Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 107
3. Leş [95] , kan [96] , domuz eti [97] ve Allah'tan başkası adına kesilenler [98] size haram kılınmıştır.
Herhangi bir sebeple nefesi tıkanıp boğularak, ok, mızrak, kurşun, saçma ve benzeri av aletleri ile değil de odun, kaya gibi bir şeyle vurularak, yüksek bir yerden veya uçurumdan düşerek, başka bir hayvan tarafından ezilerek veya boynuzlanarak ve av için eğitilmiş olmayan aslan, kaplan, kurt, köpek, kartal gibi yırtıcı bir hayvan tarafından parçalanarak öldürülen hayvanlar da leş kapsamındadır. Ancak onlardan, canları çıkmadan yetişip besmele çekerek boğazladıklarınız hariç. Onların etinden yiyebilirsiniz.
Ayrıca, eti yenen cinsten olsa ve kesilirken Allah'ın adı anılsa bile, putların önünde kesilen hayvanların etlerini yemeniz ve bu tarz bir kesim yapmanız da haramdır.
Bir de, fal oklarıyla kısmet aramanız [99] size haram kılınmıştır.
İşte, bütün bu haram kılınanlar, kişiyi ve toplumu doğru yoldan saptıran zararlı ve kötü işlerdir.
O hâlde, asıl savaşmanız gereken şey, din adına —veya dinsizlik adına— uydurulan hurafeler olacaktır. Zira:
Bugün kâfirler, dininizi yok edip sizi yeniden küfre çevirmekten ümitlerini tamamen kesmişlerdir. Öyleyse, onlardan korkup da hak uğrunda mücadeleyi bırakmayın; fakat benden gelecek azaptan ve benim sevgimi kaybetmekten korkun!
Bugün, kıyamete kadar hiçbir tadilat ve düzeltmeye ihtiyaç bırakmayacak mükemmel bir inanç ve ahlak sistemi ortaya koyarak ve bütün çağlara, kültürlere ve toplumlara uyarlanabilecek temel prensipler belirleyerek dininizi kemale erdirdim, böylece size vadettiğim nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak, bir tek Allah'a kulluk etme esasına dayanan ve bütün Peygamberlerin bir sancak gibi elden ele taşıyarak insanlığa tebliği ettikleri inanç sistemi olan İslâm'ı seçip beğendim.
O hâlde, bu ilâhî kanunlara sımsıkı sarılın ve size yasaklanan her şeyden uzak durun! Ancak:
Her kim bir hastalık, zorlanma veya ciddî bir açlıktan dolayı çaresiz kalır da, günaha istekle yönelmeksizin bunlardan yemeye mecbur kalırsa, —zaruret miktarını aşmamak ve başkasının hayatını tehlikeye düşürmemek şartıyla— günahı bağışlanacaktır. Çünkü Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.
Buraya kadar haram olanlar sayıldı. Helallere gelince:
4. Ey Peygamber! Sana, kendilerine neyin helâl kılındığını soruyorlar. De ki: "Faydalı, temiz ve güzel olan her şey size helâl kılınmıştır. Pis ve zararlı olanlar da haramdır."
Allah'ın size bahşettiği bilgi ve yetenek sayesinde eğitip yetiştirdiğiniz av köpeği, tazı, atmaca ve benzeri av hayvanlarının sizin için yakaladığı helâl cinsten hayvanların etinden de yiyebilirsiniz. Yeter ki, onları avın üzerine salarken "Bismillah!" diyerek Allah'ın adını anın. Ava başlarken çektiğiniz besmele de bunun için yeterlidir. Gönderdiğiniz hayvan avı öldürmüş bile olsa, bu av leş sayılmaz, helâldir. Av henüz canlıysa, onu besmele çekerek boğazlamalısınız.
Bütün bunları yaparken, Allah'tan gelen emirleri uygulamakta son derece dikkatli davranın ve O'na karşı gelmekten titizlikle sakının! Unutmayın ki, Allah yeri ve zamanı geldiğinde hesabı çabuk görendir.
5. Evet! Bugün, temiz ve güzel olan her şey size helâl kılınmıştır. Daha önce kendilerine Kitap verilmiş olan Yahudi ve Hristiyanların yiyecekleri de size helâldir. Onların, Allah'ın adını anarak kesmiş oldukları eti helâl olan hayvanlardan ve ürettikleri bütün temiz ve helâl yiyeceklerden yiyebilirsiniz. Aynı şekilde, sizin yiyecekleriniz de onlara ve diğer bütün insanlara helâldir. Dolayısıyla, yiyeceklerinizden onlara ikram edebilir yahut satabilirsiniz. Allah'a ve âhiret gününe inanmayan veya Allah'a ortak koşan kimselere gelince, onların ürettikleri meşru yiyecekler helâl olmakla birlikte, kestikleri hayvan yenmez.
Ayrıca, gerek Müslümanlardan, gerekse sizden önce Kitap verilen Hristiyan ve Yahudilerden Allah'ın varlığına ve birliğe inanan, ahlâklı, terbiyeli ve namuslu kadınlar da, —iffetinizi korumanız; yani onlarla evlilik dışı ilişkilere tevessül etmemeniz ve metres hayatı yaşamamanız şartıyla— evlilik bedeli olan mehirlerini verdiğiniz takdirde onlarla evlenmeniz size helâldir. Fakat Müslüman bir kadın, Yahudi veya Hristiyan bir erkekle evlenmemelidir. Zira Müslüman bir kadının gayrimüslim bir aile ortamında inancını muhafaza etmesi ve çocuklarını İslâm'a göre yetiştirmesi çok zordur.
Bu ayetlerin ortaya koyduğu prensiplere uymak, sizin imanınızın bir gereğidir. Unutmayın ki:
Her kim Allah'ın hükümlerini reddederek iman edilmesi gereken ilke ve kuralları inkâr ederse, bütün yaptıkları iyilikler boşa gidecek ve âhirette de o, kesinlikle hüsrana uğrayacaktır!
İmanın en temel prensibi namaz, namazın ön şartı da abdesttir: