Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 299
46. Gerçi mallarınız, servetiniz, eşiniz ve çocuklarınız dünya hayatının süsleridir. Bunlara sahip olmayı insanlar arasında üstünlük ölçüsü yapmamak ve helâl sınırlarını aşmamak şartıyla mal mülk sahibi olabilirsiniz. Evlenip çoluk çocuğa karışabilir, hayatın güzelliklerinden yeterince istifade edebilirsiniz. Fakat dünya ile âhiret arasında tercih yapma durumunda kaldığınızda, elbette âhireti seçmelisiniz. Unutmayın ki, ürünleri sonsuza dek kalıcı olan güzel davranışlar, Rabb'inin katında hem mükâfat bakımından daha iyidir, hem de gönüllere huzur veren bir ümit kaynağı olarak daha tatmin edicidir. Çünkü gün gelecek, dünyadaki her şey kıyametle yok edilecektir:
47. O Gün dağları yerinden söküp hallaç pamuğu gibi atacağız. Öyle ki, yerin paramparça edildiğini ve onun yerine yaratılan dünyanın (14. İbrahim: 48) dümdüz, çırılçıplak olduğunu göreceksin. Sonra da insanları yeniden dirilterek bir araya getirecek, bir tekini bile geride bırakmayacağız.
48. Böylece, hepsi derecelerine göre bölük bölük Rabb'inin huzuruna çıkarılacaklar. Ve Allah inkârcılara seslenecek: "İşte şimdi yapayalnız, çırılçıplak ve aciz bir şekilde huzurumuza geldiniz, tıpkı sizi ilk başta yarattığımız gibi! Oysa sizin için böyle bir buluşma tayin etmediğimizi ve yaptıklarınızın hesabını vermek üzere asla diriltilmeyeceğinizi iddia ediyordunuz."
49. Derken bütün iyilik ve kötülüklerin kaydedildiği kitaplar ortaya konacak. Bunun üzerine suçluların, orada yazılı olanları görünce bundan dolayı korkudan titrediklerini göreceksin. "Vay başımıza gelenler!" diye feryat edecekler, "Bu nasıl bir kitapmış ki, küçük büyük hiçbir şey bırakmamış, hepsini sayıp dökmüş!" Böylece, dünya hayatında ne yapmışlarsa, hepsini karşılarında görecekler ve Rabb'in hiç kimseye zerre kadar haksızlık etmeyecek.
Nitekim Allah insanı iyilik yapabilecek özelliklerde yaratmış, dostunu ve düşmanını da ona önceden tanıtmıştı:
50. Hani bir zaman meleklere, "Tüm insanlığın temsilcisi olarak karşınızda duran Âdem'e secde edin, yani onun size üstünlüğünü kabul ederek önünde saygıyla eğilin!" demiştik. Bunun üzerine, İblis hariç hepsi Âdem'e secde etmişlerdi. Meleklerin arasında yaşamakta olan İblis aslen cinlerdendi. O, Âdem'e secde etmemekle Rabb'inin emrine karşı geldi.
Şimdi siz ey insanlar, Benim gönderdiğim Kitabı ve Peygamberleri bırakıp da İblis'i ve yandaşlarını mı kendinize dost edineceksiniz? Oysa onlar sizin ezelî düşmanlarınızdır. Allah'ı bırakıp da şeytanı dost edinmek; zalimler için ne de kötü bir değiş tokuş! Oysaki:
51. Ben bu taptığınız şeytanları ne göklerin ve yerin yaratılışına tanık kıldım, ne de kendilerinin yaratılışına. Ayrıca insanları doğru yoldan saptıranları kendime hiçbir şekilde yardımcı edinmiş de değilim. Öyleyse, nasıl olur da sizin gibi yaratılmış varlıkların hükmüne boyun eğip onları ilâh edinirsiniz? Böyle yaptığınız takdirde, Hesap Günü sizi Allah'ın azabından kim kurtarabilir?
52. O Gün Allah müşriklere, "Haydi, Benim ortaklarım olduğunu iddia ettiğiniz efendilerinizi çağırın da sizi kurtarsınlar bakalım!" diyecek. Bunun üzerine onları çağıracaklar, fakat sözde ilâhları onların çağrısına cevap bile veremeyecekler. Çünkü Biz, aralarına aşılmaz bir engel koymuşuzdur.
53. Ve nihayet suçlular, cehennem ateşini tüm dehşetiyle karşılarında görecek ve artık oraya düşeceklerini anlayacaklar. Kurtulmak için çırpınacak, fakat ondan kaçıp sığınacak bir yer bulamayacaklar.