Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 156
44. Cennet halkı cehennem halkına seslenerek: "Ey kâfirler! Biz Rabb'imizin bize verdiği bütün sözlerin gerçek olduğunu gördük. Nasıl, siz de Rabb'inizin verdiği sözlerin doğru çıktığını gördünüz mü?" diye sorarlar.
Cehennemdekiler ise, "Evet, bunu bizzat yaşayarak gördük!" derler. Bunun üzerine, aralarında bulunan bir çağrıcı melek şöyle seslenecek: "Allah'ın lâneti, zalimlerin üzerine olsun!"
45. "İnsanları Allah'ın yolundan engelleyen, sinsi propagandalarla doğru yolu çarpıtmaya çalışan ve ilâhî adaletin tecelli edeceği âhiret hayatını inkâr eden o zalimlerin üzerine!"
46. Cennet halkıyla cehennem halkı arasında, iki grubu birbirinden ayıran bir perde olarak yüksek bir sur (57. Hadid: 13) vardır. Bu surun Ârâf denilen burçları üzerinde ise, kendilerine daha baştan cennete kesinlikle girecekleri müjdesi verilen Peygamberler, şehitler ve âlimler gibi seçkin insanlar olacaktır. Allah'ın bu has kullarına bir lütuf ve ikram olarak, o günkü muhteşem manzarayı dışarıdan ve yukardan seyretme imkânı verilecektir. Bunlar cennetlik ve cehennemlik her insanı çehresinden tanıyacaklar. Henüz cennete girmemiş olan, fakat oraya gireceklerini ümit eden cennet halkına seslenerek, "Selâm sizlere! Müjdeler olsun, kurtuluşa erdiniz!" diyecekler.
47. Bakışları cehennem halkına doğru çevrilince de, "Aman ya Rab!" diye yalvaracaklar, "Bizi bu zalim toplulukla beraber eyleme!"
48. Surun yüksek burçlarında her yanı seyreden bu Ârâf halkı, simalarından tanıdıkları bazı cehennemlik kişilere şöyle seslenecekler: "Gördünüz ya, ne o güvendiğiniz malınız, servetiniz, ordularınız ve topluluğunuz kurtarabildi sizi, ne de o anlamsız gurur ve kibriniz!"
Sonra inkârcılara, dünyadayken alay edip aşağıladıkları zayıf müminleri göstererek soracaklar:
49. "Sizin bir zamanlar, ‘Allah lütuf ve rahmetini böyle yoksul ve çaresiz kimselere vermez!' diye yemin ettiğiniz insanlar bunlar mı?" diye soracaklar. Sonra o cennetliklere dönerek, "Haydi girin cennete, artık size korku yok ve siz üzülecek de değilsiniz." diyecekler.
50. Derken cehennem halkı, cennet halkına yalvararak, "Ne olur, bize biraz su verin yahut Allah'ın size bahşettiği yiyeceklerden birazını gönderin!" diye feryat edecekler. Cennetlikler ise onlara, "Hayır, Allah bu nimetleri kâfirlere yasaklamıştır!" diyecekler.
51. O kâfirler ki, Allah'ın kendilerine gönderdiği inanç sistemini ve hayat tarzını alay konusu yaparak dinlerini oyun ve eğlence hâline getirmişlerdi. Ayrıca, ilâhî ölçüleri reddedip nefislerini ilâhlaştırarak arzu ve heveslerini din hâline getirmişlerdi. Ve dünya hayatının o süs ve cazibesi onları aldatıp doğru yoldan saptırmıştı.
Onlar bu güne ulaşacaklarını nasıl göz ardı edip unuttular ve ayetlerimizi bile bile nasıl inkâr ettilerse, biz de bugün onları öyle göz ardı edip unutacağız.