Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 275
73. Onlar Allah'ın yanı sıra, kendilerine ne göklerden ne de yeryüzünden hiçbir şekilde rızık veremeyecek olan ve rızık verme haricinde de hiçbir şeye güç yetiremeyen birtakım hayal ürünü varlıklara tapıyorlar.
74. Sakın şirke dayalı inancınızı makul göstermek için saçma gerekçelerle Allah'a örnekler vermeye kalkmayın. Örneğin bazı müşriklerin dediği gibi, "Nasıl ki sıradan bir insan padişahın huzuruna çıkamıyor da, ancak onun yakın dostları aracılığıyla arzu ve dileklerini ona iletebiliyorsa, biz aciz kullar da doğrudan Allah'a yalvarmak yerine, O'na bizden daha yakın olan putlar, efendiler, azizler, evliyalar aracılığıyla O'na kulluk ediyoruz!" demeyin. Çünkü Allah sırf etrafındaki yakın "dostlarını" memnun etmek için onların aracılığıyla ihsanlarda bulunan, aksi takdirde kimseye bir şey vermeyen bir ilâh olmadığı gibi, halkının kalbinden geçenleri bilmeyen, bu yüzden de aracılara muhtaç olan padişahlar gibi aciz de değildir. O hâlde, bu saçma örnekleri bırakın da, inancınızı Allah'ın kitabına göre şekillendirin. Çünkü her şeyin en doğrusunu Allah bilir, siz bilemezsiniz. Yine sizin hayatınızdan alınan şu örneğe de kulak verin:
75. Allah şu iki adamı size örnek olarak anlatıyor: Bunlardan birisi hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köledir. Diğeri ise kendisine katımızdan güzel nimetler bahşettiğimiz hür ve zengin bir insandır ki, bu nimetlerden gizli ve açık Allah yolunda infak edip harcıyor. Şimdidüşünün, hiçbir şey yaratamayan birtakım aciz varlıkları ilâh edinerek onların kulu kölesi olan inkârcılarla, göklerin ve yerin mutlak Efendisi olan Allah'a kulluk ederek gerçek onur ve özgürlüğü elde eden müminler hiç aynı olabilirler mi? Elbette hayır! O halde, sahte ilâhların, batıl inanç ve hurafelerin, sizin gibi aciz birer yaratık olan putlaştırılmış önderlerin, efendilerin, azizlerin, diktatörlerin boyunduruğundan kurtularak her şeye kadir olan Allah'a kul köle olmak ve böylece özgürlük ve onurunuzu yeniden kazanmak istemez misiniz? Kur'an'ın gösterdiği apaydınlık yolda yürüyerek adalet, barış, huzur ve mutluluğun egemen olduğu bir dünya kurmak ve âhirette cennet nimetleri içinde ebedî bir hayat yaşamak istemez misiniz? Unutmayın ki, göklerin ve yerin hazineleri Allah'ın katındadır ve mademki bütün nimetler O'nundur, o hâlde bütün teşekkür ve övgüler de yalnızca Allah'a yöneltilmeli, sadece O'na kulluk ve ibadet edilmelidir. Ne var ki, onların çoğu bunu bilmezler.
76. Allah, konuyu biraz daha açıp geliştirmek için size başka iki insan örneği veriyor: Birisi hiçbir şeye gücü yetmeyen dilsiz ve aklı ermez bir köledir, efendisinin sırtında âdeta bir yüktür. Öyle ki, sahibi onu nereye yollasa her şeyi bozup dağıtır, doğru dürüst bir iş beceremez. Şimdi bu adam, hem kendisi dosdoğru bir yolda yürüyen, hem de başkalarına doğruluğu ve adaleti emreden dürüst, akıllı ve güçlü bir kimseyle hiç bir tutulabilir mi? Siz bunlardan hangisi olmak isterdiniz? Hakikat karşısında dilsiz kesilen, kendisini yaratıp dünyaya gönderen Efendisi Allah'a başkaldıran, insanlığa hiçbir şey veremeyen, hatta bir asalak gibi bütün insanlara yük olan bir kâfir mi olmak istersiniz; yoksa Allah'ın gösterdiği apaydınlık yolda ilerleyen, yeryüzünde adalet, barış ve huzurun egemen olması için Allah yolunda üstün gayret gösteren bir Müslüman mı? Bir an önce seçiminizi yapın, zira ecelin ne zaman kapınızı çalacağını bilemezsiniz:
77. Göklerin ve yerin gaybı, yani evrenin gizliliklerine ve erişilmez sırlarına dair mutlak ve şaşmaz bilgi, sadece Allah'ın elindedir. Evrenin varoluşunu, bu varlığın kulluk hayatımızda yerini, bütün varlıkların yaratılış hikmetlerini sadece Allah bilir. Ve kıyametin kopması an melesidir, ancak göz açıp kapayacak kadar kısa bir anda, hatta daha da hızlı olup bitecektir. Hiç kuşkusuz Allah, her şeye kadirdir. İşte bakın, Rabb'inizin sonsuz kudreti, varlıklar üzerinde nasıl tecelli ediyor:
78. Sizi, hiçbir şey bilmeyen minicik bebekler hâlinde annelerinizin karnından çıkaran; kendisine kulluk edip şükredesiniz diye size duymanızı sağlayan kulaklar, görmenizi sağlayan gözler ve düşünmenizi sağlayan gönüller veren Allah'tır. O hâlde,size bahşedilen bu yetenekleri kullanarak çevrenizi dikkat ve ibretle inceleyin:
79. Gökyüzünde Allah'ın koyduğu yasalara boyun eğerek süzülüp uçan kuşlara ibret nazarıyla bakmıyorlar mı? Kuşlara bu olağanüstü kabiliyeti vererek ve onların uçmasını sağlayan kanunları yaratarak onları boşlukta tutan ancak Allah'tır. Hiç kuşkusuz bunda, inanmaya gönlü olanlar için Allah'ın yegâne Rab ve İlâh olduğunu gösteren ve O'nun sonsuz kudret ve ilmini gözler önüne seren nice işaretler, nice deliller vardır.