Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 273
55. Böylece, kendilerine bahşettiğimiz nimetlere nankörlük etmiş olurlar. Ey nankörler, şimdilik keyfinize göre yaşayın bakalım; yakında başınıza neler gelecek, göreceksiniz!
Müşrikler, ekinlerinden ve hayvanlarından bir kısmını (6. En'âm: 136) Allah ile putları arasında bölüştürürlerdi:
56. Kendilerine bahşettiğimiz nimetlerden, haklarında hiçbir bilgiye sahip olmadıkları ve yalnızca atalarını körü körüne taklit ederek bağlandıkları sözde ilâhlarına da bir pay ayırıyorlar. Üstelik bunun, Allah'ın emri olduğunu iddia ediyorlar. O hâlde, ey zalimler! Yemin olsun ki, bütün bu uydurduğunuz şeylerden dolayı kesinlikle hesaba çekileceksiniz!
57. Bir de hoşlarına giden erkek çocuklarını kendilerine lâyık görürlerken, sahip olmaktan utanç duydukları kızları "Melekler Allah'ın kızlarıdır!" diyerek Allah'a yakıştırmaktan çekinmiyorlar! Hâşâ, Allah eksiklik ve noksanlık ifade eden ve ancak yaratıklara yakıştırılabilecek sıfatlardan uzaktır, yücedir! Üstelik bunlar Allah'a nispet ettikleri kız çocuklarını o kadar aşağılık görürler ki:
58. Onlardan birine bir kız çocuğunun dünyaya geldiği müjdelense, üzüntüden yüzü kapkara kesilir ve içi öfkeyle dolup taşar.
59. Kendisine verilen bu "utanç verici" müjde yüzünden insanların içine çıkamaz olur. Evine kapanıp kara kara düşünmeye başlar; şimdi bu "alçaklığa" katlanıp onu evinde mi tutsun, yoksa onurunu kurtarmak için kızını diri diri toprağa mı gömsün!
Bakın, ne kötü hüküm veriyorlar!
60. Âhirete inanmayanlar, insanlığı mutsuzluğa sürükleyen ve asla örnek alınmaması gereken böyle kötü özelliklere sahiptir. En yüce sıfatlar ise Allah'a aittir. O hâlde, inanç, düşünce ve davranışlarınızı Allah'ın gönderdiği kitaba göre düzenlemelisiniz. Çünkü O azizdir, hakimdir. Tüm varlıklar üzerinde mutlak otorite sahibidir, sonsuz ilim ve hikmet sahibidir.Sonsuz hikmetinden dolayıdır ki:
61. Allah insanları işledikleri kötülüklerden dolayı anında helâk edecek olsaydı, yeryüzünde bir tek canlı bırakmazdı. Fakat O, düşünüp tövbe etmeleri için, onlara vereceği cezayı kendisinin takdir ettiği belirli bir süreye kadar erteliyor. Süreleri dolunca da artık son pişmanlık fayda vermez. Helaki ne bir an geciktirebilir, ne de öne alabilirler!"
Allah böyle yüce sıfatlara sahipken, bu inkârcılar hoşlanmadıkları kız çocuklarını Allah'a yakıştırırlar. Kendileri başkanlık ve yönetimde ortaklığı sevmez, fakat Allah'a ortak koşarlar. Kendi elçilerine saygı gösterilmesini ister, fakat Allah'ın Peygamberlerini küçümserler. Yani:
62. Hoşlanmadıkları şeyleri Allah'a yakıştırmaktan çekinmezler. Bir de hiç çekinmeden, kendilerinin en güzel şeylere lâyık olduğunu iddia ederek göz göre göre yalan söylerler. Oysa hiç kuşku yok ki, onların hakkı ateştir, hem de cehennemin öncüleri olarak!
63. Gerçek şu ki, senden önceki çağlarda hüküm süren toplumlara da elçilerimizi göndermiştik. Fakat şeytan, yaptıkları çirkin işleri allayıp pullayarak onların gözüne güzel göstermiş ve böylece onları inkâra sürüklemişti. Ve işte aynı şeytan, bugün de inkârcıları aldatarak onların yol göstereni, karar vereni, danışmanı ve dostu olmuş! Şeytanı dost edindikleri için, onlara can yakıcı bir azap var!
Bu durumda, ey Muhammed, sana ve senin izinden gidenlere büyük bir görev düşüyor:
64. Biz bu Kitabı sana, ne dediğini anlamadan, öylesine okuyup geçesin diye değil, ancak ve ancak, Allah'ın gönderdiği vahye teslim olan Müslümanlardan başka bütün insanların yüzyıllardan beri üzerinde tartışıp durdukları dinî, felsefî, hukukî, ahlâkî konularda mutlak hakikati ortaya koyarak insanlığı aydınlatman için ve iman edecek bir topluma doğru yolu gösteren bir rahmet kaynağı olmak üzere gönderdik. Bu neye benzer, bilir misiniz?