Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 284
18. Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız. Sonra da ona cehennemi (yurt) kılarız da ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider.
19. Kim de ahireti ister ve bir mümin olarak ciddi bir çaba ile ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre (takdire) değerdir.
20. Hepsine; onlara da bunlara da, Rabbinin ihsanından artırarak veririz. Rabbinin ihsanı kesilmiş değildir.
21. Onlardan bir kısmını bir kısmına nasıl da üstün tuttuğumuzu gör! Muhakkak ahiret dereceler bakımından da daha yüce ve üstünlük bakımından da daha büyüktür.
22. Sakın Allah ile beraber başka bir ilah edinme; yoksa kınanmış ve kendi başına (yapayalnız ve yardımcısız) bırakılmış olursun.
23. Rabbin, O'ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne babaya iyilikle davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa onlara, “Öf” bile deme ve onlara sesini yükseltme. Onlara yumuşak söz söyle.
24. Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: “Rabbim! Onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse, sen de onları esirge.”
25. Rabbiniz, sizin içinizdekini daha iyi bilir. Eğer siz salih olursanız, şüphesiz O da (kendisine) yönelenleri bağışlayıcıdır.
26. Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver ve de israf ederek saçıp savurma.
27. Çünkü saçıp savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır. Şeytan ise Rabbine karşı nankördür.