Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 312
96. Allah'ın ayetlerine yürekten inanan ve bu imanın gereği olarak güzel ve yararlı davranışlar ortaya koyanlara gelince, sonsuz merhamet sahibi Allah, sevgisiyle onları ödüllendirmek, kendilerini şefkatli, merhametli ve sevecen insanlar hâline getirmek ve böylece onların bütün varlıklar tarafından sevilip sayılmasını sağlamak üzere onlar için bir sevgi yaratacaktır. Günahkâr, kibirli, ahlâksız insanlar hiçbir zaman kalpleri fethedemeyeceklerdir. Fakat insanları doğrulukla, samimiyetle ve örnek davranışlarıyla doğru yola çağıranlar, işin başında düşmanlık ve ilgisizlikle karşılaşsalar bile sonunda halkın sevgisini kazanmayı başaracaklardır.
97. Ey Peygamber! Biz bu Kur'an'ı, dürüst ve erdemli bir hayatı tercih ederek kötülüklerden korunmaya çalışanları ilâhî lütuf ve rahmet ile müjdelemen ve bu apaçık gerçek karşısında inatla direnen bir toplumu ilâhî gazap ile uyarman için senin dilinle kolaylaştırıp anlaşılır bir kitap kıldık.
98. Nitekim onlardan önce nice günahkâr toplulukları helâk ettik. Şimdi onlardan geriye kalan bir tek kişi görebiliyor, ya da onlara ait bir fısıltı, bir ses duyabiliyor musun?
1. Tâ Hâ. Ey hak yolunun yolcusu! Kendilerine Kur'an'ı tebliğ ettiğin hâlde, inatla hakkı inkâr eden zalimlerin davranışları seni üzmesin, ümitsizliğe ve yılgınlığa düşürmesin! Unutma ki;
2. Biz sana bu Kur'an'ı, sıkıntıya düşüp mutsuz olasın diye göndermedik.
3. Ancak, Allah'a saygılı davranan kimselere bir öğüt ve uyarı olsun diye gönderdik.
4. Hem de, yeri ve yüce gökleri yaratan Allah'ın katından indirilen bir Kitap olarak.
5. O sonsuz merhamet sahibi olan Rahman katından ki, bütün işleri yönetmek ve yönlendirmek üzere, kâinatın mutlak hâkimi olarak Egemenlik Tahtına oturmuştur.
6. Göklerde, yerde ve ikisi arasında bulunan bütün varlıklar ve toprağın altında olanlar, yalnızca O'nundur.
7. Ey insanoğlu! Sözlerini içinde gizlesen de, açığa vursan da, Allah için birdir. Çünkü O gizli söz ve düşünceleri de bilir, bundan çok daha gizli olanı da...
8. O Allah ki, O'ndan başka ilâh yoktur. En mükemmel özellikler, en üstün nitelikler ve en güzel isimler O'nundur. Gelmiş geçmiş bütün Peygamberler ve kutsal kitaplar bu hakikati dile getirmiş ve bu temel prensiplere dayalı bir inanç sistemi ortaya koymuşlardır. Örneğin:
9. Musa'nın ibretlerle dolu o ilginç öyküsü anlatılmadı mı sana?
10. Hani Musa ailesiyle birlikte Medyen'den Mısır'a dönerken, geceleyin yolunu kaybetmiş ve uzaklarda bir ateş görmüştü. Ailesine, "Siz burada bekleyin!" dedi, "Ağaçların arasında bir ateş ilişti gözüme, belki ısınmak için size oradan bir kor parçası getiririm yahut ateşin yanında bize yol gösterecek biriyle karşılaşırım." Musa gerçekten de orada kendisine yol gösterecek biriyle karşılaştı:
11. Musa ateşe yaklaşınca, "Ey Musa!" diye bir ses duyuldu.
12. "Ben, evet ben senin Rabb'inim! Öyleyse çıkar ayakkabılarını, çünkü sen şu an Sina dağının eteklerindeki Tuva'da, bir mabet kadar saygıdeğer olan o kutsal vadide yüce bir makamın huzurunda bulunuyorsun.