Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 465
57. Veya “Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum” diyeceği (günden sakının).
58. Ya da azabı gördüğü zaman, “Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da ihsan edenlerden olsaydım” diyeceği (günden sakının).
59. “Hayır, benim ayetlerim sana gelmişti; fakat sen onları yalanladın, büyüklüğe kapıldın ve kâfirlerden oldun.”
60. Kıyamet günü, Allah'a karşı yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün. Büyüklenenler için cehennemde bir konaklama yeri mi yok?
61. Allah takva sahiplerini başarılarından dolayı kurtarır. Onlara kötülük dokunmaz ve onlar hüzne kapılmayacaklardır.
62. Allah her şeyin yaratıcısıdır. O, her şey üzerinde vekildir.
63. Göklerin ve yerin anahtarları (mutlak egemenliği) O'nundur. Allah'ın ayetlerini inkâr edenler (var ya), işte onlar hüsrana uğrayanlardır.
64. De ki: “Ey cahiller! Bana Allah'ın dışında bir başkasına mı kulluk etmemi emrediyorsunuz?”
65. Şüphesiz sana ve senden öncekilere, “Eğer şirk koşacak olursan, şüphesiz senin amellerin boşa çıkacak ve elbette sen, hüsrana uğrayanlardan olacaksın” diye vahyolunmuştur.
66. Hayır, artık (yalnızca) Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol.
67. Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O'nun avucundadır. Gökler de sağ eliyle dürülüp bükülmüştür. O, onların şirk koşmakta olduklarından münezzeh ve yücedir.