Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 282
1. O yüceler yücesi Allah ki, mucizelerinden bir kısmını kendisine göstermek üzere, bir gece kulunu Mekke'deki Mescid-i Haram'dan alıp, bereketlerle kuşattığı Peygamberler diyarı Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya götürdü. Böylece, bugüne kadar elden ele taşınan tevhid sancağını devralan Son Elçi, yeryüzünde kendisini bekleyen çetin mücadeleye hazırlanmak üzere, Rabb'inin huzurunda muhteşem mucizelere şahit oldu ve tüm insanlığı aydınlatacak mesajlarla yeniden aranıza döndü.
Hiç kuşkusuz O her şeyi işiten, her şeyi gören mutlak kudret sahibidir.
2. Nitekim Biz bir zamanlar Musa'ya da,sonradan Tevrat adıyla anılacak olan kutsal Kitabı vermiş ve onu, İsrail Oğulları'na doğru yolu gösteren bir rehber kılmıştık. Ve o kitap aracılığıyla onlara şöyle emretmiştik: "Sakın kendinize Benden başka biryardımcı, hayatınıza yön verecek bir efendi, bir koruyucu edinmeyin!"
3. "Ey Nuh'la beraber gemide taşıdığımız insanların soyundan gelenler! Siz de çağınızın tufanlarından, toplumsal bunalımlardan, zulüm ve haksızlıklardan kurtulup dünya ve âhiret saadetine ulaşmak istiyorsanız, kendinize atanız Nuh'u örnek almalısınız. Çünkü o, gerçekten Rabb'ine çok şükreden bir kuldu."
4. Ve o kitapta, İsrail Oğulları'na uyarı amacıyla, ileride meydana gelecek şu olayları bildirmiştik: "Muhakkak siz yeryüzünde iki defa geniş çapta bozgunculuk çıkaracak, sahip olduğunuz güç ve servetle şımarıp küstahlaşarak aşırı derecede taşkınlıklar yapacaksınız. Fakat yaptığınız her bozgunculuğun ardından, büyük bir felâketle yüz yüze geleceksiniz:
5. Bu çıkaracağınız fesat ve bozgunlardan ilkinin cezalandırılma zamanı gelince, güçlü kuvvetli ve acımasız kullarımızı üstünüze salacağız. Öyle ki, bunlar ülkenizi tamamen işgal edip hepinizi kılıçtan geçirecekler. Hatta evlerinizin arasında yakalayıp öldürecekleri bir Yahudi arayacaklar. Şüphesiz bu, gerçekleşmesi kaçınılmaz bir vaattir.
6. Sonra nihayet aklınız başınıza gelecek ve tövbe edip yeniden Allah'ın kitabına sarılacaksınız. Biz de, düşmanlarınızakarşı yeniden toparlanmanızı ve onlara bir kez daha üstün gelmenizi sağlayacağız. Hem mal ve oğullarla —yani ekonomik, toplumsal, siyasî ve askerî güç bakımından— sizi destekleyecek, hem de genç ve dinamik bir nesil vererek sayınızı çoğaltacağız. Dolayısıyla:
7. Eğer iyilik yaparsanız, aslında kendinize iyilik etmiş olursunuz; kötülük yaptığınız takdirde de, yine ancak kendinize kötülük etmiş olursunuz.
Fakat bir süre sonra, bu öğütleri unutacak ve ikinci kez geniş çaplı bir azgınlığa girişeceksiniz. Böylece ikinci vaadin gerçekleşme zamanı gelince, yine sizi cezalandırmak için, onurunuzu ayaklar altına alarak yüzünüzü karartacak, daha önceki işgal kuvvetlerinin girdikleri gibi yine Kudüs'e, Mescid-i Aksa'ya girip tüm kutsal değerlerinizi çiğneyecek ve ele geçirdikleri her şeyi tamamen kırıp geçirecek güçlü ve acımasız düşmanlar salacağız üzerinize.
Fakat her şeye rağmen, yine de tövbe edip kurtulmak için geç kalmış sayılmazsınız: