Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 316
65. “Ey Musa!” dediler, “Ya sen (asanı) at veya önce atan bizler olalım.”
66. Dedi ki: “Hayır, sizler atın.” Sonra hemen (ne görsün), sihirlerinden dolayı, onların ipleri ve asaları kendisine gerçekten hareket ediyormuş gibi göründü.
67. Musa, bu yüzden kendi içinde bir tür korku duymaya başladı.
68. “Korkma” dedik. “Şüphesiz sen, (evet) üstün gelecek olan sensin.”
69. “Sağ elindekini atıver, onların yaptıklarını yutacaktır; çünkü onların yaptıkları yalnızca bir büyücü hilesidir. Büyücü ise nereye varsa kurtulamaz.”
70. Bunun üzerine büyücüler, secdeye kapandılar: “Harun'un ve Musa'nın Rabbine iman ettik” dediler.
71. (Firavun) Dedi ki: “Ben size izin vermeden önce O'na inandınız, öyle mi? Kuşkusuz o, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür. O halde ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve sizi hurma dallarında sallandıracağım. Siz de elbette, hangimizin azabı daha şiddetliymiş ve daha sürekliymiş öğrenmiş olacaksınız.”
72. Dediler ki: “Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih edip seçmeyiz. Ne hüküm vereceksen ver. Sen ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin.”
73. “Gerçekten biz Rabbimize günahlarımızı ve bizi kendisine karşı zorlayarak sürüklediğin sihir ile ilgili şeyi (suçumuzu) bağışlasın diye iman ettik. Allah, daha hayırlıdır ve daha süreklidir.”
74. “Şüphesiz kim Rabbine suçlu günahkâr olarak gelirse, mutlaka onun için cehennem vardır. Onun içinde ne ölebilir, ne de dirilebilir.”
75. “Kim de O'na iman edip salih amellerde bulunmuş olarak O'na gelirse, işte onlar (var ya), onlar için yüksek dereceler vardır.”
76. “İçlerinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleri (onlarındır) ve işte bu, arınmış olanın ödülüdür.”