Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 218
79. Firavun, Musa'yı halkın huzurunda sihirbazlarla yarıştırmak ve onun da diğerleri gibi bir sihirbaz olduğu yolundaki iddiasına malzeme bulabilmek amacıyla, bir plân hazırladı ve adamlarına emretti: "Bu civarda ne kadar usta ve becerikli sihirbaz varsa, hepsini bulup huzuruma getirin!"
80. Sihirbazlar şehrin büyük meydanında, bayram yerinde Musa ile karşı karşıya gelince, Musa onlara meydan okurcasına, "Haydi, gösterin marifetinizi! İnsanların gözünü boyamak için atın atacağınızı!" dedi.
81. Sihirbazlar, iplerini ve değneklerini meydandakisıcak kumların üzerine atınca, ortalıkta dolaşan yılanlara, çıyanlara dönüşen bir gösteri sergilediler. Bunun üzerine, Musa dedi ki: "Bu yaptığınız, ustaca düzenlenmiş bir sihirbazlıktan başka bir şey değil! Allah, hakikati örtbas etmek için oynadığınız bu çirkin oyunu elbette boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah, bozguncuları asla başarıya ulaştırmaz!"
82. "Ve suçluların hoşuna gitmese de, elçilerine vahyettiği sözleri ve müminlere yardım ve inayeti sayesinde gerçeği açıkça ortaya koyacak ve hakkı egemen kılacaktır!" Bu sözlerin hemen ardından Musa, o yılanların arasına asasını attı. Dev bir yılana dönüşen asa, sihirbazların yılan gibi gösterdiği iplerini, değneklerini birer birer yutup yok etti. Bu mucize karşısında sihirbazlar derhal iman edip secdeye kapandılar. Diğerlerine gelince:
83. Firavun ve kurmaylarının kendilerine eziyet edeceğinden korktukları için, kavminden ancak bir grup genç Musa'ya açıkça iman etti. Diğer pek çoğu ise, inancını gizlemek zorunda kaldı. Çünkü Firavun, yeryüzünde küstahça böbürlenen ve hak hukuk tanımayan acımasız bir diktatör idi.
84. Buna karşılık Musa, müminleri eğitmek üzere onlara dedi ki: "Ey halkım! Eğer Allah'a inanıyorsanız, artık O'na güvenin ve zorba yöneticilerin tehditlerinden korkmayın, eğer gerçekten Allah'a yürekten boyun eğmiş kimselerseniz!"
85. Onlar Musa'ya cevaben, "Evet, bizler yalnızca Allah'a güveniyor ve O'nun yardımına sığınıyoruz! Ey Rabb'imiz, bizi bu zalim toplum için bir imtihan aracı kılma! Bizi kâfirler karşısında yenik düşürerek onların iyice azgınlaşmasına sebep kılma.Altından kalkamayacağımız çetin belâlarla bizi yüz yüze getirme, ya Rab!"
86. "Engin lütuf ve rahmetin sayesinde bizi bu kâfirlerin elinden kurtar!"
87. Bunun üzerine, Musa'ya ve kardeşine şöyle vahyettik: "Halkınız arasında kulluk bilincini yeniden canlandırmak, inananları eğitmek ve onları küfür sisteminin kokuşmuş, yozlaşmış hayat tarzından koruyup seçkin, temiz ve inançlı bir toplum oluşturmak için, Mısır'daki her mahallede, her semtte mescit olarak kullanabileceğiniz evler hazırlayın ve bu evlerinizi topluca namaz kılınacak ortak mekânlar ve toplantılarınızın yapılacağı birbirleriyle irtibatlı merkezî yerler hâline getirin; namazlarınızı da bu evlerde, cemaatle ve dosdoğru kılın. İşte bunları yerine getirebilirseniz, zafer mutlaka inananların olacaktır. O halde, inananları müjdele!" Böylece, uzun ve zorlu bir mücadelenin ardından:
88. Musa, kardeşi Harun ile birlikte Allah'a yalvararak dedi ki: "Ey Rabb'imiz! Gerçekten sen, Firavun ve kurmaylarına bu dünya hayatında görkemli bir saltanat, göz kamaştırıcı güzellikler ve muazzam bir servet bağışladın. Ey Rabb'imiz, oysa sen bu nimetleri,inananları senin yolundan saptırsınlar diye mi onlara vermiştin? Bu ne büyük nankörlüktür ki, kendilerine bahşettiğin imkân ve nimetlerle şımarıp senin dinine savaş açıyorlar! O hâlde ey Rabb'imiz, onların bütün kudret ve servetlerini yok et ve kalplerine öyle bir kilit vur ki, ölüm anında o can yakıcı azabı görünceye kadar iman etmesinler!"