Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 297
28. Rab'lerinin hoşnutluğunu arzu ederek sabah akşam O'na yalvaran o yoksul ve fedakâr insanlarla birlikte candan sabret. Onların dertlerine, sevinçlerine ortak ol. Sakın dünya hayatının göz kamaştırıcı cazibesine kapılıp da, gözlerini onların üzerinden bir an olsun ayırma. Bencil arzularının kölesi olan, bu yüzden yüreğini Kur'an'da dile getirdiğimiz öğüt ve uyarılarımıza, yani Zikrimize karşı duyarsız kıldığımız ve işi gücü zulüm, haksızlık ve taşkınlık olan kimselere itaat etme. Yoksul ve zayıf müminleri yanından uzaklaştırdığın takdirde sana iman edeceklerini söyleyen o kendini beğenmiş kâfirlerin teklifine uymayı aklından bile geçirme.
29. İslâm'ın kendilerine muhtaç olduğunu zanneden bu cahillere de ki: "İşte size Rabb'inizden, hakikatin ta kendisi olan Kur'an geldi! Artık dileyen ona inansın, dileyen inkâr etsin. Ama şunu bilsinler ki:
Biz hakkı inkâr eden o zalimlere, çevrelerini duman ve alevden duvarlarla kuşatan korkunç bir ateş hazırlamışızdır. Öyle ki, cehennemin ateşinde yanarlarken ne zaman feryat edip su isteseler, onlara erimiş maden gibi yüzleri haşlayan kaynar bir su içirilecek. Ne kötü bir içecek, ne kötü bir barınak!
30. Allah'ın ayetlerine yürekten iman eden ve bu imanın gereği olarak güzel ve yararlı davranışlar ortaya koyanlara gelince, iyilik yapanların emeklerini elbette boşa çıkarmayacağız.
31. İçerisinde ırmakların çağıldadığı sonsuz huzur ve mutluluk diyarı olan Adn cennetleri yalnızca onların olacak. Orada altın bilezikler takınarak süslenecek, ipekli ve harika işlemeli yeşil atlastan elbiseler giyinecek ve mücevheratla süslenmiş tahtlara kurulup yaslanacaklar. Ne güzel bir mükâfat, ne yüce bir makam! Bu mükâfatı kazanacak olanları daha iyi tanımak ve tanıtmak için:
32. Onlara şu iki adamın durumunu ibret verici bir örnek olarak anlat: Bunlardan birine iki üzüm bağı vermiş, bağların çevresini hurma ağaçlarıyla çevirmiş ve iki bağın arasını ekinlik hâline getirmiştik.
33. Her iki bahçe de ürünlerini tastamam veriyor, bu konuda hiçbir eksiklik göstermiyorlardı. Bahçelerin tam ortasında bir de ırmak akıtmıştık.
34. Üstelik onun bundan başka daha pek çok gelir kaynakları da vardı. İşte bu adam, yoksul, fakat son derece dürüst olan bir arkadaşıyla konuşurken kibirli kibirli, "Ben senden daha zenginim ve çoluk çocuğum, kalabalık kabilem, güçlü kuvvetli adamlarımla nüfus olarak da daha güçlüyüm!" dedi. Derken, böyle konuşarak bahçelerine vardılar.