Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 215
54. Dünyanın gelip geçici menfaatleri uğruna âhiretlerini berbat edenler, ne büyük bir aldanış içinde olduklarını o gün anlayacaklar. Öyle ki, yeryüzünün tüm serveti zalimlerin elinde olsaydı, cehennem azabından kurtulmak için hepsini seve seve feda ederlerdi. Fakat ne çare! Azabı gördükleri zaman, pişmanlık acısı bir kor gibi yüreklerini yakıp kavuracak! Fakatson pişmanlık fayda vermeyecek. Hiç kimseye en ufak bir haksızlık yapılmaksızın, aralarında adaletle hükmedilecek ve böylece zalimler, sonsuz azaba mahkûm edilecekler.
55. Ey insanlar! İyi bilin ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır! Şunu da iyi bilin ki, Allah'ın vaadi tartışmasız bir gerçektir. Ne var ki, insanların çoğu bunu bilmez.
56. Hayatı bahşeden de, ölümü yaratan da O'dur. Hepiniz eninde sonunda ölümü tadacak ve hesap vermek üzere O'nun huzuruna getirileceksiniz.
57. Ey insanlar! İşte size Rabb'inizden bir öğüt, gönüllerdeki tüm hastalık ve dertlere kesin bir şifa ve müminler için bir yol gösterici ve rahmet kaynağı olan Kur'an gelmiş bulunuyor!
58. Şu hâlde, ey Müslüman! İnkârcılığın pençesinde kıvranan insanlığa seslenerek de ki: "Bu dünyanın geçici nimetleri, insanlığı huzura kavuşturmada yeterli olamaz. O hâlde, Allah'ın sonsuz lütuf ve rahmetiyle, evet, işte asıl bununla sevinsinler ve kurtuluşun reçetesini Kur'an'da arasınlar! Çünkü bu, dünyaya bel bağlayanların toplayıp yığdıkları her şeyden daha hayırlıdır."
59. Ve yine, iyi-kötü, haram-helâl, güzel-çirkin, doğru-eğri gibi değer yargılarını hoyratça tahrif edip yozlaştıran toplumlara seslenerek de ki: "Allah'ın size bahşettiği, fakat sizin —hiçbir makul gerekçeye dayanmadan— bir kısmını helâl, bir kısmını haram saydığınız nimetleri hiç düşündünüz mü?"
Onları düşünmeye davet ettikten sonra de ki: "Haramı helâl, helâli haram yapma konusunda size Allah mı izin verdi, yoksa Allah'ın adını kullanarak yalan mı söylüyorsunuz?"
60. Peki, Allah adına yalan uydurmaktan çekinmeyen bu zalimler, bütün iyiliklerin ve kötülüklerin karşılığının verileceği Diriliş Günü hakkında ne düşünüyorlar? Günün birinde hesaba çekileceklerini hiç akıllarına getirmiyorlar mı?
Yine de Allah, onları cezalandırmakta acele etmiyor, hâlâ nimetlerinden faydalanmalarına izin veriyor. Doğrusu Allah, insanlara karşı çok cömert ve lütufkârdır. Ama onların çoğu, kendilerine bunca nimetleri bağışlayan Rab'lerine itaat etmez, O'na şükretmezler.
Buna karşılık ey Muhammed! Biz senin, hakikati tebliğ etme konusunda ne kadar çaba harcadığını, ne büyük sıkıntılara göğüs gerdiğini biliyoruz:
61. Hangi işle meşgul olursan ol, Kur'an'dan hangi bölümü okursan oku…
Ve siz ey insanlar, ne iş yapıyor olursanız olun…
Yani nerede, ne zaman ve hangi şartlarda olursanız olun…
Şunu hiç aklınızdan çıkarmayın ki, siz bu işlere dalıp giderken Biz mutlaka sizin söz, niyet ve eylemlerinize birebir şahitlik ediyoruz.
Kısacası, yerin derinliklerinde olsun, uçsuz bucaksız göklerde olsun, zerre ağırlığınca küçük ve önemsiz bile olsa, hiçbir şey Rabb'inin bilgisinden kaçmaz; hatta ne bundan küçük ve ne de büyük hiçbir şey yoktur ki, varlıkla ilgili yasaların, yazgıların belirlendiği apaçık bir Kitapta kaydedilmiş olmasın. O hâlde ey inkârcılar, yaptığınız zulmün yanınıza kâr kalacağını zannetmeyin ve siz ey Müslümanlar, umudunuzu yitirmeden, yılgınlığa kapılmadan yolunuza devam edin!