Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 16
102. Şeytanların (kötülerin) Süleyman'ın hükümdarlığı hakkında söyledikleri (yalan) şeylere uydular. Oysa Süleyman küfre düşmedi, ama insanlara sihir öğreten şeytanlar (kötüler) küfre sapmış oldular. Hakeza onlar (kötülerin) Babil'deki iki melek (olan) Harut ve Marut'a indirilenler hakkında söylediklerine uydular. Oysa bu ikisi, “Biz sadece imtihan aracıyız, o halde sakın küfre sapma” demedikçe, kimseye bir şey öğretmezlerdi. Bununla beraber iki melekten, koca ile karısının arasını ayıracak şeyleri öğreniyorlardı. Hâlbuki Allah'ın izni olmadıkça onlar kimseye zarar veremezlerdi. Kendilerine zarar verecek ve de faydalı olmayacak şeyler öğreniyorlardı. Hiç şüphesiz onu (sihri) satın alanın ahiretten bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şeyin ne kötü olduğunu keşke bilselerdi!
103. Onlar iman edip takva sahibi olsalardı, (kendileri için) Allah katındaki sevap daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
104. Ey iman edenler! Peygamber'e, “raina” demeyin, “unzurna” deyin ve dinleyin. Kâfirlere elem verici azap vardır.
105. Kitab ehlinden ve şirk koşanlardan küfre sapanlar, Rabbinizden size bir iyilik gelmesini istemezler. Allah, rahmetini dilediğine özgü kılar. Allah büyük ihsan sahibidir.