Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 357
54. Ey Müslüman! Müslüman olduğunu iddia eden, ama Kur'an'ın ve Sünnet'in hükümlerinden yüz çeviren bu insanlara de ki: "Allah'a itaat edin ve Elçisine itaat edin! Allah'ın Kitabına ve bu Kitabın pratik hayata uygulanmasında mükemmel bir örnek olan Peygamberin sünnetine sımsıkı sarılın!"
Ey münafıklar! Eğer Elçinin bu çağrısından yüz çevirecek olursanız, şunu iyi bilin ki, o ancak, kendi üzerine düşen tebliğ görevini yapmakla yükümlüdür. Siz de kendi üzerinize düşen itaati yerine getirmekle yükümlüsünüz. Eğer kibir, bencillik, inatçılık engellerini aşarak ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Fakat yüz çevirirseniz, İslâm'dan uzaklaşmakla sadece kendinize zarar vermiş olursunuz. Zira Elçinin görevi sizi zorla Müslüman yapmak değil, ancak Allah'ın emirlerini size açıkça tebliğ etmektir. Bu tebliğe kulak verdiğiniz takdirde sadece âhirette değil, dünyada da kazanan siz olacaksınız:
55. Ey insanlar! Allah, içinizden iman eden ve bu imanın gereği olarak dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyanlara söz vermiştir: Onlardan önce gelip geçen dürüst ve erdemli milletleri egemen kıldığı gibi, onları da yeryüzünde egemen kılacak, kendileri için seçip beğendiği inanç sistemini ve bu inanca bağlı hayat tarzınıhem gönüllerde, hem de yeryüzünde sapasağlam yerleştirecek ve yaşadıkları sıkıntıların, korkuların ardından onları güvenlik ve esenliğe kavuşturacaktır. Onlar ki, yalnızca Bana kulluk eder, hiç kimseyi ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Bütün bunlardan sonra, her kim inkâra saplanacak olursa, kesinlikle yoldan çıkmış demektir.
56. O hâlde, beş vakit namazı hayatın merkezine yerleştirerek, onu dikkatle ve özenle, mümkün mertebe cemaatle birlikte kılın, refah ve zenginliği toplumun tüm katmanlarına yaymak üzere zekâtı verin ve Kur'an'ın pratik hayata uygulanmasında mükemmel bir örnek olan Peygambere itaat edin ki, ilâhî lütuf ve merhamete lâyık olabilesiniz.
57. Ey hak yolunun yolcusu! Sakın inkârcıların, yeryüzünde Allah'ı aciz bırakıp hak ettikleri cezadan kurtulacaklarını sanma. Çünkü onların varacağı yer ateştir, ne kötü bir son!
Aile bireyleri arasında uyulması gereken kurallara gelince:
58. Ey inananlar! Sahip olduğunuz köle ve cariyeler, yanınızda bulunan bakıcılar, hizmetçiler ve henüz ergenlik çağına ulaşmamış olan çocuklarınız, izninizi almadan da evinize girebilirler. Ancak onlar odanıza girmeden önce, şu üç vakitte kapıyı vurup sizden izin istesinler: Sabah namazından önce, öğle sıcağında elbisenizi çıkarıp yatağınıza uzandığınız zaman ve yatsı namazından sonra. Çünkü bu vakitler, uygunsuz bir durumda bulunabileceğiniz ve sizin özelhayatınız için ayrılmış üç mahrem vakittir. Bunun için, çocuklara ve hizmetçilere bu üç vakitte yanınıza girerken izin istemeleri gerektiğini öğretmelisiniz. Bu, çocukların ruhsal gelişimi ve kişiliklerinin oluşması açısından da çok önemlidir. Bu vakitlerin dışında yanınıza izinsiz girerlerse, size de onlara da günah yoktur. Çünkü onlar, sürekli yanınıza girip çıkarlar ve hayatın doğal akışı içerisinde, birbirinizle içli dışlı olmak durumundasınız.
İşte Allah, ayetleri size böyle açık ve net olarak bildirmektedir. Çünkü Allah, her şeyin en doğrusunu bilendir, her konuda en âdil hükmü veren, sonsuz hikmetiyle her şeyi yerli yerince yapan bir hakîmdir.