı gelmekten sakının ve Allah'ın, yaptığınız her şeyi görmekte olduğunu ve tüm yapıp ettiklerinizin hesabını mutlaka soracağını bilin. Dünyanın hukuk ve adalet sisteminden bir şekilde kaçıp cezadan kurtulabilir veya onları aldatabilirsiniz. Fakat her şeyi bilen ve gören Allah'tan gizlenemez, O'nu aldatamazsınız.
İslâm öncesi Arap geleneklerine göre, kocası ölen kadın bir yıl boyunca bakımsız bir hücreye kapanır, en çirkin elbiselerine bürünür ve neredeyse hiçbir temiz şeye el süremezdi. Ayrıca gerek kendi akrabaları gerek kocalarının yakınları tarafından ağır baskılara maruz kalırdı. İşte bu soruna çözüm olmak üzere Allah, dul kadının bekleme süresini kısaltarak ve üzerindeki baskıları kaldırarak onun huzur ve güven içinde yeni bir aile hayatına kavuşmasını sağlayan âyetleri gönderdi: