Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 310
65. O göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabb'idir. Yalnızca O'na kulluk et ve O'na kullukta devamlı ve kararlı ol. Hiç O'nun adıyla anılan ve O'nun gibi sınırsız ilim, kudret ve merhamet sahibi başka bir varlık tanıyor musun?
66. Fakat insan, bunca uyarıları görmezlikten gelir de, "Ben ölüp gittikten sonra yeniden diriltilip kabirden çıkarılacağım, öyle mi?" der.
67. Peki bu nankör insan, daha önce hiçbir şey değilken kendisini yoktan var ettiğimizi hiç düşünmez mi?
68. Evet, senin Rabb'ine yemin olsun ki, onları ve onları saptıran şeytanları Hesap Gününde bir araya toplayacak, sonra da hepsini cehennemin çevresinde zillet içinde diz çökmüş bir hâlde bekleteceğiz.
69. Ve ardından, her günahkâr grup içerisinden Rahman'a başkaldıran en azgın kimseleri ayırıp öne çıkaracağız!
70. Çünkü kimlerin cehenneme lâyık ve öncelikli olduğunu en iyi Biz biliriz.
71. Ey insanlar! İçinizden cehennemin o dehşetli manzarasını görmek ve sırat köprüsünden geçmek üzere oraya uğramayacak bir tek kişi bile yoktur. Bu, Rabb'inin katında kesinleşmiş ve mutlaka yerine getirilecek bir hükümdür.
72. Evet, bütün insanlar cehennemin karşısına gelecek ve sonra, vaktiyle iman edip dürüst ve erdemlice bir hayat sürerek kötülüklerden sakınmış olanları oradan kurtaracağız. Zulüm ve haksızlık etmiş olanları ise, diz üstü çökmüş bir hâlde sonsuz azapla baş başa bırakacağız.
73. Onlara ne zaman apaçık birer belge olan ayetlerimiz tebliğ ve uyarı amacıyla okunsa, kâfirler iman edenlere, "Söyleyin bakalım!" diye hemen itiraz ederler, "Bir şu yoksul, geri kalmış müminlere bakın, bir de bize. Bu iki topluluktan hangisi daha güzel bir mevkide ve topluluk olarak daha saygın bir konumdadır? Bize bunca nimetlerin verilmiş olması, doğru yolda olduğumuzun ispatı değil midir? Bizim gibi üstün niteliklere sahip güçlü bir toplumun helâk olacağını mı iddia ediyorsunuz?"
74. Oysa Biz onlardan önce, kendilerinden daha varlıklı ve daha gösterişli nice medeniyetleri yeryüzünden silmiş, nice toplumları helâk etmiştik.
75. Ekonomik ve sosyal güç sahibi olmakla şımaran ve hak ettikleri azabın şu ana kadar gelmemiş olmasını doğru yolda olduklarının ispatı sayan bu zalimlere de ki:
"Her kim sapıklığı tercih ederse, Allah sonsuz merhamet sahibi olduğu için, onu öyle hemencecik helâk etmez. Aksine, hatasını anlayıp tövbe etmesi için ona epey mühlet verir. Nihayet onlar kendilerine vadedilen şeyi —azabı yahut son saati— gördükleri anda, işte o zaman bu iki gruptan hangisinin kötü konumda ve aciz durumda olduğunu anlarlar."
Kâfirlerin bunca baskılarına katlanan, hak ve adalet uğrunda yılmadan mücadele eden müminlere gelince:
76. Allah doğru yola ulaşmak için gayret gösterenlerin kalplerini iman ve hikmet nurlarıyla aydınlatacak ve onlara derin bir bilinç ve duyarlılık bahşederek inançlarını güçlendirecektir. O hâlde vahyin sesine kulak vermeli, gelip geçici dünya nimetleri uğruna iyilik ve ibadetlerinizden taviz vermemelisiniz. Unutmayın ki, ürünleri sonsuza dek kalıcı olan güzel davranışlar, Rabb'inin katında hem ödül bakımından daha iyidir, hem de sonuç bakımından daha hayırlıdır.