Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 329
82. Ve cin şeytanlarından bir kısmını da onun buyruğuna vermiştik. Bunlar, onun için dalgıçlık yaparak denizin altından inci ve mercan çıkarıyor, bundan başka inşaat, oymacılık gibi ustalık gerektiren işler yapıyorlardı. İşte bu şeytanları da gözetim altında tutan, gerçekte yine Bizdik.
83. Eyyub'a da Peygamberlik vermiş ve zorluklar karşısında sabredip direnme konusunda onu müminlere örnek kılmıştık. Hani o Rabb'ine el açıp yalvararak, "Ey, Rabb'im!" diye seslenmişti, "Başıma öyle çetin bir belâ gelip çattı ki, ailemi, malımı-mülkümü ve sağlığımı tamamen kaybettim! Elimden tut, bana yardım et ya Rab! Şüphesiz sen, merhamet edenlerin en merhametlisisin."
84. Biz de onun duasını kabul etmiş ve başındaki sıkıntıları gidermiştik. Sonra da katımızdan bir rahmet ve kulluk edenlere öğüt verici bir hatıra olmak üzere, ona malını mülkünü, ailesini ve bir o kadarını daha vermiştik.
85. İsmail'e, İdris'e ve Zülküf olarak da bilinen Zülkifl'e de katımızdan ilim ve hikmet vermiştik. Bunların hepsi de zorluk ve sıkıntılara karşı sabırla göğüs geren kimselerdi.
86. Bu yüzden onları lütuf ve rahmetimizi hak eden kullarımızın içine kattık. Gerçekten onlar, son derece dürüst ve erdemli kimselerdi.
87. Yaptığı hata yüzünden büyük bir balık tarafından yutulan ve üç gün boyunca balığın karnında kaldıktan sonra lütfumuz sayesinde kurtulan Zünnun (Balık Sahibi) lakaplı Yunus'a da katımızdan ilim ve hikmet vermiştik. Hani Yunus, bütün öğüt ve uyarılara rağmen bir türlü doğru yola gelmeyen kavminin inkârcı ve alaycı tutumu karşısında öfkeye kapılarak iznimizi almadan görev yerini terk edip gitmişti. Bu davranışından dolayı kendisini cezalandırıp sıkıntıya düşüreceğimizi hiç hesaba katmamıştı. Böylece, kasabadan ayrılıp deniz kenarına gitti. Bir yolcu gemisine binip denize açıldı. Fakat aniden gemi batma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bunu aralarında günahkâr bir kişinin bulunmasına bağlayan gemiciler, "Gelin aramızda kura çekelim de, bu felâketin kimin yüzünden geldiğini bulup onu gemiden atalım!" dediler. Çekilen kura sonucu Yunus denize atılıp da büyük bir balık tarafından yutulunca, karanlıklar içerisinde Rabb'ine el açıp şöyle yakardı: "Ey yüce Rabb'im, Senden başka ilâh yoktur. Acziyetimi itiraf ediyor ve senin sonsuz merhametine sığınıyorum. Sen eksiklik ve noksanlık ifade edebilecek bütün sıfatlardan uzaksın, insan hayalinin ulaşabileceği her türlü tasavvurun üstünde ve ötesinde, yüceler yücesisin! Doğrusu ben, emrini göz ardı etmekle kendime zulmettim!"
88. Biz de onun duasını kabul ettik ve içine düştüğü o sıkıntıdan onu kurtardık. İşte Biz, inananları böyle kurtarırız.
89. Ve hani Zekeriya Rabb'ine el açıp yalvararak, "Ey Rabb'im!" diye seslenmişti, "Beni bu çetin mücadelemde yapayalnız ve yardımcısız bırakma. Çünkü bu ümmetin, ona yeni bir ruh kazandıracak tertemiz bir nesle ihtiyacı var. Bana katından, tevhid sancağını omuzlayacak hayırlı bir nesil, gözümü arkada bırakmayacak güvenilir bir yardımcı, bir dost ihsan eyle ya Rab! Ben ümmetimi, ailemi, malımı mülkümü sana emanet ediyorum. Senden başka tüm varlıklar fânidir. Herkes göçüp gittikten sonra baki kalan, her şeyin vârisi olan ancak sensin ve sen vârislerin en hayırlısısın."
90. Bunun üzerine, onun duasını kabul ettik. Çocuk doğuramayacak durumda olan hanımını iyileştirdik ve ona hayırlı bir evlat olarak Yahya'yı armağan ettik. Gerçekten de onlar, iyilik yapmakta birbirleriyle yarışan, rahmetimizi umarak ve azabımızdan korkarak Bize yalvarıp yakaran ve emirlerimize saygıyla boyun eğen kimselerdi.