Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 418
1. Ey Peygamber! Allah'tan sakın, kâfirlere ve münafıklara itaat etme. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.
2. Ve sana Rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan en iyi biçimde haberdar olandır.
3. Allah'a tevekkül et; vekil olarak Allah yeter.
4. Allah, bir adamın kendi (göğüs) boşluğu içinde iki kalp kılmadı ve kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptığınız (ziharda bulunduğunuz) eşlerinizi de sizin anneleriniz yapmadı, evlatlıklarınızı da sizin (öz) çocuklarınız saymadı. Bu, sizin (yalnızca) ağzınızla söylemenizdir. Allah ise, hakkı söyler ve (doğru olan) yola yöneltip iletir.
5. Onları (evlat edindiklerinizi) babalarına nispet ederek çağırın; bu, Allah katında adalete daha uygundur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, artık onlar dinde sizin kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Hata olarak yaptıklarınızda ise, sizin için bir sakınca (bir vebal) yoktur. Ancak kalplerinizin kasıt gözeterek (taammüden) yaptıklarında (bir vebal) vardır. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
6. Peygamber, müminler için kendi nefislerinden daha evladır ve onun zevceleri de onların anneleridir. Rahim sahipleri (akrabalar) ise, Allah'ın kitabında birbirlerine (miras bakımından) öteki müminlerden ve muhacirlerden daha yakındır. Ancak dostlarınıza bir maruf (uygun bir vasiyet) yapmanız müstesnadır. İşte bu, kitapta yazılıdır.