Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 339
56. O Gün, kulların tercih ve iradeleri ellerinden alınacak ve hükümranlık, tamamen ve yalnızca O'nun olacaktır. Bugün otorite sahibiymiş gibi görünenlerin, gerçekte ne kadar zayıf ve aciz oldukları anlaşılacak ve hâkimiyetin yalnızca Allah'a ait olduğu apaçık ortaya çıkacaktır. Ve Allah, en âdil mahkemeyi kurarak insanlar arasında hükmünü verecektir:
İman edip güzel ve yararlı iş yapanlar, nimetlerle dolu cennetlerde sonsuza dek huzur içerisinde yaşayacaklar.
57. Hakikati inkâr eden ve ayetlerimizi yalanlayanlar ise, alçaltıcı bir azaba mahkûm edilecekler.
58. Müslümanca bir hayatın önünde engel olan her şeyi; içinde yaşadığı toplumu, aileyi, çevreyi, arkadaş ortamını, alışkanlıkları, hayat tarzını vs. gerektiğinde terk ederek İslâm'ı yaşayabileceği yepyeni bir ortama geçiş yapan, yani Allah yolunda İslâm diyarına hicret eden ve daha sonra da Kur'an'ın hedeflediği hayat sistemini yeryüzünde egemen kılmak için mücadele verirken savaş meydanında şehit düşen veya bu amaçla yaşayıp da şehit olmadan ölenler var ya, Allah onları kıyamet kopuncaya kadar kendi katında harika nimetlerle besleyecektir. Muhakkak Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır. Bunun içindir ki:
59. Onları, kesinlikle hoşnut olacakları ve "Keşke tekrar dünyaya döndürülüp yeniden ve yeniden Allah yolunda şehit olsam!" diyecekleri bir makama yüceltecektir. Çünkü Allah, kimin neyi hak ettiğini en iyi bilendir, mümin kullarına karşı çok merhametli ve şefkatlidir.
60. Evet, öyle. Her kim kendisine yapılan saldırıya ona denk bir şekilde karşılık verir ve buna rağmen yeniden saldırıya uğrayıp hakkı çiğnenirse, Allah ona kesinlikle yardım edecektir. Yeter ki, siz kin ve intikam amacıyla değil, yalnızca adaleti yerine getirmek için savaşın. Yeri geldiğinde insanları bağışlamasını da bilin. Unutmayın ki, Allah çok affedici, çok bağışlayıcıdır.
61. Evet, öyle. Çünkü Allah öylesine kudretli, öylesine adaletlidir ki, mükemmel bir sistem çerçevesinde geceyi kısaltıp gündüze ekler, gündüzü kısaltıp geceye ekler. Gecenin karanlığından sabahın aydınlığını çıkaran Allah'ın, inkâr ve cehalet karanlıklarından iman ve adalet aydınlığını çıkarmaya gücü yetmez mi? Elbette yeter. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi işitendir, her şeyi görendir.
62. Evet, böyledir bu. Çünkü Allah mutlak doğrunun, iyinin, güzelin, gerçeğin, hakkın ve hakikatin ta kendisidir. Kâfirlerin O'nun berisinde yalvarıp yakardıkları şeyler ise, tamamen sahtedir, boştur, çürüktür, temelsizdir, haksızdır, yanlıştır, yersizdir, hayırsızdır, değersizdir, asılsızdır, sonu hüsrandır. Kısacası, batıldır! Ve çünkü gerçek yücelik ve büyüklük, yalnızca Allah'a aittir.
63. Görmüyor musun, Allah gökten nasıl yağmur yağdırıyor da yeryüzü baştanbaşa yemyeşil hâle geliyor? İşte aynı şekilde Allah, bereketli vahiy yağmurlarıyla ölü kalplere hayat veriyor. Doğrusu Allah, kullarına karşı sonsuz lütuf sahibidir, her şeyien mükemmel şekilde bilendir.
64. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Allah her şeyden müstağnidir, hamde lâyık olandır. Hiçbir şeye muhtaç olmayan ve gerçek anlamda övgüye, yüceliğe lâyık olan yalnızca O'dur.