Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 369
40. "Umarız ki, sahip olduğumuz ideolojiyi ve hayat tarzını savunmak için mücadele eden bu insanlarMusa'ya üstün gelirler de, Musa gibi bir kölenin dinine değil, büyücülerin bizimkine benzeyen putperest inanç sistemine uyarız."
41. Sihirbazlar son talimatları almak üzere Firavunun huzuruna gelince, Firavuna, "Eğer Musa'ya karşı üstün gelirsek iyi bir ödülü hak etmiş oluruz, değil mi?" dediler.
42. Firavun, "Elbette!" diye karşılık verdi, "Üstelik o zaman en yakın veen seçkinadamlarım arasında yer alacaksınız."
43. Böylece Musa, Firavun ve sihirbazlar, belirlenen yer ve zamanda buluştular. Sihirbazlar gösteriye ilk önce kimin başlayacağını Musa'ya sorunca, Musa onlara meydan okurcasına, "İlk önce siz atacağınızı atın da, maharetlerinizi gösterin!" dedi.
44. Bunun üzerine sihirbazlar, içlerini cıvayla doldurdukları özel hazırlanmış iplerini ve sopalarını meydandaki sıcak kumların üzerine atarak, "Firavunun şerefi adına, elbette üstün gelecek olan bizleriz!" diye haykırdılar. Kitlesel hipnozun da etkisiyle, meydana atılan ipler ve değnekler ortalığı kaplayan yılanlara, çıyanlara dönüştü. Öyle ki, bu dehşet verici manzara karşısında Musa bile korkuya kapıldı.
45. Derken Musa, Allah'tan aldığı emirle sopasını meydanın ortasına attı. Bir de ne görsünler, asa korkunç bir yılana dönüşmüş, büyücülerin gerçek gibi gösterdiği yılan, çıyan türünden ne varsa hepsini birer birer yalayıp yutuyor.
46. Büyünün etki gücünü ve sınırlarını çok iyi bilen sihirbazların çoğu,bu olayın sihrin ötesinde bir mucize olduğunu anlayarak derhal secdeye kapandılar:
47. "İman ettik biz, âlemlerin Rabb'ine!"
48. "Yani Musa ile Harun'un bizi davet ettiği, tüm varlıkların gerçek sahibi, yöneticisi ve efendisi olan o âlemlerin Rabb'ine!" dediler.
49. Bunun üzerine Firavun, "Ben size izin vermeden ona inandınız, öyle mi?" diye öfkeyle bağırdı.Sonra halkın iman etmesini engellemek için hemen bir senaryo uydurarak, "Durun hele, şimdi anladım! Musa size büyücülüğü öğreten üstadınız ve siz de onun adına çalışan birer ajansınız.Nasıl da düşünemedim! Ta başından beri bunu plânlayıp bana oyun oynadınız. Fakat bana ihanetin cezası neymiş, göreceksiniz: Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kesecek, sonra da hepinizi hurma ağaçlarına asacağım! Musa'nın Rabb'inin azabı mı, yoksa benim azabım mı daha çetin ve daha sürekliymiş, o zaman göreceksiniz!" dedi.
50. Buna karşılık sihirbazlar, "Hiç önemli değil. Çünkü bizler, —ha üç gün önce ha üç gün sonra— enindesonunda zaten ölecek ve Rabb'imize döneceğiz!" dediler. Ve eklediler:
51. "Bizi asıl ilgilendiren şudur: Doğrusu biz, Musa'ya inananların öncüleri olduğumuzdan dolayı, Rabb'imizin bu güne kadar işlediğimiz günahlarımızı bağışlayacağını ümit ediyoruz."
Böylece, Firavunun saltanatını koruma adına Musa'ya meydan okuma cüretini gösteren sihirbazlar, ruhlarında müthiş bir değişim gerçekleştirerek müminler kervanına katılmış ve aynı günün akşamı şehadet şerbetini içerek en yüce makama ulaşmışlardı. Onların bu "şehâdeti" Firavun'un bütün suçlamalarını anlamsız kılmış ve Musa'nın Peygamberliğini açıkça gözler önüne sermişti.
52. Sihirbazların kahramanca şehit oluşunun ardından, bütün İsrail Oğulları Musa'ya iman ettiler. Firavunun baskı ve işkenceleri altında geçen uzun bir mücadele döneminin ardından, Musa'ya şöyle vahyettik: "Gerek İsrail Oğulları'ndan ve gerek Mısırlılardan, ayetlerime iman eden kullarımla birlikte Mısır'dan gizlice çıkıp Filistin'e gitmek üzere, size bildireceğim bir gece yola çıkın.Firavun ve ordusu tarafından mutlaka takip edileceksiniz. Fakat korkmayın, zalimleri helâk edeceğim!"
53. Böylece Musa, bir gece vakti bütün İsrail Oğulları'nı gizlice Mısır'dan çıkardı. Olup bitenleri sabaha karşı haber alan Firavun, büyük bir ordu hazırlayıp İsrail Oğulları'nın peşine düşmek üzere, bütün şehirlere asker toplayan tellallar gönderdi.
54. Ve halkı kışkırtıp İsrail Oğulları'nın üzerine sürmek için şu konuşmayı yaptı: "Şüphesiz bunlar, sayıca az ve güçsüz bir topluluktur."
55. "Fakat boylarına poslarına bakmadan, bize küstahça kafa tutuyorlar."
56. "Oysa biz, her türlü tehlikeye karşı hazırlıklı ve kuvvetli bir topluluğuz. O hâlde, Mısır'dan kaçmak üzere olan İsrail Oğulları'nı tümüyle kılıçtan geçirmek için daha ne bekliyoruz?"
Bu konuşmanın ardından,Firavun ordusuyla birlikte Mısır'dan çıktı.
57. Böylece onları, zevk ve sefa içinde yaşadıkları o güzelim bahçelerden, pınarlardan —geri dönmemek üzere— çıkarıyorduk.
58. Yani o göz alıcı zenginliklerden, o saygınlık ve onur makamından...
59. İşte bütün zalim yönetimlerin sonu böyle olacaktır. Onların geride bıraktığı bağları, bahçeleri yerle bir ettik ve onların benzerlerini,yıllar sonra İsrail Oğulları'na verdik.
60. Derken Firavun ve ordusu, gün doğarken onları takibe koyuldular.