Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 285
28. Eğer sen de ihtiyaç içinde olur da, Rabb'inden umduğun bir yardım ve rahmeti beklediğin için o fakir ve muhtaç insanlara şimdilik bir şey veremeyecek durumda olursan, hiç değilse gönül alıcı tatlı sözler söyle onlara. Ve harcama yaparken, ölçülü ve dengeli davranmayı unutma:
29. Ne öyle ellerini boynuna kelepçeyle bağlamış gibi cimri ol, ne de keseyi sonuna kadar açan bir savurgan; yoksa ya cimriliğinden dolayı kınanmış bir hâlde, ya da savurganlığından dolayı pişmanlık ve üzüntü içerisinde oturup kalırsın.
Öte yandan, insanlar arasında ekonomik eşitliği sağlamak ve sınıfsız bir toplum meydana getirmek adına, suni araçlarla ekonomiye müdahale ederek doğal servet dağılımını değiştirmeye çalışma. Unutma ki, aşırı derecelere varmayan ekonomik eşitsizliğin de —adaletsizliğin değil— toplumda işbölümü sağlama, rekabeti canlandırıp üretimi artırma gibi birçok hikmet ve faydaları vardır:
30. Hiç kuşkusuz Rabb'in dilediğinin rızkını genişletir, dilediğine ölçülü ve idareli verir. Dolayısıyla, sahip olduğu nimetlerden dolayı hiç kimsenin bir başkasına üstünlük taslamaya hakkı yoktur. Elbette O, kullarının neye muhtaç olduklarını bilmekte, onların her hâlini görmektedir. O hâlde, rızık kazanma kaygısıyla başkalarının hakkına göz dikmeyin. Özellikle de:
31. Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin! Ne kız çocuklarını diri diri toprağa gömen eski Arap putperestleri gibi, ne de kürtaj yoluyla bebeklerini parça parça doğrayan çağdaş cahiliye toplumları gibi çocuklarınıza kıymayın! Bu çocuklar sizin rızkınıza ortak olacaklar diye korkmayın; unutmayın ki, onları da sizi de besleyen Biziz. Dikkat edin: Onları öldürmek, gerçekten çok büyük bir suçtur ve cezası da cehennemdir.
32. Ve ister evli ister bekâr olun, evlilik dışı cinsel ilişkilerden uzak durun! Değil zina etmek, zinaya yaklaşmayın bile!Toplumu eğiterek ve gerekirse caydırıcı cezalar vererek gayrimeşru ilişkileri önleyin. Zinaya yol açan müstehcen yayınları, çıplaklığı, hayâsızlığı engelleyin. Evliliği kolaylaştırarak ve yuva kurmak isteyen gençlere yardımcı olarak evliliği özendirin. Böylece, zinaya götüren bütün yoları kapayın. Çünkü zina, sağlıklı bir toplumun temel yapıtaşı olan aile kurumunu yıkarak onu içten içe çökerten çok çirkin bir davranış ve toplumun çözülüp dağılmasına yol açarak onu uçuruma sürükleyen pek çirkin bir yoldur.
33. Haklı bir gerekçeye dayanmaksızın, Allah'ın kutsal kıldığı cana kıymayın! Her kim haksız yere öldürülürse, onun meşru mirasçılarına, katilin kısas edilerek öldürülmesini isteme veya kendilerine kan diyetinin ödenmesi konusunda (2. Bakara: 178) hukukî bir yetki tanımışızdır. O hâlde, onlar da hukukun vereceği karara saygı göstermeyip bizzat kendileri adaleti sağlamaya çalışarak veya katilin cezalandırılmasını yeterli görmeyip onun akrabalarından da intikam almaya kalkarak öldürme konusunda sınırı aşmasınlar. Çünkü onlara, katilin öldürülmesini talep etme yetkisi verilerek yardım edilmiştir.
34. Yasal olarak korumanız altında bulunan yetimler ergenlik çağına ulaşıncaya dek, onların mal varlığına ancak onu en âdil ve en güzel biçimde değerlendirmek amacıyla yaklaşabilirsiniz. O malları harcayıpçarçur etmek amacıyla değil. Yetimlerin size emanet edilen mallarını yatırıma dönüştürüp onlar adına değerlendirebilirsiniz. Fakat gerekli yaş ve olgunluğaulaştıklarında, onlara mallarını geri vermek zorundasınız. Bir de, verdiğiniz her sözü yerine getirin. Çünkü verilen sözler, Hesap Günü mutlaka sorulacaktır.
35. Ticarî, hukukî, ahlâkî ve benzeri konularda bir şey ölçtüğünüz zaman, ölçüyü tam tutun. Tarttığınız her şeyi doğru teraziyle tartın ve hayatınızın her alanında, doğruluk ve adaleti kendinize temel ilke edinin. Bu sizin için hem daha hayırlı, hem de sonuç itibariyle daha güzeldir. Çünkü adalet ve dürüstlüğün egemen olduğu bir toplum, dünyada güven ve huzuru, âhirette de cennet nimetlerini elde eder.
36. Hakkında yeterli bilgin olmayan ve doğruluğunu tam olarak araştırmadığın bir şeyin ardından körü körüne gitme! Sağlam ve inandırıcı delillere dayanmadan hiçbir konuda kesin yargıda bulunma, hiç kimseyi asılsız söylentilere dayanarak suçlama. Çünkü araştırma yapıp gerçeği öğrenmen için Allah'ın sana bağışladığı kulak, göz ve gönül, bunların hepsi bu yaptığından sorumludur.
37. Allah'ın sana bahşettiği zenginlik, kuvvet, güzellik, zekâ gibi nimetlerle şımarıp da yeryüzünde kibirli kibirli yürüme! Çünkü sen o kadar aciz bir varlıksın ki, ne yerleri yırtıp parçalayabilir, ne de boyca dağlara erişebilirsin!
38. İşte ey insanoğlu; yirmi ikinci ayetten bu yana, birçok emirler, yasaklar ve hikmetli öğütler dinledin. Bütün bu sayılanların kötü ve yasaklanmış olanları, Rabb'inin katında asla hoş görülmeyen çirkin davranışlardır.