Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 344
28. Beraberindeki müminlerle birlikte gemiye binince, "Bizi bu zalim toplumun elinden kurtaran Allah'a şükürler olsun!" de.
29. Ve "Ey Rabb'im!" diye yalvar, "Beni bereketlerle dolu güvenli bir yurtta konuk eyle. Doğrusu sen, konuk ağırlayanların en hayırlısısın."
30. Gerçekten bunda, ilâhî yasalar hakkında önemli ipuçları veren nice ibretler, işaretler ve deliller vardır. Doğrusu Biz, verdiğimiz nimet ve belâlarla sizleri imtihan etmekteyiz.
31. Derken onların ardından, yeni bir nesil meydana getirdik.
32. Ve onlara da kendi içlerinden bir elçi gönderdik: "Allah'a gönülden boyun eğin ve yalnızca O'na kulluk edin. Zira sizin O'ndan başka otoritesine kayıtsız şartsız boyun eğeceğiniz bir efendiniz, bir ilâhınız yoktur! Şu hâlde, dürüst ve erdemlice bir hayat yaşayarak kötülükten, günahtan sakınmayacak mısınız?"
33. Bunun üzerine, yine halkı içerisinden âhiretteki o büyük buluşmayı yalanlayan ve imtihan amacıyla kendilerine bu dünyada geçici olarak bahşettiğimiz refah ve zenginlikle şımarıp azgınlaşan kâfirler, "Ey halkımız!" dediler, "Peygamber olduğunu iddia eden bu adam, sizin gibi yiyip içmeye muhtaç fâni bir insandan başka bir şey değildir. Allah elçi göndermek isteseydi, olağanüstü güçlere sahip bir melek gönderemez miydi?
34. Eğer kendiniz gibi aciz ve ölümlü bir insana itaat edecek olursanız, o zaman işiniz bitmiş demektir.
35. Bu adam size, öldükten ve de toza toprağa karışıp kemik yığınına dönüştükten sonra yeniden diriltileceğinizi mi vaad ediyor?
36. İmkânsız, bu size vaad edilen gerçekten imkânsız!
37. Çünkü bu dünyada yaşadığımız hayattan başka bir hayat yoktur. Tesadüflere bağlı olarak kimimiz ölür, kimimiz yaşarız. Ve asla yeniden diriltilecek değiliz.
38. Bu adam, uydurduğu yalanları Allah'a yakıştıran bir yalancıdan başka bir şey değil. Biz ona kesinlikle inanmıyoruz!"
39. Derken Elçi, uzun ve meşakkatli bir mücadelenin ardından, "Ey Rabb'im!" diye yalvardı, "Beni yalanlamalarına karşı Sen bana yardım et!"
40. Bunun üzerine Allah, "Pek yakında, hepsi yaptığına pişman olacak!" dedi.
41. Ve çok geçmeden, gerçekten de, kulakları sağır edici korkunç bir çığlık ansızın onları çarpıverdi. Böylece, hepsini selin sürükleyip kıyıya attığı kokuşmuş bir çerçöp yığınına dönüştürdük.
O zalim topluluk rahmetimden uzak olsun!
42. Ve onların ardından, yeni nesiller ve yeni medeniyetler meydana getirdik. Ve zamanı gelince, onları da tarih sahnesinden sildik. Çünkü ilâhî yasalara göre: