Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 103
155. Kısacası; sözlerinden dönmeleri, Allah'ın âyetlerini inkâr etmeleri, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ve kendilerini hakka davet eden müminlerle alayederek, "Size ve söylediklerinize karşı kalplerimiz kapalıdır. Ayrıca sizin yol göstericiliğinize de ihtiyacımız yoktur!" demeleri sebebiyle en ağır cezayı hak ettiler. Güya sizinle alay etmek için "Kalplerimiz kapalıdır" diyorlar. Doğrusu, apaçık hakikati inkâr ettikleri için Allah gerçekten de kalplerini mühürlemiştir; bu yüzden inanıyoruz dedikleri şeylere bile çok az inanırlar. Yanison derece zayıf ve çürük bir imana sahiptirler yahut içlerinden gerçek anlamda iman edenlerin sayısı çok azdır.
156. Ayrıca, daha önceki peygamberleri inkâr ettikleri ve İsa Peygamber'i babasız bir şekilde dünyaya getiren iffet timsali Meryem hakkında zina isnadında bulunarak büyük bir iftirayı ağızlarına doladıkları için…
157. Ve sanki övünülecek bir iş yapmışlar gibi, "Biz, Allah'ın Elçisi olduğunu iddia eden Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük!" dedikleri için belâlarını verdik!
Aslında onlar İsa'yı ne öldürdüler ne de çarmıha gerdiler; fakat İsa'yı Romalılara ihbar eden ikiyüzlü Yahûda İskariyot, onların gözünde İsa'ya benzer gösterildi. Onlar daİsa'yı değil, ilâhî bir yardım ve mucize eseri olarak tıpatıp ona benzetilen bu adamı çarmıha gerip öldürdüler (Al-i İmran, 3/55).
Gerçek şu ki, İsa'nın akıbetiyle ilgilifarklı iddialar ortaya atarak onun hakkında tartışanlar, onun çarmıha gerilip gerilmediği konusunda kuşku içindedirler. Asılsız iddia ve zanların peşine düşmenin dışında, bu konuda gerçek bir bilgiye sahip değiller.
Zira İsa'nın düşmanları bile, onu kesin bilgiye dayalı olarak öldürmediler. Yani onu öldürdüklerinden hiçbir zaman emin olamadılar.
Şu hâlde, İsa çarmıha gerilmedi mi?
158. Hayır; bilakis Allah, İsa Peygamber'idüşmanlarının şerrinden korudu ve Kıyamete yakın bir zamanda Son Peygamber (as)'ın ümmeti olarak yeniden yeryüzüne göndermek üzere, onu hem ruhu hem bedeniyle yüce semalara, kendi katına yükseltti. Allah'ın böyle harikulade işlere elbette gücü yeter. Hiç kuşku yok ki, Allah sonsuz kudret ve hikmet sahibidir.
159. İster Yahudi ister Hristiyan olsun, Kitap Ehli'nden hiç kimse yoktur ki, ölümmeleklerinin huzurunda son nefesini vermeden önce, İsa'nın ne bir "sahtekâr" ne de "Allah" veya "Allah'ın oğlu" olmadığını, bilakis Allah'ın kulu ve elçisi olduğunu kabul ederek ona iman edecek olmasın (A'raf, 7/37). Ne var ki, gözlerden perdenin kaldırıldığı ve imtihanın sona erdiği bir zamanda itiraf edilen bu gecikmiş iman, sahibine hiçbir yarar sağlamayacaktır. Ve herkesin hesaba çekileceği Diriliş Günü bizzat İsa Peygamber,peygamberliğini reddeden Yahudilerden ve kendisini "ilâh" yahut "ilahın oğlu" ilan eden Hristiyanlardan şikâyetçi olacak ve onlar aleyhinde şahitlik edecektir. [82]
160. İşte Yahudilerin tarih boyunca işledikleribu ve buna benzer zulümleri ve birçok kimseyi Allah yolundan çevirmeleri sebebiyle, kendilerine daha önce helâl kılınmış kesici tırnağı ve gagası olan yırtıcı hayvanlar ve bazı evcil hayvanların içyağları gibi güzel nimetleri onlara haram kıldık. [83] Böylece, onları alçaklık ve perişanlığa mahkûm ederek hayatın birçok güzelliklerinden mahrum bıraktık.
161. Ayrıca, ―kendilerine Tevrat'ta açıkça yasaklanmış olmasına rağmen― faiz yedikleri ve her türlü hilekârlığa başvurarak insanları sömürdükleri için onları birçok nimetten mahrum bıraktık. Bu onların dünyadaki cezalarıydı. Âhiretteki cezalarına gelince:
Onlardan inkâr edenlere, can yakıcı bir azap hazırladık!
162. Ama ey Muhammed, Yahudilerden gerçek ilim sahipleri ve senin etrafında kenetlenen bu müminler, hem sana indirilen Kur'an ayetlerine, hem de senden önce indirilen vahiylere inanırlar.
Evet; günün belli saatlerinde Allah'ın huzurunda durarak namazlarını güzelce kılan, sahip oldukları zenginlikleri muhtaç kimselerle paylaşarak zekâtlarını veren, Allah'ın varlığına, birliğine, eşi―ortağı olmadığına ve ilahi adaletin tam olarak tecelli edeceği âhiret gününe yürekten inanan o bahtiyarlara muhteşem bir mükâfat vereceğiz.