Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 294
5. Bu konuda ne kendilerinin, ne de babalarının hiç bir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz pek de büyük! Onlar yalandan başkasını söylemiyorlar.
6. Şimdi onlar bu söze (Kur'an'a) inanmayacak olurlarsa sen, onların peşinde eseflenerek kendini helak mi edeceksin?
7. Şüphesiz biz, onların hangisinin daha güzel davranışta bulunduğunu deneyelim diye yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık.
8. Biz gerçekten (yeryüzü) üzerinde olanları kupkuru çorak bir toprak kılıcılarız.
9. Sen, yoksa Kehf ve Rakim ehlini bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?
10. Hani o gençler, mağaraya sığındıkları zaman, demişlerdi ki: “Rabbimiz! Katından bize bir rahmet ver ve bizim için şu işimizden bir kurtuluş yolu hazırla.”
11. Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına (bir perde) vurduk.
12. Sonra (içlerindeki) iki gruptan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap ettiğini belirtmek için onları uyandırdık.
13. Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarmaktayız. Gerçekten onlar, rablerine iman etmiş gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.
14. Onların kalplerini (sabır ve kararlılıkla) pekiştirmiştik de (krala karşı) kıyam ettiklerinde demişlerdi ki: “Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. İlah olarak biz O'ndan başkasına kesinlikle tapmayız, (eğer tersini) söyleyecek olursak, şüphesiz gerçeğin dışına çıkarız.”
15. “Şunlar, bizim kavmimizdir; O'ndan başkasını ilahlar edindiler, onlara apaçık bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Öyleyse Allah'a karşı yalan düzüp uydurandan daha zalim kimdir?”