Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 332
1. Ey insanlar, Rabb'inize karşı gelmekten sakının! Doğrusu kıyametin sarsıntısı çok şiddetlidir. Öyle ki:
2. Onu gördüğünüz gün, her emzikli kadın kucağında emzirmekte olduğu yavrusunu bırakıp kaçacak ve her hamile kadın korku ve dehşetten çocuğunu düşürecek. Öyle ki, o an hâllerini görsen insanları sarhoş sanırsın. Oysa sarhoş değiller, fakat Allah'ın azabı çok çetindir. Hal böyleyken:
3. İnsanlardan öyleleri var ki, doğru ve geçerli bir bilgiye dayanmaksızın Allah hakkında körü körüne ve inatla tartışmaya girişir. Nerede isyankâr, azgın bir insan veya cin şeytanı varsa, hep onun peşinden gider. Oysaki:
4. Şeytanlarla ilgili olarak şu değişmez yasa takdir edilmiştir: Her kim onları sever, destekler ve kendisine yönetici, yardımcı ve dost edinirse, bu şeytanlar onu doğru yoldan çıkaracak ve cehennemdeki o alevli azaba sürükleyecektir.
5. Ey insanlar! Eğer ölümden sonra yeniden diriliş konusunda herhangi bir şüpheniz varsa, kendi yaratılışınıza bir bakın:
Hiç kuşkusuz biz sizi ilkönce atanız Âdem'de olduğu gibi topraktan yarattık. Vücudunuzu meydana getiren temel elementleri de aynı şekilde topraktaki minerallerdenmeydana getirdik. Daha sonra bu mineralleri babanızın vücudunda birçok kimyasal işlemlerden geçirerek sperm denilen nutfeyi yarattık. Böylece bu nutfede bulunan yüz milyonlarca yumurtadan bir tanesini annenizin yumurtasıyla birleştirip dölleyerek ilk hücrenizi oluşturduk. Daha sonra bu hücreyi ikiye, dörde, sekize, on altıya... bölüp çoğaltarak alaka denilen embriyoyu yarattık. Rahim kanalından girerek rahmin arka duvarına sülük gibi yapışıp orada asılı duranbu kan pıhtısı görünümündeki alakadan, birkaç santim boyundaki et parçasını yarattık. Bundan sonra da, temel unsurları bakımından yaratılışı kısmen tamamlanmış, fakatbütün organlarıyla henüz tamamlanmamış olan bu bir çiğnem et parçasından, cenin denilen minicik varlığı yarattık ve bu yaratılışı size böyle ayrıntılarıyla anlattık ki, Kur'an'ın ilâhî bir kelam olduğunu, hiçbir şüpheye meydan vermeyecek biçimde size açıkça gösterelim. Cenin hâlinden sonraki aşamalara gelince:
Bu ceninlerden sağlıklı bir şekilde doğmasını dilediklerimizi belirli bir vakte kadar rahimlerde tutar, zamanı gelince de sizi bir bebek olarak dünyaya getiririz. Sonra da ergenlik çağınıza erişinceye kadar sizi besleyip büyütürüz.
İçinizden bazıları daha genç yaşta hayata gözlerini yumar, kimileriniz de bildiği şeyleri dahi bilemez hâle geleceği, ömrünün en düşkün ve perişan çağına kadar yaşatılır. Dış dünyanızdaki yaratılış delillerine gelince:
Kış mevsiminin sonunda, yeryüzünü bitki örtüsü ölmüş, kupkuru bir hâlde görürsün. Fakat oraya bahar yağmurlarıyla birlikte su indirdiğimizde, düne kadar hayattan eser olmayan o yerde toprak birdenbire coşup harekete geçer, altındaki tohumların çatlamasıyla öbek öbek kabarır ve her güzel çiftten renk renk, çeşit çeşit ürünler yetiştirir."